Röpartaj: İshak POLATArakan eski adı Burma olan bugünkü ismi Myanmar.. Yüz yıldır onbinlerce müslümanın sürekli katledildiği, sürüldüğü bir ülke.. Dünyanın hiçbir yerinden yardım elinin uzanmadığı, sesin çıkmadığı bu ülkeyi Mehmet Ali Parlak hocamızla konuştuk..Mehmet Ali PARLAK:1970 Siverek- Şanlıurfa doğumlu. İlk orta ve İmam Hatip Lisesini Siverek'te okuduktan sonra Harran Üniversitesi Gıda Bölümünü bitirdi. Şanlıurfa Araştırma ve Uygulama Hastanesinde İmam- Hatip olarak çalışmakta.Evli ve 4 çocuk babası.Yayınlanmış iki eseri bulunmaktadır.- Hocam aynı zaman da araştırmacı yazarsınız. Yayınlanmış kaç eseriniz var? Bu konuda bize bilgi veririmsiniz?- Yayınlanmış 2 eserim var birincisi Kur'an ve ve Sünnette Kulluk (Ayetler ve Hadisler ışığı altında) 176 sayfalık bir eserimizdir. Tamamen Ayetler Hadislerle Allah bizden ne istiyor, bizden nasıl bir kulluk bekliyor bunu anlatan bir kitap. Bu kitabımız Allah'a hamdolsun 1 yıl içersinde 4. baskıyı yaptı ve 50.000 tirajı yakaladı. Rabbime şükürler olsun bu aklımızdan geçecek bir rakam değildi.2. eserimiz ise Kur'an Risalesi. Bu risalemizde ise Kur'anı Kerim neden gönderilmiştir, neden okumalıyız ve Kur'an ne anlatıyor gibi konuların anlatıldığı bir eserimizdir. Bu eserimizde yaklaşık 95.000 adetlik bir tiraja ulaşmış durumdadır. Bu eserlerimizde insanlarımız faydalanabilsin diye ucuza mal etmek istedik bundan dolayı herhangi bir yayınevi ile anlaşmadık. Ayrıca iki eserimizde hem Hanefi hemdi Şii alimler tarafından onaylanmış eserlerdir. Rabbim nasip etti geniş kitlelere ulaştı bu eserlerimiz.- Hocam, yayına hazırladığınız yeni çalışmalarınız varmı?- İnşallah " Hazırımsın" adlı bir kitabımız yayına hazırlanıyor. Bir de "Ümmetin Yetim Coğrafyası Arakan" diye bir kitabımız çıkacak. Bu kitabımızla Arakan'a dikkat çekmek istiyoruz. Ayrıca şunu belirtmeliyim; bizim hiçbir kar amacımız yok. Sırf Allah rızası için Müslüman kardeşlerimize bir faydamız dokunursa, yazdıklarımızdan bir insan faydalanır da yolunu düzeltirse bu bizim için her şeyin üstündedir. Biz bu tür kitap çalışmalarına başladığımız zaman bazı insanlar; ya hocam boş ver uğraşmaya değmez. Çoğu çoğu 1.000- 2.000 kitap bastırırsın o da elinde kalır dediler. Allah'a hamdolsun niyet halis olunca Rabbim de mükafatını veriyor.- Dikkat çeken çalışmalarınızdan biriside İmam- Hatip Kurma derneği çalışmaları. Bundan bahseder misiniz?-Yıl 1962 Urfa'da 1 tane İmam-Hatip Lisesi var. Yıl 2010 Kasım ayı hala 1 tane imam-hatip lisesi var. Yıl 1962 Urfa'da 1 tane lise var. Yıl 2010 Urfa da 37-38 tane lise var. Bunca yıl geçmiş neden imam-hatip lisesi sayısı 1 de kaldı da diğer liselerin sayısı 37-38 oldu.Yanlış anlaşılmasın ben diğer liselerin açılmasına katiyen karşı değilim. Sadece teveccüh olduğu halde imam-hatip lisesi açılmadı? Aslında burada Şanlıurfalı mütedeyyin insanların oturup düşünmesi lazım. Şanlıurfa da bu kadar nüfus artmış, dışarıdan göç almış ama hala 1 tane imam-hatip