TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 'Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka.' ifadeleriyle söz konusu bildiriye tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Darbe seviciler demokratik kurumlara ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

'Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar... Haddinizi bilin.

Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan.'

Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, Twitter'dan paylaşımda bulundu.

'103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi, Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir.' ifadeleriyle açıklamasına başlayan Bahçeli, şöyle devam etti:

'Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir: Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.

Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır.'

Bir internet sitesinde, 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.

Açıklamada ayrıca, basında ve sosyal medyada yer alan 'kabul edilemez' nitelikteki bazı görüntülerin, üzüntü kaynağı olduğu vurgulanarak, 'TSK ve Deniz Kuvvetlerini, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları' kınanmıştı.

Emekli amirallerin açıklamasında, 'Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.' ifadeleri yer almıştı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'nin bekasını korumanın, demokrasiye saygıdan ve hukuka bağlılıktan geçtiğini bildirdi.

Bakan Gül, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

'Seçilmişlere parmak sallamaya kalkan darbe heveslileri şunu iyi bilsin, köhnemiş vesayetçi zihniyetin prangalarından kurtulan, bu zihniyetten hesap soran, gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık. Bu ülkenin bekasını korumak demokrasiye saygıdan, hukuka bağlılıktan geçer.'

İçişleri Bakanı Soylu: Üniformayı emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

'Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri...'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı bir diğer paylaşımda, şunları kaydetti:

'Biz buradayız. Devletimize, milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız. Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam manasıyla geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve milletin verdiği şerefin farkında olmayanların demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir.'

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: Türkiye'de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, 'Türkiye'de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı. Bu vesayetçi alışkanlıklardan kurtulamayanlar, 15 Temmuz'da milletimizin verdiği cevabı çabuk unutmuş olmalı. Hiç kimse kendini milletin gücünün üstünde göremez!' ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Demokrasi adına utanç verici

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, 'Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür.' ifadesini kullandı.

Bakan Selçuk, Twitter'daki paylaşımında şunları kaydetti:

'Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür.'

Bakan Kurum: Öğrenemediniz ama Türkiye eski Türkiye değil artık

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, milletin iradesini yok sayarak gece yarıları bildiri yayınlamanın, kimsenin haddi olmadığını belirtti.

Bakan Kurum, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, Twitter hesabından paylaşımda bulundu.

'Öğrenemediniz ama Türkiye eski Türkiye değil artık.' ifadesini kullanan Kurum, şunları kaydetti:

'Milletimizin iradesini yok sayarak gece yarıları bildiri yayınlamak, kimsenin haddi değildir. Zihinlerinde darbenin izlerini taşıyan vesayetçi odaklarla mücadele sonuna kadar sürecektir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.'

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: Sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

'Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da mavi vatanı da demokrasiyi de milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır.'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan: Türkiye'de bedeli ödenmiş bir demokrasi vardır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, hala cunta ve vesayet özlemi olanların, milli iradenin ve sivil siyasetin üzerinde baskı kurmaya çalışanların, karşılığını bizatihi milletten ve temsilcilerinden alacağını bildirdi.

Karaaslan, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, 103 emekli amiralin açıklamasına tepki gösterdi.

Türkiye'de bedeli ödenmiş bir demokrasinin olduğuna vurgu yapan Karaaslan, şunları kaydetti:

'Ülkemize ve egemenliğimize yönelik sayısız tehdit karşısında sustular. Türkiye hedeflerine yönelik kararlı adım attıkça konuştular, yazdılar imzaladılar. Konuşmaları gereken yerde susup, susmaları gereken yerde konuşanlar bilmelidir ki vesayetin değil, demokrasinin hakim olduğu, cuntacıların değil, milletin sözünün geçtiği Türkiye'de, haddi aşan ifadelerle yazılmış bir bildirinin hiçbir anlamı yoktur. Türkiye'de bedeli ödenmiş bir demokrasi vardır. Hala cunta ve vesayet özlemi olanlar, milli iradenin ve sivil siyasetin üzerinde baskı kurmaya çalışanlar, karşılığını bizatihi milletten ve temsilcilerinden alır.'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ: Siyasete balans ayarı verme döneminiz bitti

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, siyasete balans ayarı verme döneminin bittiğini vurgulayarak 'O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı.' ifadesini kullandı.

Dağ, Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

'103 emekli amiral, Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda ortak bir bildiri yayınlamışlar. O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı. Siyasete balans ayarı verme döneminiz bitti. Villalarınızda yeni Türkiye'yi izlemeye devam edin...'

AK Parti Sözcüsü Çelik: Hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter'dan yaptığı açıklamada, 'Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir.' dedi.

Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklamasının yok hükmünde olduğunu vurgulayan Çelik, 'Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır.' değerlendirmesinde bulundu.

Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatleri için güçlü bir mücadele verirken birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle Mavi Vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve Hükümeti hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceklerine vurgu yapan Çelik, şunları kaydetti:

'Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz. Kaldı ki Mavi Vatan'da mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir.

Deniz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarak cumhuriyete, demokrasiye, vatana ve Mavi Vatan'a sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.'

AK Parti Grup Başkanvekili Turan: Hadsiz, yersiz, gereksiz bir metin

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AA muhabirine, 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan sözde bildirinin, teamüllere ve demokratik anlayışa aykırı olduğunu belirtti.

Açıklamayı, 'hadsiz, yersiz, gereksiz bir metin' olarak nitelendiren Turan, 'Millete, milletin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetlerine ve hükümete uyarıda bulunmak, bu emekli şahısların görevi değil. 'Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.' şeklinde aba altından sopa gösterme hastalığı, eski Türkiye'nin gündemindeydi. Geçti bunlar. Demokrasiden öte yol yok.' diye konuştu.

