Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Dünya Su Günü dolayısıyla düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu.

Dünya Su Günü olarak kabul edilen 22 Mart'ı, yapımı tamamlanan 325 tesisin toplu açılış töreniyle, anlamına yakışır bir şekilde karşılamanın mutluluğunu paylaştığını belirten Oktay, yatırım bedeli 4 milyar 618 milyon lira olan bu 325 eserin ülkeye, şehirlere, çiftçilere hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Oktay, dün de bu coğrafyada binlerce yıldır kutlanan Nevruz Bayramı'nın karşılandığını anımsattı.

Baharın gelişini ve onun temsil ettiği umudu, dostluğu, kardeşliği, dayanışmayı, tüm güzellikleri ifade eden nevruzun ülkeye ve dünyaya barış, huzur, bereket getirmesi dileğinde bulunan Oktay, 'Bin yıllık vatanımız Anadolu'nun merkezinde olduğu kadim dünyada yaşayan kardeşlerimiz ve dostlarımızla birlikte tüm insanlığa Nevruz'un hayırlar getirmesini Rabb'imden niyaz ediyorum.' diye konuştu.

'Suyun kıymetini insanımızla özdeşleştiren bir milletiz'

'Bizler, 'Su gibi aziz ol' diyerek, suyumuzun değerini çok iyi bilen, suyun kıymetini insanımızla özdeşleştiren bir milletiz.' diyen Oktay, suyun bolluğun, yaşamın adı, üretimin ve enerjinin ana kaynağı olduğunu söyledi.

Su olmadan, yeşilin, bereketin, hayatın olmayacağını dile getiren Oktay, bu yıl Dünya Su Günü programlarının, 'yeraltı suyunu görünür kılmak' temasıyla yapılmasını da son derece anlamlı bulduğunu belirtti.

Yeraltı sularının sınırsız bir kaynak gibi kabul edildiğini ancak tıpkı yerüstü suları gibi, bilinçsiz kullanım sebebiyle hızla bozulduğunu anlatan Fuat Oktay, kuraklığın yeraltı sularında da ciddi azalmalara yol açtığını, Konya başta olmak üzere bazı şehirlerde sayıları giderek artan devasa obrukların, yeraltı sularındaki çekilmenin somut işaretleri olduğunu kaydetti.

Bu yıl kar yağışının bol olmasıyla bir parça rahat nefes alınacağını ancak kuraklık tehdidinin genel olarak halen en önemli sorunlar arasında yer aldığının unutulmaması gerektiğini ifade eden Oktay, 'Ülkemizin kuraklık dönemini, tarımsal sulamada ve içme suyunda çok büyük krizlerle karşılaşmadan geçirebilmesinin gerisinde, son 19-20 yılda yaptığımız yatırımlar vardır.' değerlendirmesinde bulundu.

'Sadece barajlarda Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını ikiye katladık'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, su alanında 300 milyar liraya yakın bir yatırımla 9 bin 189 tesisi hizmete açtıklarını belirterek, sadece barajlarda, Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını ikiye katlayarak, toplamda 47 milyon metreküp su depolanan 654 yeni barajı ülkeye kazandırdıklarını bildirdi.

Oktay, hizmete açtıkları 605 yeni hidroelektrik santraliyle de elektrik üretim kapasitesine 109 milyar kilovatsaatlik ilave yaptıklarını, yeni inşa edilen 1561 sulama tesisiyle, 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak, çiftçiye yılda 60 milyar lira ilave gelir artışı sağladıklarını anlattı.

Tarımsal sulamada elektriğin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e düşürme kararı alarak, çiftçilere yeni bir destek verdiklerini anımsatan Oktay, 'Bununla kalmadık, tarımsal sulamada güneş enerjisinden elektrik üretimini teşvik için, sözleşme gücünün 2 katına kadar lisanssız üretim tesisi kurulabilmesi imkanını ve finansman kolaylığını getirdik.' dedi.

Oktay, toplulaştırma çalışmalarıyla 6 milyon hektar toprağın verimini ve buraları işleyen çiftçilerin karını artırdıklarını söyledi.

Tüm şehirlerin içme suyu meselesini teker teker masaya yatırdıklarını aktaran Fuat Oktay, 'Sadece bu kapsamda 286 adet içme suyu ve 24 adet atık su tesisini tamamlayıp hizmete açarak, 49 milyon vatandaşımıza yıllık 2,9 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettik. Şayet bu yatırımları yapmamış olsaydık, kurak geçen son yıllarda 44 ilimiz tamamen susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya gelecekti. Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde böyle bir felakete meydan vermedik.' ifadelerini kullandı.

'Afrika'da 2 milyona yakın insana yetecek suyu hizmete sunduk'

Fuat Oktay, yurt dışında da Afrika'da açtıkları 512 sondaj kuyusuyla 2 milyona yakın insana yetecek temiz içme ve kullanma suyunu hizmete sunduklarını, Barış Pınarı Harekatı bölgesinde de 42 sondaj kuyusu açarak 608 bin kişinin ihtiyacını karşıladıklarını belirtti.

