AA / Türkiye'de sulama kanallarında boğulma olaylarının en fazla görüldüğü illerden Şanlıurfa'da 1997 yılında kurulan Su Altı Grup Amirliğinde görevli 8 polis, özellikle yaz aylarındaki boğulma vakalarında arama kurtarma faaliyetleri ile adli olaylarda suda suç aleti arama gibi görevler için hazır kıta bekliyor.
Görevleri arasında devlet büyüklerinin geçiş güzergahlarındaki dere ve menfezlerde patlayıcı kontrolü de bulunan 'kurbağa adamlar', her türlü arazi şartı ve tehlikelere rağmen görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor.
Su altındaki zorlu görevlere hazır olabilmek için yıl boyu her türlü iklim şartında düzenli antrenman ve dalış yapan ekip, maksimum 42 metre olmak üzere çeşitli derinliklerde oluşabilecek tehlikelere rağmen özverili şekilde görev alıyor.
Alışık olunan polis üniforması yerine dalgıç kıyafetleriyle tanınan 'kurbağa adamlar', Şanlıurfa ve Mardin sorumluluk alanları başta olmak üzere çevre illerdeki sulama kanalları ve göllerdeki boğulma olaylarına müdahale ediyor.
'İnsanların yaşaması için elimizden geleni yapmaya hazırız'
Su Altı Grup Amir Vekili Lütfü Gökhan Kürşadoğlu, geniş bir sorumluluk alanında görev yaptıklarını söyledi.
Özellikle bölgenin yaygın sulama kanallarına sahip olması nedeniyle boğulma olaylarının yoğun görüldüğünü belirten Kürşadoğlu, şöyle devam etti:
'Deniz, göl, ırmak, baraj, kanal, bataklık, mağara gibi su ortamlarında boğulma, kayıp şahısları arama, bulma, çıkarma faaliyetleri yapıyoruz, adli olaylarda suç aletleri iz ve delillerini koruyarak çıkarıyoruz. Özellikle bölgemizdeki sulama kanallarındaki görevlerimizde suyun yüzeyine bakıldığında suyun tatlı bir şekilde aktığı görülse de içindeki şartlar çok farklıdır ve riskli faktörler vardır. Sifon ve çeki tabir ettiğimiz suyu başka yerlere aktaran tahliye kanalları vardır. Bunlar dalgıçlar için tehlike teşkil etmektedir. Bu tür tehlikelerin üzerinden gelmek, kondisyon kazanmak amacıyla kesintisiz olarak spor faaliyetleri gerçekleştiriyoruz.'
Kürşadoğlu, tehlikeli bir görev yürütmenin farkında olarak gerekli eğitimleri aldıklarını ve eğitimlerin gereğini yerine getirdiklerini ifade etti.
İlgili kurumların gerekli uyarıları ve önlemleri alınmasına rağmen sulama kanallarında boğulma olaylarının bölgede fazla görüldüğünü kaydeden Kürşadoğlu, 'Vatandaşlarımız bu uyarı ve önlemlere pek dikkat etmiyor ve suda yüzmeye çalışıyor. Gönül ister ki kanalda suya girilmesin, boğulma vakaları olmasın, bize görev çıkmasın ama olay meydana gelince de insanların yaşaması için bu elimizden geleni yapmaya hazırız.' diye konuştu.
'Riskleri göze alıp dalış
yapıyoruz'
Ekipte görevli polislerden Ömer Arbağ da özellikle kırsal kesimde boğulma vakalarına daha çok rastlandığını belirtti.
Olay yerine varış süresinin boğulma tehlikesi geçiren kişinin hayatı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Arbağ, 'Nitekim birçok olayda erken müdahaleden dolayı boğulma tehlikesi geçiren kişiyi nabzı atar bir şekilde 112 Acil Servis ekiplerine teslim ettik. Bunun için biz ve aracımız, malzemelerimizle her an göreve hazır beklemekteyiz. Bir ihbar geldiğinde ivedi şekilde olay yerine gitmekteyiz.' ifadelerini kullandı.
Arbağ, kanalların sulama amaçlı kullanılması nedeniyle yüksek akıntıya sahip olduğunu söyledi.
Akıntının güçlü olması nedeniyle kanallarda kesinlikle yüzülmemesi gerektiğinin altını çizen Arbağ, şunları dile getirdi:
'Boğulma olaylarında dünya standartlarında 1,5 knottan daha fazla akıntı varsa bazı dalışlar yapılmıyor ancak biz burada gerek vatandaşlarımızın hassasiyeti gerekse görev hassasiyetimizden dolayı bazı riskleri göze alıp kanallarda dalışları yapıyoruz. Oluşabilecek riskleri en aza indirmek için de olaylarda kanalların suyunu kesme yoluna da gidebiliyoruz.
Nitekim birçok olayda bunu imkanlar dahilinde yapmaya çalışıyoruz.'
Arbağ, yürüttükleri 'Kanala Değil Havuza' isimli sosyal sorumluluk projesiyle, sulama kanallarında yüzülmemesi konusunda bilgilendirme yaparak farkındalık oluşturduklarını, bu sayede sulama kanallarında boğulma olaylarının sayısında düşüş olduğunu sözlerine ekledi.