lisesi?Ben bu eksikliği gördüm ve çalışmalara başladım. Arkadaşlarımız la birlikte kolları sıvadık. Başta kısa adı ÖNDER olan İmam-Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği ile temasa geçtik. Onlar bize dediler ki başka şehirde dernek şubesi kuramıyoruz siz Şanlıurfa da İmam-Hatip Mezunları Derneği kurun biz size elimizden gelen desteği vermeye hazırız dediler. Biz de bu sözü aldıktan sonra geri döndük ve çalışmalarımıza hız verdik. Maalesef bu manada Urfa'da kurulmuş derneklerin hiçbir faaliyeti olmamıştı. Biz de Yahya Kemal Beyatlı Lisesi Müdürü Fevzi Çelik ve Grup Dergah'tan Muhammed Ziya ve onun kardeşi İsmail başta olmak üzere kardeşlerimizle birlikte gecemizi gündüzümüze kattık. Urfa da ne kadar cemaat, STK, kanaat önderi, Akademisyenlerle görüştük. Bu çalışmalar öyle basit olmadı yaklaşık 15 ay bu işin alt yapısı ile uğraştı. Sonunda Rabbime şükürler olsun ŞANİMDER olarak çalışmalarımızın ilk 1 yılında Süleymaniye İHL ve Eyyübiye İHL açıldı. Sayı 1 iken 3 oldu. Bugün ise Karaköprü de Haliliye de falan bayağı okul açıldı yani.Ama benim İHL öğretmenlerinden hassaten ricam şudur ki; İmam-Hatip Liselerini bitiren öğrenciler iki okul bitirmiş sayılıyor. Hem teknik olarak lise okurken bu öğrenciler hemde milli ve manevi değerlerini öğrenen bir nesil yetişiyor. Özellikle öğretmenlerimiz idealist olarak bu öğrencilerimizin üzerinde hassasiyetle durmalıdırlar.- Hocam, İHL kurma çalışmaları sırasında İHL'den mezunlarına yönelik çalışmanız oldu mu?- Evet. Özellikle başörtüsü zulmünden dolayı üniversiteye gidemeyen kızlarımıza yönelik çalışmalarımız oldu. Bu kardeşlerimizin Üniversiteye gidebilmeleri için araştırmalar yaptık. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ile temaslarımız oldu. 7 tane kızımız sınav sonucunda burada okumaya hak kazandı. Ama eğitim ücretleri yüksek olduğu için kızlarımızın bu parayı tek başlarına karşılayabilmeleri mümkün değildi . Biz de İHH, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti gibi kuruluşlarla temasa geçtik Allah hepsinden razı olsun. Bu yardım kuruluşlarımız kızlarımızın eğitim masraflarını okul bitene kadar karşılayacak bursu verdiler. - Ümitsizliği düştüğünüz oldu mu? Veya azminiz kırıldı mı?- Bizler Allah'a yönelmiş ve O'na teslim olmuş insanlarız. gerek kitap çalışmalımızda gerek İHL kurma çalışmalarında başaramazsınız, ne gereği var veya niye bu kadar çok çırpınıyorsunuz diyen insanlar oldu. Bakın ilk kitap çalınmamıza başlarken bir arkadaşımla iki rekat namaz kılıp şöyle dua ettik "Rabbim bizim bu çalışmamızdan dolayı bizi muvaffak eyle. Senin izninle bu çalışmalarımız insanlar üzerinde hayırlara vesile olsun". Rabbim bizi utandırmadı. Öyle ki iki eserimiz de ummadığım sayıya ulaştı. - Hocam Bosna'dan Gazze'ye, Suriye'den Arakan'a kadar gezdiniz. Neden hep Müslümanlar eziliyor, zulme uğruyor?