Bugün tüm bu hizmetleri yeni açılışlarla taçlandırdıklarını dile getiren Oktay, şöyle devam etti:

'Ülkemizin çeşitli yerlerinde 60 adet yeraltı barajı ve depolamasını, 4 adet içme suyu projesini, 37 adet baraj ve göleti, 62 sulama tesisini, 1 adet atık su tesisini, 6 adet toplulaştırma projesini, 155 adet taşkın koruma tesisini, bugün inşallah buradan resmen hizmete alıyor olacağız. Bu 325 yatırım, 80 milyon metreküpe yakın su depolayarak, şehirlerimize yıllık 83 milyon metreküp içme suyu sağlayarak, yaklaşık 190 bin hektar araziyi sulayarak, 764 bin dekar araziyi toplulaştırarak, ekonomimize yılda 300 milyon liraya yakın fazladan katkı sağlayacaktır.'

Fuat Oktay, eserlerin ülkeye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti ve çiftçilere bol, bereketli, hayırlı bir üretim yılı diledi.

'Söylediklerinin yarısı yanlış, yarısı yalan'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eser ve hizmet siyaseti yürüttüklerini vurguladığına işaret eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Dikkat ederseniz, muhalefet cenahından her gün biri çıkıyor, çiftçilerimizle, üreticilerimizle ilgili pek çok şey söylüyor, söylemeye de devam edecekler. Hatta biz bu açılışları şu an bugün burada yaparken de söylemeye devam ediyorlar. Gerçi söylediklerinin yarısı yanlış, yarısı yalan ama biz işin bu tarafını çok da önemsemiyoruz. Bizim baktığımız taraf, çiftçimizin derdine derman olacak hangi teklifi getirdikleri, üreticilerimizin hangi şikayetine hangi çözümü önerdikleridir. Zaten böyle bir şey yapmaları da mümkün değil. Ne böyle bir yetenekleri ne böyle bir bakış açıları ne de böyle bir ferasetleri var. Böyle bir niyetleri de yok zaten. Lafa gelince gürültü çıkaranlar, sıra çözüme, projeye, programa gelince balon gibi sönüyorlar. Zaten bizim muhalefetin yaptığı da bu.'

Oktay, kendilerinin ise 20 yıldır her alanda eserleriyle, hizmetleriyle, projeleriyle var olduklarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde var olmaya devam edeceklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın riyasetinde, Cumhuriyetin en prestijli yatırım projelerinden 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışının yapıldığını hatırlatan Oktay, şunları söyledi:

'Bundan en basitiyle gurur duyarsınız, yapamıyorsanız, bunu öngöremiyorsanız bile. Çünkü yaklaşık 140 yıllık bir hayalin gerçekleşmesi olan bu köprü, hem şehitlerimize vefamızın hem ülkemizin kalkınmasının, büyümesinin, gelişmesinin sembolüdür. Bununla gurur duyarsınız ama inanın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bakın bugün mesailerinin çok büyük bir bölümünü, hatta bütün hafta mesailerinin büyük bölümünü, mesaileri de laf üretmekten ibaret, bu köprülerin, bu barajların yapılmasından memleketimiz ve milletimiz adına gurur duymak yerine, 'nasıl bunları kötüleyebiliriz'in derdindeler. Mutlaka bir şey bulurlar. '

'Yıllardır bu alana yatırım yapıyoruz'

Fuat Oktay, bugün 325 tesisin açılışı için bir arada olduklarını, cuma günü de Tokat Havalimanı'nın açılacağını belirterek, 'Muhalefetin vizyonu ve kapasitesi, bırakın ülke içinde yaptıklarımızı, bizim yurt dışında hayata geçirdiğimiz kalkınma ve kültür eserlerini kavramaya bile yetmez. Halbuki biz, asrımızın en stratejik ve değerli kaynağı olduğuna inandığımız suyu biriktirmek ve korumak için yıllardır bu alana yatırım yapıyoruz. Çünkü suyun sınırsız bir kaynak olmadığını biliyoruz.' dedi.

