Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili Amina J. Mohammed, yenilikçi teknolojiyi entegre edebilmenin ve yapısal gelişmeyi sağlamanın çok önemli olduğunu belirterek, 'Ancak böylece az gelişmişliği ve yoksulluğu engelleyebiliriz.' dedi.

Gebze'deki TÜBİTAK Marmara Teknokent'te (MARTEK) düzenlenen BM En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Açılış Töreni'nde konuşan Mohammed, en az gelişmiş ülkeler için önemli bir proje olan Teknoloji Bankası'nın Gebze'de bir teknolojik inovasyon ortamında bulunmasının önemini vurguladı.

Teknoloji Bankası'nın tam potansiyeline erişebilmesi için ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini dile getiren Mohammed, 'Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için Türk Hükümeti ile Norveç, Filipinler, İngiliz Ulusal Topluluğu ve bunu destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Teknoloji Bankası'nın gerçekleşmesi için çok çalışmalarda, fedakarlıklarda bulundular. BM sistemi çerçevesinde bu, başarılı olabilmek için önemli adımlardan biriydi ve bunu gerçekleştirmiş bulunuyoruz.' diye konuştu.

Mohammed, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine erişilmesinin büyük ölçüde bilim, teknoloji ve inovasyona dayandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

'Ekonomik performansın ve sosyal refahın da geliştirilmesi için bu çok önemli. Teknik, mesleki yönetim, bilimsel kapasitenin geliştirilmesi için, bu kritik amaçlarımıza erişebilmemiz ve geride kimseyi bırakmamak için bu çok önemli. Yenilikçi teknolojiyi entegre edebilmek ve yapısal gelişmenin sağlanması çok önemli. Ancak böylece az gelişmişliği ve yoksulluğu engelleyebiliriz. Şimdi ortak bir sorumluluğumuz var. İnsanlarımızın, özellikle gençlerimizin hayatını değiştirmek için çok önemli bir aracımız var. Dolayısıyla iyi devletlere çağrıda bulunmak istiyorum. Özellikle paydaşlara, sadece katkıda bulunmaları değil, aynı zamanda geri dönüşüm için yatırımda bulunmalarını istiyoruz. Bu geri dönüşü olacak bir proje. Bu, bir ülkenin potansiyelini açılması projesi. BM, bu yolda sizleri desteklemeye devam edecektir. Sürdürülebilir ve barışçıl bir geleceğin herkes için ortak olması amacıyla Doğu ve Batı'nın bulunduğu bir ülkede çok tarafların ortaya konulması ve çeşitliliğin sergilenmesi, saygı, hoşgörü ve herkes için onur prensipleri çerçevesinde bir arada bulunuyoruz. Burada Türk Hükümetine katkılarından dolayı şükranlarımı sunmak istiyorum.'

'Onları yoksulluktan kurtarabilmek için adım atıldı'

Teknoloji Bankası Müdürü Heidi Schroderus-Fox da Teknoloji Bankası'nın kuruluşunun 2011 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen BM'nin En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansında gündeme geldiğini söyledi.

O tarihten itibaren birçok belgenin kabul edildiğini, bunun içinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin de olduğunu vurgulayan Schroderus-Fox, 'Bu sürece çok büyük çaba harcandı. Fizibilite çalışmalarının yapılması, toplantıların düzenlenmesi, devletler arası görüşmelerin gerçekleştirilmesi gibi adımlar atıldı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2016 yılındaki toplantısında o ülkeler için Teknoloji Bankası'nın kurulması kararını aldı. Ancak herhangi bir kaynak yoktu. Bu amaçla Gebze'de yeni bir kurul kurulması gerekti ve 47 ülkenin desteklenmesi sağlandı. Bilim, teknoloji ve yenilik açısından ihtiyaçlarını karşılamak ve yoksulluktan onları kurtarabilmek için bu adımlar atıldı.' diye konuştu.

Schroderus-Fox, bu kararın alınmasının ardından tam olarak nelerin yapılması gerektiği konusunda toplantı yaptıklarını belirterek, sürece ilişkin şu bilgileri verdi:

'Herhangi bir el kitabımız yoktu. Yeni bir BM kuruluşu nasıl kurulur ve herhangi bir kaynak olmadan bu adım nasıl atılır, bunu bilmiyorduk. Öncelikle kaynak seferber etme projesiyle başladık. Ancak kabul etmek gerekir ki bu yol pek de kolay bir yol değildi. Başlangıçta bazı şüpheler vardı, acaba çok ilginç olmasına rağmen bu girişimi hayata geçirebilecek miydik? Türk devletiyle beraber bir ev sahibi ülke anlaşması imzaladık ve şu an içinde bulunduğumuz bina için gerekli anlaşmalar gerçekleştirildi. Kurumlar arası bir görev gücü oluşturuldu. Güvenlik, emniyet, bilişim, idare gibi çeşitli konularda Türkiye'deki meslektaşlarıyla iş birliği yapacak bir ekip kuruldu. Ve bu ekip geçen cuma günü işlerini tamamladılar, onun ardından da bu Teknoloji Bankası'nın Türkiye'den BM'ye devriyle ilgili anlaşma imzalandı. Bu proje, gerçekten de iş birliği, profesyonellik ve ekip çalışmasının bir örneği olmuştur. Herkesi tebrik etmek isterim.'