- Şimdi öyle bir soru sordunuz ki gerçekten tüylerim diken diken oldu. Şu an kafamın sol tarafı şuanda dikenleşmeye başladı. Ümmetin bir yarası var. Ümmet şuan birbirine saldırmaya başladı. Aslında bunun altında yatan sebep dünyevileşmeydi. Makam ve saltanat derdiydi. Düşünün Allah adına yola çıkmışsa Allah onu başarıya götürmüştür. Kimde dünyevi hırslarla yola çıkmışsa eninde sonunda akibeti hüsran olmuştur.Bakın nerede bir ezilen sömürülen varsa Müslümandır. Hep Müslümanlar zulüm görüyor, esir ediliyor, öldürülüyor. Bunu yapanlar da Kapitalistlerdir, Komünistlerdir, Siyonistlerdir. Ha bu neden oluyor? Bunu yapan yeryüzüne fitne tohumlarını eken Amerika ve fikir babası olan İngilizler ve onların veledi-zinası olan İsraildir. Bunlara Almanyası Fransası da dahildir. Bakın hep zulüm gören, sömürülen Müslümanlardır. Ama maalesef temeldeki sıkıntı ise biz Müslümanlar İslam'ı kendimize göre yorumlamaya, kendimize göre yaşamaya başladığımız için bu sıkıntılar ortaya çıktı. Mezhep çatışmalarının çıkmasının da temelinde yine bu sıkıntı var. Bir de bugün dünya üzerinde 56-57 İslam ülkesi var ama başlarındaki idareciler ya Müslüman değil veya zalimdir. Fakat şunun altını çizerek söylüyorum Allah gani gani rahmet etsin merhum Necmettin Erbakan hocamızı çok geç tanıdım. Biz Ürdün e giderken orda Milli Görüş Teşkilatının çalışmalarını gördük, Suriye de Bosna da aynı çalışmaları gördük. Ha keza Avrupa da Milli Görüş teşkilatının çalışmalarını gördük. Mesela sırf Avrupa da Milli Görüş Teşkilatının 592 tane camisi var. Efendime söyleyeyim Nijerya da Arakan da hocam taaa oralara kadar yetişmiş. ..Amerika binlerce kilometre öteden gelip Irak'a Afganistan'a girmeyecekti. Rusya gözümüzün önünde Çeçenistan'a saldıramayacaktı. Çin Doğu Türkistan'ı istila edemeyecekti. Neden? Çünkü bunun karşısında dimdik duran bir yapı olacaktı. Gücünü Hak'tan alan, bütün doğal kaynakları elinde tutan bir Müslüman dünyası olacaktı. Bunlar bir düğmeyi kapattığı zaman bütün pilleri biter. Petrol vanaları kapatılsa Allah aşkına yapacak neleri var. İzzet ve şeref İslam'da dır. Maalesef Hocamın ömrü vefa etmedi . Böyle bir oluşum tam manası oturtulamadı.Yıllardır AB'nin kapısını çalıyoruz. Halbuki gözümüzü İslam dünyasına, İslam birliğine çevirmeliyiz.- Hocam en son Arakan'daydınız. Arakan Müslümanları ne durumda? Orda neler oluyor?- Geçen bir TV programında spiker soruyordu Arakan nerde diye. İnsanlarımız yüzde doksanı Afrika kıtasında olduğunu zannediyor. Bizlere ne oluyor ki? Müslümanız ama zulme uğrayan bu coğrafyanın nerede olduğunu bilmiyoruz. Arakan Müslümanların şimdiye kadar vermiş olduğu şehit sayısı 700.000. Bu korkunç bir rakam. Arakan bölgenin ismi. Rohingya Müslümanları olarak geçiyor.1400'lü yıllarda Müslüman tüccarlar vesilesi ile İslam ile müşerref oluyorlar. Süleyman şah ile başlayan devletleri taa 1800 lü yıllara kadar devam eder. Bölgeye Hollandalı ve sonra İngilizlerin gelmesi ile zulüm ve katliam süreci başlar. . 