Son 60 yılda 2,5 kattan fazla artan dünya nüfusuna karşılık, yağış miktarının aynı kaldığını, hatta, hızlı tüketim ve kaynakların kirletilmesi sebebiyle, kullanılabilir su miktarının giderek azaldığını vurgulayan Oktay, 'Yapılan çalışmalar 2050 yılında dünyada 6 milyar insanın yeterli temiz suya erişmekte sıkıntı yaşayacağına işaret etmektedir. İklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, orman yangını, sel baskını gibi hadiseler de su kaynaklarının yeterliliğini ve buralara erişimi daha da zorlaştırmakta. Bu gelişmeler, bizim su alanında yaptığımız yatırımların isabetini ve kıymetini daha da öne çıkarmaktadır.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yağış rejiminin değişmesi ve su kaynaklarının kirlenmesi konusunda yaşanan olumsuzlukların, suyun yüzde 70'ini kullanan tarım sektöründe üretimin gerilemesine, bunun da gıda sıkıntısına yol açacağına işaret ederek, şunları kaydetti:

'Salgın döneminde, sağlık ve temizlik malzemelerine erişim konusunda yaşanan krizin, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyada nasıl utanç verici görüntülere yol açtığını unutmadık. Aynı şekilde gıda üretimi ve lojistik kanallarındaki bozulmanın tedarikte sebep olduğu en küçük bir tıkanıklığın, nasıl kısa sürede kitlesel paniğe dönüşebildiğini de hep birlikte gördük. Ukrayna-Rusya savaşının yol açtığı bölgesel güvenlik krizi ve beraberinde gelen yaptırım uygulamaları, sadece enerji ve maden piyasalarını alt-üst etmekle kalmadı. Bu kriz aynı zamanda, buğday ve ayçiçeği gibi temel gıda maddelerinin temininde yol açtığı belirsizlik sebebiyle, gıda sektörünü de etkiledi. Çünkü, dünyanın buğday ihtiyacının neredeyse üçte biri bu iki ülke tarafından karşılanıyordu. Bizim tahıl üretimimiz, vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamaya rahatça yetecek düzeydedir. Aynı zamanda krizde aldığımız rol münasebetiyle de yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizim buralarda tedarikteki herhangi bir sıkıntımız, herhangi bir tıkanıklığımızın olmadığı da yine hepimizin, sizlerin ve milletimizin malumudur.'

'Önceliğimiz üretimimizi artırmak'

Türkiye'nin aynı zamanda, un ve makarna başta olmak üzere pek çok üründe, dünyanın önde gelen gıda ihracatçılarından biri olduğunu belirten Oktay, 'Yani, dışarıdan aldığımız buğdayı, yağı, şekeri ve benzeri ürünleri ülkemizdeki fabrikalarda işleyerek, dünyanın dört bir yanına satıyoruz. Bölgemizde yaşanan krizin yol açtığı belirsizlik, ister istemez bizi de yeni kaynaklar aramaya, yeni tedbirler geliştirmeye itiyor. Bu konuda önceliğimiz elbette kendi üretimimizi artırmaktır.' şeklinde konuştu.

Üretim artışının yolunun tarımsal sulamayı yaygınlaştırmadan geçtiğini ifade eden Oktay, 'Ülkemizin aldığı yıllık yağış miktarının, iklim değişikliği sebebiyle zaman içinde azalacağının öngörülüyor olması, elbette işimizi zorlaştırıyor. Üstelik ülkemizdeki akarsuların üçte biri sınıraşan nehirlerden, yani başkalarıyla paylaşmamız gereken kaynaklardan oluşuyor. Bunun için su yönetimi hayati öneme sahiptir. Bilhassa su kaynaklarımızın korunması çalışmaları artık tercih olmaktan çıkıp mecburiyet haline gelmiştir.' değerlendirmesinde bulundu.

Fuat Oktay, hem tarımsal sulama hem şehirlerin içme suyu ihtiyaçları konusunda gösterdikleri hassasiyetin gerisinde bu fotoğrafın yer aldığını anlattı.

Yaptıkları baraj, gölet, sulama, depolama yatırımlarıyla, zaten bu konuda çok önemli bir mesafe katettiklerini belirten Oktay, geçen haftalarda, ilave kaynak ayırarak, tarımsal sulama projelerinden kısa sürede bitirilecek olanları hızlandırma kararı aldıklarını, halen devam eden pek çok büyük tarımsal sulama projesini de 'felaket kapıya dayanmadan' tamamlayacak bir planlama içinde olduklarını söyledi.

Fuat Oktay, geçen yıl yaşanan büyük orman yangınları ve sel felaketlerinden çıkardıkları dersler ışığında, kurumların insan ve araç altyapılarını güçlendirdiklerini de bildirdi.

Bugün bu çerçevede atacakları yeni bir adımın müjdesini veren Oktay, 'Tarım ve Orman Bakanlığımızın taşra teşkilatlarında, Orman Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde görev yapmak üzere toplam 5 bin 64 personel alımı yapılacaktır. Mühendis, veteriner hekim, pilot, orman muhafaza memuru, laborant, biyolog, sağlık teknikeri, güvenlik görevlisi gibi kadrolarda istihdam edilmek üzere alınacak bu personellerimizin bakanlığımıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.' dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşmasının sonunda 4 milyar 618 milyon liralık yatırımla tamamlanan 325 tesisin ülkeye ve üreticilere hayırlı olmasını diledi.

Konuşmanın ardından, Ordu, Bartın ve Balıkesir'e yapılan canlı bağlantılarla eserlerin toplu açılışı gerçekleştirildi. AA