BEDİÜZZAMAN'A SAHİP ÇIKMAK HER URFALININ GÖREVİDİR
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'nin ömrünün son 3 gününü Urfa'da geçirdiğini diye getiren İkbal, 'Said Nursi, Urfa'da 23 Mart 1960 tarihinde Rahmet-i Rahman'a kavuşmuş ve cenazesi vasiyeti üzerine Hz. İbrahim'in makamı olan Dergah Camii'ne defnedilmiştir. Ancak merhumun vefatından 111 gün sonra, dönemin darbecileri tarafından merhumun kabri kırılarak naaşı bulunduğu yerden çıkarılmış ve bilinmeyen bir yere götürüldüğüne dair beyanlarda bulunulmuştur' diyerek vefatından evvel kabir mekanı olarak Urfa'yı tercih eden Bediüzzaman'a sahip çıkmanın Urfalıların görevi haline geldiğini belirtti.
BARONUN ÇALIŞMALARINI DESTEKLİYORUZ
Urfa Barosu'nun Said-i Nursi'nin naaşının nerede olduğuna dair yapmış olduğu çalışmaları büyük bir takdirle karşıladıklarını ifade eden Medya Yazarlar Derneği Başkanı Abdulkadir İkbal, 'Bu sorgu ve sual gerek ülke içinde gerekse ülke dışında yaşayan pek çok insanın ortak talebini dile getirmektedir. Bu sebeple Urfa'da faaliyet gösteren STK'lar olarak, Urfa Barosu'nun bu hususta yapmış olduğu hukuki çalışmaların yanında yer alacağımızı ve destekleyeceğimizi ifade ediyoruz' dedi.
27 Mayıs 1960 Darbesi'nin ardından oluşturulan Milli Birlik Komitesi tarafından katledilen Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını anarak konuşmasını sürdüren İkbal, 'Aynı dönemin bir diğer acı hadisesinde, 1960 Darbecileri tarafından idam edilen Merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının naaşları, Yassı Ada'dan getirilerek Anıt Mezara defnedilmişti. Biz, aynı Darbecilerin bu eserinin de aynı hassasiyetle düzeltilmesini talep ediyoruz. Genelkurmay Başkanlığı'nın ve Urfa'da tutulan arşivlerin incelenerek bu büyük İslam Aliminin naaşının bulunmasını ve ilk defin yeri olan Dergah Camii'ne defnedilmesini başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm devlet yetkililerimizden talep ediyor gereğinin yapılmasını bekliyoruz' diyerek sözlerini noktaladı.