1. Dünya Savaşı sırasında 1.500 kadar Türk askeri esir olarak buraya getirilir. Kimisi burada vefat eder kimisi de buradan evlenir ve burada kalır bunu pek kimse bilmez. Daha sonra 1900'lerin başında ise Mao'nun yetiştirdiği generaller bunlara karşı katliama devam eder. Özellikle 1940'lardan sonra 1962'de General Nevin döneminde sırf bir savaşta o zaman 150.000 Arakanlı Müslüman şehit edilir. Daha sonraki dönemlerde ise yavaş yavaş Müslümanların silahları ellerinden alınır. Tarlalarına, ticaret mallarına el konulur sürgün edilirler.Biz bu oyunları Bosna'da da gördük. Bugün ise gelinen nokta kamuoyuna yansıdığı üzereki tamamı ve birçoğu yansımıyor. 10 binlerce Müslüman evlerinde topluca, yakılarak, kılıçtan geçirilerek veya silahla taranarak şehit ediliyor. Arakan eski adı Burma olan bugünkü ismi Myanmar olan devletin Bangladeş'le komşu olan bir bölgesi. Müslüman dünyasına açılan tek kapı ise Bangladeş. Arakan bölgesi ile Bangladeş'i ayıran bir nehir var o da Nah nehri. İnsanlar bu nehri geçerek zulümden kaçmaya çalışıyor ama Bangladeş'te de öyle bir rejim var ki; bizim 28 Şubat sürecinde yaşananlardan 3 kat daha İslamiyet'e ve Müslümanlara zulmeden bir rejim var. Bu rejim Arakan'dan gelen Müslümanları kabul etmek istemiyor ve bu insanlara gelen yardımları engellemek için elinden geleni yapıyor. Bugün 1.500.000 insan göç etmek zorunda kalmış. Sırf Bangladeş'teki mülteci sayısı 1.250.000. Ama Bangladeş hükümeti bu insanlara gelen yardımları ya ulaştırmıyor yada çok azına müsaade ediyor. Çünkü nüfusu 160.000.000 olan Bangladeş'in kendiside çok fakir durumda. Arakan'da olan zulüm anlatılacak gibi değil. Orda şahit olduklarımız anlatılacak gibi değil. Bir kadının en büyük ihtiyacı nedir? Avret mahallini kapatmaktır değil mi.. oradaki hanım kardeşlerimizin böylesine elzem olan bir giyeceği bile yok. O derece yani. Ben günlerdir uyku uyuyamıyorum. Kaç günden beri gelmişiz.. Hala, şimdi bile benim tüylerim diken diken oluyor. Sırf biz Kurban Bayramında oradayken bir gecede 125 Müslüman bir gecede katledildi. Türkiye'den yapılan yardımlar var İHH, Yardım Eli, Sadaka Taşı Derneği, Deniz Feneri, Kimse Yok mu Derneği, Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Cansuyu, Vefa, Beşir Derneği, Kızılay, Diyanet Vakfı gibi yardım kuruluşlularının yardımları varTürkiye'nin dışında Mavi Marmara ile Gazzeye yardımda bulunan Kuveytli bayan kardeşimizin dışında hiç kimseyi görmedik. Saydığım yardım kuruluşları kurban bayramında kamplara yardım ulaştırmaya çalışırken bayram sabahı kaldığımız oteli Bangladeş askerleri oteli ablukaya aldı. Bizlere “siz ne geziyorsunuz, çoluk çocuğunuz yok mu, gidin onlarla bayramınızı geçirin” dediler. Biz de dedik ki ya buradaki çocuklar ne olacak, buradaki Müslümanlar olacak. Düşünün bunu yapan Bangladeş li askerler. Dedik ki sizin başınıza gelse ne yaparsınız? Müslüman Müslüman'a bunu yapar mı? Eee bunlar geldimi gitmezler, bizim karnımızı doyuracak halimiz yok. Bir de Arakan'lılarla mı uğraşalım dediler.O gün bayramın 