Turan, bu hastalıklı anlayışın, millet karşısında hep kaybettiğini dile getirerek, 'Milletimiz, kendisine, iradesine ve demokrasimize sallanan o parmakları, sahiplerinin gözlerine sokmayı iyi bilir. Unutulmasın ki milli irade için nöbetteyiz.' ifadesini kullandı.

'Hukuk dışı yollarla vatanseverlik olmaz'

Siyasi partiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin ortak bir duruşla bu kayıt dışı siyasete tepki vermesi gerektiğini vurgulayan Turan, şunları kaydetti:

'Sessiz kalan, hele destek olan siyasiler, bilerek veya bilmeyerek bu topraklara en büyük kötülüğü yapıyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da egemenlik hakları ve terörle mücadelesi en üst seviyede devam ederken, uluslararası sayısız senaryo sahneye koyulurken, içeride anlamsız, Türkiye'ye ve herkese zaman kaybettiren demokrasi dışı bu saçmalıkların affedilir bir tarafı yoktur.

Bu 103 amiral, emekli olmuşlar ama anlaşılan darbeci zihinleri hala emekli olamamış. Emekli olmadan önce taşıdıkları üniformanın şerefi, bunlara ağır gelmiş. Çok açık bir biçimde suç işlemişlerdir. Hukuk dışı yollarla vatanseverlik olmaz. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu darbe iması taşıyan açıklamaya ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu zavallı, feraset yoksunu adamlar ve destek olan kim varsa tespit edilip yargı önüne çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır.'

BBP Genel Başkanı Destici: Kabul edilemez ve yok sayılamaz bir cuntacılık örneği

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 103 emekli amiralin açıklamasına tepki gösterdi.

Açıklamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Destici, 'Bazı emekli amirallerin Montrö Sözleşmesi bahanesiyle, vesayet özlemi içerisinde darbe iması yaptıkları açıklama kabul edilemez, yok sayılamaz bir cuntacılık örneğidir. Herkes şunu bilsin ki Anayasa'yı, gazi meclisimiz ve aziz milletimiz yapar. Bu ülkeyi de milletin seçtikleri yönetir.' görüşünü dile getirdi.

Destici, 'Dış meseleler ve terörle mücadelede uyum ve iş birliği içerisinde olunan bu kritik ve zorlu süreçte yaptıkları haddi aşan açıklamadan ötürü cunta kafalı, darbe heveslisi bu tekaüt gruba hak ettikleri cevabı inanıyorum ki öncelikle milli irade sevdalısı TSK mensuplarımız verecektir.' değerlendirmesinde bulundu.

Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Destici, 'Kürt'ü Türkmen'i, Alevi'si Sünni'si, askeri polisiyle kahraman Türk milleti, emperyalistlerin uşağı, vatan haini terör unsurlarına ve darbe heveslisi (güya vatansever) milli irade düşmanlarına rağmen mücadelesini birlikte sürdürerek, büyük ve güçlü Türkiye idealini gerçekleştirecektir.' ifadesini kullandı.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bozdağ: Bu bildiri yok hükmündedir ve ayaklarımızın altındadır

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bazı emekli amirallerin, hadlerini aştıklarını, kendilerini bir şey sandıklarını ve eski Türkiye özlemiyle iktidara ve halka ayar verme cüretinde bulunduklarını belirtti.

'Türkiye, eski Türkiye değildir. Belli ki emekli amirallerin bazısı bu hakikati hala öğrenememiş ama onlar da öğrenecekler.' ifadesini kullanan Bozdağ, şunları kaydetti:

'Türkiye'de Montrö Andlaşması'nı tartışmaya açan ya da mavi vatandan taviz veren yoktur. Aksine bugün Karadeniz'de doğal gaz bulan, Ege ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin menfaatleri için dünyayı karşısına alan bir iktidar ve Türkiye vardır.

Bu bildiri yok hükmündedir ve ayaklarımızın altındadır. Türkiye'de, ABD ve AB'nin menfaatini Türkiye'nin menfaati zanneden şahsiyetsiz eziklerin devri çoktan kapanmıştır. Türkiye ve Türk halkı, eski Türkiye özlemiyle bildiriye imza atan güruha haddini bildirmeye muktedirdir.'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından İletişim Başkanlığının binasının ışıkları yanan fotoğrafını paylaşarak, şunları kaydetti:

'15 Temmuz'a 103 gün kala 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır. Bu topraklarda son sözü aziz milletimiz söyler. Bu ışıklar antidemokratik her girişim ve niyete karşı aziz milletimiz için hiç sönmeden yanacaktır. Görevimizin başında, milletimizin emrindeyiz.'

Altun, Twitter hesabından yaptığı bir diğer paylaşımda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla resen soruşturma başlattığını hatırlattı.

Fahrettin Altun, 'Sadece imzacılar değil, onları cesaretlendiren de hukuk önünde hesap verecek.' değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Haddinizi bilin, yerinizde oturun

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, milletin ve temsilcilerinin vesayet heveslilerine asla geçit vermeyeceğini belirterek

Kalın, Twitter'dan yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

'Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun.'

Açıklamada neler vardı?

Bir internet sitesinde 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.

Açıklamada ayrıca, basında ve sosyal medyada yer alan 'kabul edilemez' nitelikteki bazı görüntülerin üzüntü kaynağı olduğu ifade edilerek, 'TSK ve Deniz Kuvvetleri'ni Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları' kınanmıştı.

Açıklamada, 'Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.' ifadeleri yer almıştı. AA