Mimar Sinan Kongre ve Sergi Merkezi'nde gerçekleştirilen AK Parti Kepez İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 Haziran seçimleri için Antalya'dan 127 aday adayı olduğunu, hepsini tebrik ettiğini söyledi.

24 Haziran'da cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin olacağını anımsatan Çavuşoğlu, 'Çok partili döneme geçildikten sonra belki de Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde en önemli, en kritik seçim.' diye konuştu. Çok partili sisteme geçildikten sonra tek partili hükümetlerin olduğu dönemlerde büyük hamleler yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, koalisyonların yaşanmaması, sistemin güçlü olması, istikrar için yeni sisteme geçildiğini, seçimlere bu bilinçle gidilmesi gerektiğini vurguladı.

24 Haziran'dan sonra yasaların TBMM'de milletvekilleri tarafından hazırlanacağını, bürokratların hazırladıkları taslaklar ile değil, milletvekilleri tarafından yasama çalışmaları yapılacağını anlatan Çavuşoğlu, bunun yanı sıra cumhurbaşkanı dahil, hükümette görev alanların Meclise karşı sorumluluğunun yanında, yargıya karşı sorumluluğunun da getirildiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, 'Şu andaki sistemde cumhurbaşkanında yetki çok var, en az başbakan kadar yetki var ama sorumluluk ve hesap verebilirlik sıfır. Dolayısıyla yeni sistemde hem yürütme hem de yasama güçlü olacak.' açıklamasında bulundu.

16 yılda çok önemli şeyler yaptıklarını, bir zihniyet değişimin gerçekleştirildiğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, millet için devlet anlayışını Türkiye'de yerleştirdiklerini, bunun 24 Haziran'dan sonra daha güçlü bir şekilde görülebileceğini bildirdi.

'Sorunlar konusunda maalesef küresel sistem başarısız'

Dünyada da mazlumların yanında yer aldıklarını, bugün Türkiye'nin dünyada 2 milyar ümmetin umudu olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Somali'den Orta Asya'ya, Balkanlardan Afrika'ya ihtiyacı olanlara 6 milyar dolardan fazla insani yardım yapıldığını anımsattı.

Yalnızca mazlumların yanında olmadıklarını, küresel siyasette de önemli bir aktör durumunda bulunduklarını, dünya barışına katkı sağladıklarını ifade eden Çavuşoğlu, artık herkesin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, Başbakanının, Dışişleri Bakanının neler söylediğine bakmaya başladığını kaydetti.

Bunları yaparken adaletsizliklere de sessiz kalmadıklarını, nerede bir adaletsizlik varsa ilk sesini çıkaran kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

'İsrail'in zulmüne de sessiz kalmadık, Arakan'daki Müslümanların katledilişine de sessiz kalmadık. Herkes sussa Kudüs davası için sesimizi hiç çekinmeden, korkmadan, gür bir şekilde çıkardık ve tüm dünyaya haykırdık. Mücadelemizi sonuna kadar da sürdüreceğiz. Kudüs yalnız değildir, Kudüs davası kimsesiz değildir. 'Ben güçlüyüm yaparım.' anlayışı artık bu dünyada geçersizdir ve bunu Birleşmiş Milletler oylamasında da gösterdik. Ben oraya Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla gittim. İşte bu nedenle biz dünyada umut haline geldik. Çarpıklıkları da söylüyoruz. Bugünkü sistemde, yani bugünkü dünyada, bugün yaşadığımız sorunlar karşısında maalesef küresel sistem başarısız. Savaşları engelleyemiyor, çatışmaları durduramıyor, mazlumların sorunlarını çözemiyor. Dolayısıyla bu sistemin reforme edilmesi gerektiğini açık açık söyleyen kişi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'Dünya 5'ten büyüktür.' sözünü artık herkes kullanmaya başladı. Çünkü bugünkü BM ve Güvenlik Konseyi bugünün dünyasını yansıtmıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş bir örgüt, kendini yenilemediği için bugün dünya insanlığının beklentilerini karşılayamıyor. O zaman reforma gidilmesi gerekiyor. Her ülke kendi kafasına göre adalet getiremez. Niye kurduk biz bu uluslararası örgütleri? Niye orada kurallar koyduk? Niye kararlar alıyoruz? Adalet dağıtsın diye, sorunları çözsün diye, yanlışlara 'dur' desin diye.'

