Haber Merkezi / 2018 yılının pamuk ekimi yapan çiftçiler için hayli sıkıntılı geçtiğini dile getiren Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu, 'Pamuk çiftçisi, 2018 yılında hasat ettiği kütlü pamuğunu mazot, gübre, tohum ve ilaç gibi girdi maliyetlerinde yaşanan yüzde 40'lık artışa rağmen, 2017 fiyatı ile satmak zorunda kaldı. Buna ek olarak verilen destekleme kg olarak azaltıldı. 2019 üretim sezonunda ise pamuk ekmeye çabalayan çiftçilerimiz uzun yağmur dönemi ile karşı karşıya kaldı. Yağmurların uzun sürmesi çiftçilerin ekimde sıkıntı yaşamasına, mazot girdisinin artmasına neden oldu' diye konuştu.

PAMUKTAKİ BİYOLOJİK DENGESİZLİK ARAŞTIRILMALI
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde Pamuk üzerine doktora çalışmalarını sürdüren Hacıkamiloğlu, 'Ekimin ardından yüzeyine çıkabilen pamuk bitkisi, yaprak kurdu ile karşılaştı. Bu canlı, normalde bu dönemde görülen bir haşere değildi. Çiftçilerimiz bunun şokunu atlatamadan halk arasında zenk olarak bilenen yoğun bir yaprak biti salgınıyla karşılaştı. Buna ek olarak yine bölgemizde şimdiye kadar hiç görülmemiş olan Avrupa kırmızı örümceği ile karşılaşılmış ve bu zararlı böcekler kullanılan tarım ilaçlarına karşı bağışıklık kazandığından pamuk tarlaları büyük zarar gördü' diyerek bir anda ortaya çıkan ve alışılmışın dışında bir seyir izleyen tüm bu biyolojik dengesizliğin ilgili kurumlarca araştırılması gerektiğini aktardı.
KOZALAR, NORMAL DOLGUNLUĞA ERİŞMEDEN AÇMAYA BAŞLADI
Pamuk bitkisindeki gelişimin de anormal bir seyir izlediğini vurgulayan Hacıkamiloğlu, 'Pamuk bitkisinde vaktinden önce yaşlanma periyodu gözlemledik. Bitki yeterli canlı yaprağa erişmeden yapraklarda oluşması gereken karbonhidrat vb. maddeleri bitki ana gövdesine yakın bölgelerdeki kozaya taşıyamıyor. Böylelikle kozalar gelişmeden, yeterli miktarda çiğit ve lif oluşturamadan açmaya başlıyor. Erken açan bu kozaları pamuk toplama makinesi ile toplamak mümkün değil' diyerek bitkideki gelişim bozukluğunu özetledi.

ÇİFTÇİ, MEVCUT TABLODA BORCUNU ÖDEYEMEZ
Mevcut koşullarda çiftçinin borcunu ödeyemeyeceğini aktaran Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu, 'Yetkililerimiz konuya en kısa sürede el atmalı. Pamukta yaşanan tüm bu sıkıntılar tabii afet kapsamına almalı. Yerli ve milli üretimi teşvik ederken, pamuk ithalatının da önüne geçilmeli. 2020 yılı için pamukta kaldırılacak destekleme kesintisi, 2021 yılına ertelenmeli. Standart verim ve normal piyasa fiyatlarında, maliyetlerin belli olduğu, karlılığa geçildiği durumlarda destekleme azaltılmalı, zararın had safhaya geçtiği, sürdürülebilirliğin kalmadığı bu dönemde arttırılmalı. Pamukta da dışa bağımlı hale gelmememiz için çiftçinin tarım kredi borçları ertelenmeli' diyerek önerilerini sıraladı.