İshak Polat / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklama ile asgari ücretin 8.500 TL’ye yükseltilmesi ile iş dünyasını yanı sıra Sendika ve STK’lardan da açıklamalar gelmeye devam ediyor. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun’da yaptığı yazılı açıklamada asgari ücret artışında enflasyonun dikkate alındığını belirterek aynı hassasiyetin sabit gelirlilerde de gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Asgari ücret artışı örnek olmalı, sabit gelirliler de korunmalıdır.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun’da asgari ücret artışı ile ilgi yaptığı açıklamada; “2022 Kasım ayı itibariyle 11 aylık enflasyon %62,35, yıllık enflasyon ise %84,39 olarak gerçekleşirken, devletin alacaklarına yönelik yeniden değerleme oranı da %122,93 olarak belirlenmişti. Merkez Bankasının enflasyon hedefi ve beklentisi arasındaki uyuşmazlık ile TÜİK’in gerçekleşen ve hissedilen enflasyon verisi arasındaki farklılık, enflasyona karşı mutlak bir koruma gerçekleştirmenin gerekçesi olarak görülmelidir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun kararıyla, 2023 yılı için Asgari Ücret 8.500 TL olarak belirlendi. 2022 yılında iki defa gerçekleştirilen düzenleme ile %50,5 ve %30 olarak artış yapılmış, 2023 yılında ise %54,5 oranında ve 3.000 TL artış gerçekleştirilmiş oldu. Asgari Ücrete yapılan artış örnek olmalı, diğer sabit gelirliler de korunmalıdır” dedi.

Enflasyon kayıpları telafi edilmeli, iyileştirme kararları taraflarla ele alınmalı

İbrahim Coşkun açıklamasına devamla; “Özellikle 2021 Aralık ve 2022 Ocak aylarında fiyat artışları sonrası oluşan yüksek enflasyon rakamları, sabit gelirlilerin alım gücünü düşürmüştür. Devletimiz, sabit gelirlileri korumaya yönelik birçok mekanizmayı işleme almış, vergi muafiyetleri ve ilave iyileştirmeler sağlamıştır.

Memur-Sen olarak, uzun süredir dile getirdiğimiz gelir vergisi tutarlarında muafiyet sağlanması hususunda düzenleme yapılması, başta kamu görevlilerimiz olmak üzere bütün sabit gelirliler açısından memnuniyet üretmiştir.

Diğer taraftan, emek tarafında enflasyon kaynaklı oluşan kayıp, gelir dağılımında adaleti de olumsuz yönde etkileyerek gelirler arası dengesizliğe sebep olmuştur. Gelirleri artırma yönünde alınacak karar, reel gelirin artışını sağlayacak geçmiş dönem oluşan kayıpları telafi edecek mahiyette olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

İbrahim Coşkun açıklamalarında Toplu Sözleşmeden kaynaklanan sendikal hakların göz önünde bulundurulması gerektiğini ve bunların hayata geçirilmesinin önemine de vurgu yaptı.