Seyfullah POLAT/ Nuh tufanı sonrasında ilk kurulan şehirlerden olan, ev sahipliği yaptığı bir çok medeniyet ve kültürün yanı sıra İslam ve Türk tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Harran yıllardır sürdürülen kazı ve restorasyon ile tarihteki önemli yerine tekrar kavuşuyor. 2018 yılında koruma amaçlı restorasyon çalışmalarının yoğunluk kazandığı Harran Ulu Camii'nin minaresi, doğu duvarı ve avludan harige geçiş sağlayan kapı kemerlerinde sona gelindi.


Moğollar tarafından tahrip edilmişti
800 yıl önce Moğolların Anadolu coğrafyanı istilası esnasında Moğollar tarafından tahrip edilen, Daha öncede kazı ve restorasyon çalışmaları yapılan ama son yıllarda çalışmalara hız verilen, 2018 yılında tekrar Kültür ve Turizm Bakanlığınca finanse edilen, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Gaziantep Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü gözetiminde başlayan Harran Ulu Camiinde koruma amaçlı restorasyon ve kazı çalışmalarında sona gelindi. Büyük bir hassasiyet ile yürütülen çalışmalar neticesinde Anadolu'daki İslam - Türk medeniyetinin önemli ve ilk eserlerinden olan, İnce taş işçiliğine sahip süslemeleri ve mimari planı ile Harran Ulu Cami tekrar ziyaretlere açılacak. İslam mimarisinin en önemli eserlerinden birisi. İnce taş işçiliğine sahip süsleme kalıntıları bulunan cami, restorasyonun ardından vatandaşlarımızın ve turistlerin ziyaretine açılacak.

Prof. Dr. Önal; Anadolu'daki ilk Türk İslam eserlerinden birisi
Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal'da gazetemize yaptığı açıklamada 'Harran Ulu Cami, çatı ile örtülü transept planlı camiler gurubuna girmektedir. Avlu ve ibadet yeri olmak üzere iki mekandan oluşur. Mihraba paralel dört nefli (sahın) olup, avlu giriş ekseninde dört sahını, dikine kesen bir transepte sahiptir. Doğu duvarındaki üçgen alınlıklar harimin üstünün yatay olarak dört adet kırma çatıyla örtülü olduğunu gösterir. Bu plan tipiyle Şam Emevi Cami'nin planına yakın benzemektedir. Harimden avluya açılan ana giriş kapısının her iki tarafında 18 adet kapı bulunmaktaydı. Bu kapıların taş ayakları ve sütunların kaideleri günümüze ulaşmıştır. Bunlardan 4 adedi anılan restorasyon çalışmasında ayağa kaldırıldı. Harran Ulu Cami'de yoğun bezeme görülür. Palmet, lotus, örgü ve kıvrık dallı stilize çatallı rumi desenleriyle nakış gibi süslenen kemerler, konsüller, çeşitli mimari parçalar, Korint ve kompozit Korint sütun başlıklarıyla Anadolu'nun en zengin taş süslemeli camisi olarak da anılmaktadır'. Anılan Cami'nin tarihi konusunda iye şu bilgileri verdi 'Cennet ve Cuma Cami olarak da adlandırılan Harran Ulu Cami, II.Mervan tarafından Emevilerin başkentinin Şam'dan Harran'a taşınmasıyla birlikte başkente yaraşır şekilde Harran Ulu Cami inşa edilir. Mihraba paralel iki sahınlı olarak yapılan ilk plana Zengilerden Nurettin Mahmut tarafından 3. Sahın, Selahaddin Eyyubi tarafından 4. Sahın, Melih el-Adil tarafından da doğu kapısı ve revakı eklenerek cami son halini alır. Yaklaşık 800 yıl önce İlhanlı Hükümdarı Aka HAN (Moğol) tarafından yağmalanıp yıkılmıştır ve buna rağmen doğu cephesi, mihrabı, şadırvanı ve minaresinin büyük bölümü ise ayakta kaldığını kalmıştır. 2018 yılından bu tarafa sürdürülen koruma amaçlı restorasyon çalışmaları sona yaklaşmış olup , doğu duvarı, kemerleri ve minaresinin restorasyonu tamamlanmak üzeredir. Yapılan restorasyon neticesinde çevre düzenlemesi de yapılarak camii en kısa sürede ziyarete açılacak' dedi. Harran Ören Yeri kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Harran Üniversitesi tarafından desteklendiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Önal, kazı ve restorasyon çalışmalarında verilen desteğin önemine dikkat çekti.

Harran Ulu camii;
Harran, İslam devrinde Emeviler döneminde son halife II. Mervan zamanında da bir süre başkent olmuştur. İslam Devri'nin önemli eserlerinden olan Ulu Cami veya Cennet Cami, Harran höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alır. Caminin doğu cephesi mihrabı, şadırvanı ve minaresinin büyük bir bölümü korunmuştur. 2018 yılından bu tarafa yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları neticesinde Camiinin giriş sütun ve duvarları ile minaresi tekrar restore edilerek yakın zamanda ziyarete açılması planlanıyor.