AA / Rusya'nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı doğrultusunda iç savaşın sürdüğü ülkeye sadece Hatay'daki Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısındaki Babülhava'dan giren yardımları engellemek istemesi sonrası milyonlarca yerinden edilen sivili korku sardı.
Esed rejimi ve destekçilerinin, İdlib'in Maarratünnuman ilçesindeki saldırılarıyla 2019'da yerinden ettiği Türki Sultan İdlib'in Türkiye sınır hattındaki Mahatta isimli kampa sığındığını söyledi.
Sultan, Babülhava sınır kapısını, bölgede yaşayan sivillerin can damarı olduğunu belirterek, 'Eğer Rusya insani yardımları Esed rejiminin üzerinden yapmayı başarırsa, İdlib'de yaşayan 5 milyon insana idam hükmü vermek gibi olacak.' dedi.
Rusya'nın BM'den bu kararı geçirmemesi gerektiğini ifade eden Sultan, 'Rusya bizi bombalayarak yerimizden etti. Öldürdü ve evlerimizi yıktı. Bu da yetmemiş gibi şu anda Babülhava'dan bize gelen insani yardımlara gözünü dikti. Çocukların ve yaşlıların canlarıyla oynuyorlar.' şeklinde konuştu.
Yerinden edilen Hüseyin Ali Bercüs de Esed rejiminin ve destekçisi Rusya'nın 2019'daki saldırılarında evinin yıkıldığını söyledi.
Bercüs, 'Bizi bombaladılar. Evlerimizi yıktılar. Yerimizden ettiler. Yetmedi bize gelen ilaç ve gıdaya göz diktiler. Kesinlikle Rusya'nın bunu başarmaması gerekiyor.' diye konuştu.
İdlib'in Serakib ilçesinden Abdülsattar Humeydi, İran, ?Esed ve Rusya'nın saldırılarından yerinden edildiğini, Babülhava'dan gelen yardımlar sayesinde ailesinin yaşamını sürdürebildiğini söyledi.
Humeydi, 'Rusya'nın Babülhava kapısını yardımlara kapatması yerinden edilenlere toplu katliam düzenlemek demek.' dedi.
Günlük işçi olarak çalıştığı için alım gücünün düşük olduğunu anlatan Humeydi, gelen yardımlar sayesinde çocukların eğitim aldığını ve sağlık hizmetlerinden faydalanabildiğini dile getirdi.
Serakib ilçesindeki yerinden edilen Muhammed Ali de yerinden edilenlerin hayatlarını sürdürebilmesi için Babülhava'dan gelen insani yardımların devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ali, BM'nin insani yardımlarının Rusya'nın isteğiyle Esed rejimi aracılığıyla dağıtılmasının, Esed rejiminin işlediği katliamların ödüllendirilmesi anlamına geldiğini kaydetti.