1. günü 17 arkadaşımızı, kardeşimizi gözaltına aldılar. Ama biz kararlıydık bu yardımları yetiştirecektik. Çünkü bizim bir yükümüz vardı. Bize emanet edilen maddi manevi yük vardı. Biz gece oturduk istişare ettik bu yük mutlaka yerine yetiştirilecek bunun için her şeyi göze almıştık. Ve ertesi gün biz kamplara gittik. Manzara tam yürek burkan bir durumda idi. Elhamdülillah biz Yardım Eli Derneği olarak orada bu yardımları ulaştırdık, kurbanlarımızı kestik.Aslında Arakan Ümmetin unuttuğu bir coğrafya. Oraya gidip geldikten sonra artık Gazze'ye, Suriye'ye o kadar üzülmüyorum. İnanın oradaki durum o kadar kötü ki ben bu kadar zulüm görmedim. Durumları bu kadar kötü olan Mazlum Müslüman görmedim. Açlıktan dolayı ölümler başlamış. Bunları Müslüman kamuoyu bilmiyor.- Urfalı hemşehrilerimizin konuya yaklaşımları nasıldır? Urfa'dan oraya giden yardımlar nelerdir?- Biz Arakan'a gidip geldikten sonra dedim ki siz yalnız değilsiniz. Bu kardeşlerimiz için bir şey yapmak lazım. Allah'ım bizleri mahcup etme, Allah'ım bizi bize bırakma. Ramazan bayramından sonra Urfa'ya döndükten sonra yardım için kolları sıvadık. Ve Kurban Bayramına kadar başladık kurban toparlamaya. Hamdolsun Kurban bayramına kadar 175 civarında kurban toparladık Urfa'da. Bu kurbanları toplarken dedik ki hem kurbanlarınızı keseceğiz ve başlarında bulunacağız. Çok şükür Rabbime bana sorsanız bu kadar bekliyor muydunuz Vallahi yok derdim. Toplamda Arakan'da 470 civarında kurban kestik. Ama Allah bereketini katıyor. Yardımlar hususunda şunu belirtmeliyim ki sağ olsunlar Urfalı kardeşlerimiz duyarlı davrandılar.Biz orada kamplarda 1600 öğrencinin eğitim masraflarını üstlendik. İşte 100 Dolar civarında öğrenci başı ve Allah razı olsun kardeşlerimiz bunu üstlendiler. Son kalan 15-20 civarında bir öğrencimizin eğitim masraflarını ise üstlenen kardeşlerimiz çıktı. Bununla birlikte bu öğrencilerimizin burslarını halletmiş olacağız- Hocam Bundan sonra neler yapılabilinir?- Bizler Yardım Eli Derneği olarak Mustafa Karaca kardeşimizin başkanlığında geldikten bu yana kafa yoruyoruz. Ve orada bulunan Feyaze Derneğinin başında bulunan Muhammed İdris kardeşimizle sürekli irtibat halindeyiz. Ordaki insanların karınlarının doyurulmasının yanı sıra, oradaki insanların eğitilmesi gerekiyor oradaki insanların önderleri öldürülmüş, imamları alimleri öldürülmüş.Biz oradaki kardeşlerimiz için imam tutacağız. Bu imamların, hocaların aylık gideri yaklaşık 150 TL. Yapılacak yardımlar bu işler için kullanılacak. Arakan şuan elzem durum da. İnşallah buraya yapılacak yardımlar Allah indinde boşa gitmeyecektir. -Hocam bize ayırdığınız zaman ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.- Ben de GAPGündemi gazetesine bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum. Sizin vesilenizle Arakanlı Müslüman kardeşlerimize dikkat çektiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum. Allah tüm Müslümanların yardımcısı olsun.