'Türkiye olmasaydı bugün burada olmayacaktık'

Türkiye, çok kendini adamış ve cömert bir ev sahibi ülke olmasaydı bugün burada olamayacaklarını dile getiren Schroderus-Fox, 'Türkiye sadece Teknoloji Bankası'na bu tesisi teslim etmekle kalmadı, aynı zamanda ilk 5 yıl içerisinde destek programını açıkladı. Başlangıçtan beri Teknoloji Bankası'nı takip eden ve bankanın ilk projelerini destekleyen Norveç'e de teşekkür ederim.' dedi.

Schroderus-Fox, bu memnuniyet ve heyecanla bankanın en az gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların hayatlarını iyileştireceğine inandığını ifade ederek, ilk etapta 16 en az gelişmiş ülkede çalışmaların başlayacağını bildirdi.

Genel kurulun benimsemiş olduğu önceliklere göre bilim, teknoloji ve yenilik alanında gözden geçirme çalışmaları ve Gine, Haiti, Sudan, Doğu Timor ve Uganda'da inceleme çalışmaları başlatacaklarını belirten Schroderus-Fox, 'Bu vizyonumuzu hayata geçirmek beni çok memnun ediyor. Aynı zamanda 17.8'inci sürdürülebilir kalkınma hedefini de gerçekleştirmiş oluyoruz bu şekilde. Artık bankanın tam olarak görevini gerçekleştirebilmesi ve bu alanda yaşayan 800 milyon kişiye hizmet edebilmesi için çalışmaları daha da yoğunlaştırmanın vakti geldi. Yine kimseyi geride bırakmama hedefiyle sürdürülebilir kalkınma hedeflerini yerine getirmeye devam edeceğiz.' şeklinde konuştu.

'Bugün artık sınır tanımayan sorunlarımız var'

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ise bugün dünyada üçte ikisi Afrika kıtasında olmak üzere 47 ülkenin En Az Gelişmiş Ülke statüsünde bulunduğunu ve bunlardan 21'inin İslam ülkesi olduğunu söyledi.

Yaklaşık 1 milyarlık bir nüfusun söz konusu olduğunu, bu insanların yüzde 62'sinin halen elektriğe dahi erişiminin olmadığını vurgulayan Altunyaldız, 'Bugün artık sınır tanımayan sorunlarımız var. Terör, çevre sorunları, iklim değişikliği gibi sorunlar belli sadece ülkeleri değil tüm dünyayı tehdit ediyor. Hayata tutunamayan insanların meselesi hepimizi ilgilendiriyor. Günlük harcaması 1,25 doların altında milyonlarca insanın bulunduğu dünyada hiç kimse masum olamaz.' diye konuştu.

Altunyaldız, küresel bir köye dönüşen dünyada eşitsizlik ve adaletsizliğin daha belirgin bir hal aldığına işaret ederek, 'Birçok yoksul ülkenin sesi olmayı görev biliyoruz. İmkanlarımızı zorlayarak coğrafya ayrımı yapmadan tüm ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin yaptığı insani yardımlar geçen yıl itibariyle 8,2 milyar dolara ulaşmış durumda. Milli gelire kıyasla birinci ülkeyiz.' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Teknoloji Bankası'na 5 yıl için her yıl 2 milyon dolar katkı sağlamayı taahhüt ettiğini belirten Altunyaldız, 'TÜBİTAK yerleşkesinde kurulan bankanın ofis kurulumu için de 500 bin dolar katkımız olmuştur. Böylece Türkiye sadece ev sahipliği yapmakla kalmayıp En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası'na en çok destek veren ülke olmuştur.' şeklinde konuştu.

Teknoloji Bankası Konsey Başkanı Prof. Mohamed H. A. Hassan da dünyanın küresel açıdan daha önce görülmeyen zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, sosyal, ekonomik ve yenilik alanında eşitsizliklerin bir yandan da iklim değişikliği gibi sorunların dünyayı daha da fazla zorlamaya devam ettiğini belirtti.

En az gelişmiş ülkelerin bu ortamda daha çok zorlandığını aktaran Hassan, Teknoloji Bankası'nın ez az gelişmiş ülkelere dışarıdan teknoloji çekme konusunda ve teknoloji transferi yapma konusunda da yardımcı olacağını dile getirdi.

Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çektirildi. Daha sonra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, protokol üyeleriyle birlikte Teknoloji Bankası'nın açılış kurdelesini kesti. AA

#ilangovtr Basın No ILN