AA / Temmuz 2018'de Rusya'nın arabuluculuğunda gerçekleşen anlaşmayla Dera ilini büyük ölçüde kontrolüne alan Esed rejimi, şehir merkezindeki muhaliflerin hafif silahlarıyla kalmalarını kabul etti.
Rejim, 3 yıl aranın ardından ise merkezdeki Dera el-Beled Mahallesi'ni Rusya'nın desteğiyle tam kontrolüne almak için harekete geçti. Muhaliflerin buna karşı çıkması üzerine rejim güçlerinin 29 Temmuz'da başlattığı saldırılar devam ediyor.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Esed rejimi ordusu ve İran destekli yabancı terörist gruplardan oluşan rejim güçlerinin il merkezine yaptığı havan ve topçu saldırıları yüzünden halihazırda Dera el-Beled Mahallesi ile bitişiğindeki Sed Yolu ve Dera Kampı mahallelerinde son bir haftadır göç hareketi yaşanıyor.
Rejim güçleri, Dera el-Beled'den sivillerin çıkışına sadece 'Saraya' adlı askeri kontrol noktasından izin verirken, araçlarıyla göç etmek isteyen her bir aile ise yaklaşık 2 milyon Suriye lirası (625 dolar) tutarında rüşvet ödemek zorunda kalıyor.
Güvenlik endişeleri nedeniyle isminin belirtilmesini istemeyen bir Dera Uzlaşı Merkezi üyesi yaptığı açıklamada, söz konusu mahallelerde yaşayan yaklaşık 50 bin sivilin yüzde 80'inin son bir haftada il merkezinde nispeten daha güvenli mahallelere göç ettiğini söyledi.
Dera el-Beled'de rejim güçlerinin saldırılarından kaçan sivillerin göçü görüntülendi.
Uzun araç kuyruklarının oluştuğu kaydedilen görüntülerde, ailelerin yanlarında yatak, yorgan ve bazı mutfak eşyalarını taşıdığı görüldü.

Uzlaşı görüşmeleri sürüyor
Dera'daki bölge halkını temsil eden Uzlaşı Merkezi (Deralı Merkezi Komite) ile Esed rejimi, Rusya arabuluculuğunda, görüşmelere devam ediyor.
Görüşmelerde rejim tarafı, Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden ellerindeki silahların tümünü teslim etmelerini, evlerin aranmasına izin verilmesini ve bazı silahlı muhalifin teslim edilmesini istiyor.
Bölge halkı ise kuşatma altındaki Dera el-Beled'deki hakimiyetini güçlendirmek isteyen rejimin bu yöndeki isteklerine karşı çıkıyor.
Buna karşılık Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled mahallesini aralıklarla havan ve tank atışlarıyla hedef almaya devam ediyor.

Dera'daki durum
Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran'da Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.
Dera'daki Uzlaşı Merkezi (Deralı Merkezi Komite) ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018'de Rusya ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan anlaşmaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled'de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile 25 Haziran'da abluka uygulamaya başlamıştı. 26 Temmuz'da da Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Dera el-Beled Mahallesi'nde yaşayan halktan ve oradaki askeri muhaliflerden ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmeleri, evlerin aranmasına izin vermeleri ve ablukanın kaldırılması konularında anlaşmaya varılmıştı.
Ancak Esed rejiminin anlaşmanın dışına çıkarak mahalledeki hakimiyetini güçlendirmeyi amacıyla, 29 Temmuz sabahı mahalleye kara operasyonu başlatması üzerine gerginlik Dera ilinin doğu ve batı kırsallarına da sıçramıştı.
Taraflar arasında çıkan çatışmalar sonucu Dera'daki yerel silahlı muhalifler, rejim güçlerine ait çok sayıda kontrol noktasını ele geçirip bazı rejim unsurlarını esir almıştı.
Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi arasında Rusya gözetiminde yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine rejim güçleri mahalleyi 29 Temmuz'dan bu yana aralıklarla havan topu ve tank atışlarıyla hedef alıyor.
Orta Doğu'daki 'Arap Baharı' dalgasının Suriye'ye de sıçramasıyla 15 Mart 2011'de bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed'e hitaben, 'Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende' yazmasıyla başlayan halk ayaklanmasının fitili, Dera'da ateşlenmiş, kent yıllar içinde muhaliflerin eline geçmişti.
Rejim, abluka ve yoğun saldırıya maruz bıraktığı Dera'da Rusya'nın ara buluculuğunda muhaliflerle Temmuz 2018'de görüşmeler yapmış, bölgede kalmak isteyenler uzlaşıya imza atarak ellerindeki ağır silahları rejim güçlerine teslim ederken uzlaşmayı reddeden bazı gruplar ise zorunlu göçle ülkenin kuzeyine gönderilmişti.
Dera'dan ayrılmayan muhalif gruplar, rejim birliklerinin girdiği bölgelerin bazılarında hafif silahlarla varlık gösteriyor.