'Yeni sistemde seçimlerden sonra tekrar reformcu kimliğimiz ön plana çıkacak'

Şimdi bazı kesimlerin Türkiye'ye karşı ekonomik bir saldırı içinde olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, 'Ama daha önceki çabalarında başaramadıkları gibi yine başaramayacaklar, yine kazanan biz olacağız.' ifadesini kullandı.

16 yılda Türkiye ekonomisinin ciddi şekilde büyüdüğünü, ihracatın, milli gelirin katlandığını anlatan Çavuşoğlu, şu anda Türkiye'nin dünyanın 17'inci büyük ekonomisi konumuna geldiğini ancak hedefin ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmek olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin demokratikleşmesi için de önemli adımlar attıklarının altını çizen Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

'Bugün Türkiye'nin gerçekleştirdiği demokratikleşme sürecini, yaptığı reformları görmezden gelen ülkeler, bundan 6 sene, 7 sene, 8 sene önce 'Türkiye'de sessiz devrim var.' diyorlardı. Şimdi niye inkar ediyorsunuz? Türkiye'yi reforme eden, tüm kanunlarını uluslararası standartlara, yani demokratik standartlara yükselten parti hangi partidir? AK Parti. Kimin liderliğinde? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde. 'Türkiye'de sessiz devrimler yapıyor.' dediğiniz Recep Tayyip Erdoğan'a bugün neden 'diktatör.' diyorsunuz? Recep Tayyip Erdoğan sandıkları inkar edip de zorla mı iktidar oluyor, girdiği her seçimi kazanıyor. Çıktın yendi, çıktın yendi, çıktın yendi, şimdi 'çıktım yendi.' olacak.

Terörle mücadele

Teröristlerin Türkiye'den temizlendiğini, sınır ötesindekileri temizleme çalışmalarının devam ettiğini aktaran Çavuşoğlu, bugün Suriye'deki Kürtlerin çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Batı ülkelerinin hep PKK'yı, YPG'yi savunduğunu, bölgede yaşayan Kürtlerin durumunu kimsenin sormadığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 'Geçen NATO'da söyledim. Lüksemburg Dışişleri Bakanı bize ders vermeye kalkıyor, biz de haddini bildirdik tabi. Sorduğum sorulara cevap veremedi. Bu soruları sordum kendine. Hiç dedim 400 bin Kürt'ün sorunlarını dinlediniz mi? Suriye'ye neden dönemiyorlar? Biz, Fırat Kalkanı operasyonunu tamamladıktan sonra, 10 gün önceki rakamları söylüyorum, 160 bin Suriyeli vatandaşımız Türkiye'den buralara döndü. En az bir o kadar Suriyeli de ülkenin değişik bölgelerinden evlerine, o bölgeye döndü. Yani 300 binden fazla insan bu bölgeye döndü. Şimdi Afrin'e de dönüyor. İşte gerçekleri görmek istemiyorlar, sebep bu.' değerlendirmesinde bulundu.

'Kutsal kitabımız senin yapboz tahtan mı?'

Batılı ülkelerin Türkiye'ye her istediklerini yapamayacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bugün Fransa'da içlerinde Sarkozy'nin (Eski Fransa Cumhurbaşkanı) de olduğu densizler Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinin değişmesi gerektiğini, bazı bölümlerinin çıkarılması gerektiğini savunmuşlar. Kutsal kitabımız senin yapboz tahtan mı? Neymiş efendim, Yahudi düşmanlığı içeriyormuş. Tarih boyunca Yahudilere siz zulmettiniz. Tarih boyunca Yahudilerin sığınağı olmuştur Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti. Müslümanlar sahip çıkmıştır. Soykırımlar Türkiye'de mi yaşandı? Biz İsrail devletinin zulmüne karşıyız, Yahudilere karşı değiliz. Bizim tüm inançlara saygımız var. Bizde antisemitizm, yani Yahudi düşmanlığı yoktur. Bizim inancımıza terstir, dinimize terstir, Kur'an-ı Kerim'e terstir. İşte bunların ırkçılıkta da İslam düşmanlığında da vardığı noktanın, entelektüel yobazlığın bir göstergesidir bu. İyice hadlerini aştılar. Bunlar böyle konuştukça Avrupa'da camilere, ibadet yerlerine saldırılar oluyor.' AA