İLKHA/ 16 Mart 1988 yılında Halepçe semalarından mazlum halkın üzerine ölüm yağdırıldı. Baas rejiminin yaptığı zulüm ve katliamın acısı unutulamıyor.
İslam coğrafyasının birçok acıya şahitlik yaptığını belirten Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, katliamda yaklaşık 5 bin masum inanın öldüğünü, binlercesinin yaralandığını belirtti.
Coşkun, 'Yaşadığımız coğrafyanın takviminde her gün, bir acıyla, trajediyle hatırlanır olmuştur. En az yüzyıldır gün geçmiyor ki bir darbe, bir suikast, bir katliam, bir savaş, bir zulüm, bir göç yaşanmasın. Eşsiz zulümler, işkenceler, yıldırmalar, işgaller, katliamlar bu toprakların neredeyse kaderi olmuştur. 16 Mart'ta Halepçe'de ümmete yapılan vahşi bir katliam tarihte yerini almıştır. 32 yıl önce Irak'ın kuzeyinde bulunan Halepçe'de zehirli gaz bombardımanıyla bir katliam yapıldı. Saldırıda çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere yaklaşık 5 bin masum insan öldürüldü.' dedi.
Halepçe'de yaşanan katliamın bir benzerlerinin bugünde yaşandığına dikkat çeken Coşkun, şunları söyledi:
'Bu katliam Hama'da, Srebrenitsa'da, Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Filistin'de, Halep'te olduğu gibi, zalimlerin insanlara, özellikle Müslümanlara karşı ve onlar üzerinden bütün mazlumlara ne kadar acımasız olduklarını, olacaklarını göstermiştir, göstermektedir. Halepçe'de olanların bir benzeri Halep'te, Guta'da, idlib'de olmuştur, olmaktadır.'

'Zulüm, yapanın yanına kar
kalmıştır'
İnsanlık suçu sayılan bu katliamların bugüne kadar hesabının sorulmadığının altını çizen Coşkun, dün Halepçe'ye sağır ve seyirci kalan dünya, bugün Suriye'deki kimyasal bombalar ile yapılanlara sessiz kaldığını ifade etti.
Açıklamasının devamında Coşkun, 'Hatta insan haklarını ayaklar altına alarak hayata tutunmaya çalışan mülteciler, öldürmek dahil en ağır zulüm ve işkencelere tabi tutulmaktadır. Politik tutumları, zulüm ve katliama ortak olmak, destek vermektir. Zulüm, yapanın yanına kar kalmıştır. Mazlum, yaşadığı acıların telafisi imkansız kayıplarıyla kalmıştır. Önemli olan insanlık suçu olan bu katliamların hesabının sorulmasıdır. Hesap sorulamadığı için küresel emperyalist odaklar ve onlardan güç alan, cesaret bulan yerli iş birlikçileri, fütursuzca, ölçüsüz zulüm ve katliamlarına devam ediyor. Aradan geçen bunca zamana rağmen bizim vicdanımızda ve hafızamızda tüm canlılığını, yakıcı, öldürücü etkisini koruyan bu olayı, faillerini, yeryüzünde işlenen tüm insanlık suçlarını kesin bir dille telin ediyoruz.' diye konuştu.
Son olarak Coşkun, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da zalime karşı, mazlumdan yana olacaklarını belirtti.