AA / HRÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Parmaksız ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yusuf Kurt tarafından bir süre önce "Fırat Nehir Sistemlerinde Yaşayan Carassius Gibelio Popülasyonlarının Mitokondriyal DNA D-loop Belirteci Kullanarak Genetik Çeşitlilik Analizi Projesi" hazırlandı.
Çalışmada, Fırat Nehri'nde yaşayan ve istilacı bir balık olan İsrail sazanının diğer balık türlerini tehdit ettiği tespit edildi. Bunun üzerine balık çeşitliliğinin yok olmaması için İsrail sazanının popülasyonunun azaltılması amacıyla çalışma başlatıldı.
Maddi değeri düşük olduğu için balıkçılar tarafından yakalanıp tekrar suya bırakılan İsrail sazanının yapılacak farkındalık çalışmalarıyla düzenli olarak avlanması ve yem sanayisinde kullanılması hedefleniyor. Bölgedeki balıkçılara verilecek eğitimlerle, avlanan balıkların tekrar suya bırakılmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Avlanan balıkların belirlenecek tesislere gönderilerek işlenmesi, işlenen balıkların diğer kurumlarla yapılacak iş birliği protokolü kapsamında balık yemi ham maddesi olarak kullanılması ve bu yemlerin balıkçılara dağıtılması da proje kapsamındaki hedefler arasında yer alıyor.
Doç. Dr. Arif Parmaksız, Fırat Nehri'nde 20-30 çeşit balık türünün bulunduğunu, balıkların son yıllarda istilacı İsrail sazanı nedeniyle tehlike altına girdiğini belirtti.
İstilacı bir tür balık olan ve halk arasında İsrail sazanı olarak bilinen Carassius Gibelio türünün genetik analizini yaptıklarını anlatan Parmaksız, "Bu sazan balığı iç sularımıza girmiş ve yayılmış durumda. Bu balık, üreme yeteneğinin çok yüksek olması nedeniyle girmiş olduğu sistemlerde baskın duruma geliyor ve diğer yerli ve özellikle endemik türleri tehdit ediyor. Bu istilacı türle mücadele etmek için projeler hazırladık. Bu balık türünün sistemden temizlenmesini sağlamaya çalışacağız. Temizlenen bu balıkların protein tozu olarak ilaç ve gıda sanayisinde kullanılması için çalışıyoruz." diye konuştu.
- "İstilacı bu türler sulara
bırakılmamalı"
Fırat Nehri'nde endemik türlerin bulunduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Parmaksız, şunları kaydetti:
"Fırat Nehri'nde bölgeye göre 20-30 arasında doğal tür bulunuyor fakat bu türler baskı altında, gün geçtikçe birey sayıları azalmakta. Bunlardan en önemlisi çok tüketilen özellikle bölgenin endemik türü olan Şabut balığı. Bu balık dünyada sadece Fırat ve Dicle Nehri'nde yaşayan bir tür. Önceki yıllarda bolca bulunurken bugün sayısı çok azalmış durumda. Popülasyonları her geçen gün düşmekte. Bunun yanında bu türlerin genetik yapılarını da olumsuz etkiliyor. Atatürk Baraj Gölü, balıkçılıkta büyük önem arz etmekte. Burada balıkçılar için büyük bir istihdam bulunuyor. Burada balıklandırma yapılırken çok dikkat edilmeli. İstilacı bu türler sulara bırakılmamalıdır."