Röportaj: İshak Polat / Müzik hayatı ve müziğe ilişkin Ali Kızılateş'e sizin için sorduklarımız ve aldığımız cevaplar

Okuyucularımız için sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Ali Kızılateş. 1971 Doğumluyum. (Siverek) Urfalıyım. Bestekar ve ses sanatçısı olarak müziğe hizmet eden, müziğin içerisinde olan bir kardeşinizim.

Müzik aşkı ne zaman başladı? Ne zaman sahnelere atıldınız?

Bildiğiniz üzere müzik aşkı her Urfalı için doğuştan başlar. Bende de doğuştan başlayan müzik aşkı beni sahnelere taşıdı. İlk başlarda sahne düşüncesi yoktu. Arkadaşlar arasında söylüyordum ama profesyonel anlamda sahne fikri aklıma bile gelmiyordu. Ama zamanla bu müzik aşkı bende daha ağır basmaya başladı. Tabi bu arada şiirlerim vardı ve bunları beste haline getirmeye başladım. Derken kendi bestelerimi seslendirmeye başladım. ' Burası Urfa' benim ilk eserim bu manada ve okuyunca sevildi. Daha sonra da 7 yıl kadar önce Mersin'de ilk albümümü çıkardım. 12 Eserden oluşan bu albümün tümünün sözü bestesi bana aitti. O arada kendi Sıra Gecesi ekibimi kurdum ve Urfa dahil Türkiye'nin çeşitli illerinde ve Kıbrıs'ta sahne almaya, program yapmaya başladık. Gelen teklif ve teşvikler sonrasında 3-4 yıl önce İstanbul'a gittim ve bu şekilde sahne hayatımız devam ediyor.

Sahne süreci kolay mı?

Hayır. Kolay değil. Uzun ve sabır isteyen bir süreç. Benim açımdan bakarsak; uzun süre uğraş, İstanbul'a git, insanlar ile tanış, para kazanmaya çalış. Öyle kolay değil. Çok şükür sabırla, duruşumuz ile aştık.

Şimdiye kadar kaç esere imza attınız?

30'a yakın şahsıma ait eserim var. Ama okuduğum 14 eserim var. 7 yıl önce bu eserlerin 12 tanesini seslendirdim ve bir albüm yaptım. Bir ay önce de 4 tane single çıkarttım. Bunlardan da birisinin sözü müziği bana ait, birisinin sözü başkasına müziği bana ait diğer ikisini de hem sözü hem de müziği başka bir Urfalı kardeşimize ait.

Yakında yeni bir albüm var mı?

Olabilir. Ama artık albümlerin sanatçılara çok fazla bir katkısı yok. Buna rağmen inşallah bir albüm düşünüyorum.

Bir sanatçı olarak Urfa'yı ve Urfa müziğini temsil etmek nasıl bir duygu?

Duyguların en güzeli. Çünkü; Urfa müziğini, Urfa ağzı bütün Türkiye seviyor. Bu bir gerçek. Urfalı sanatçı dediğiniz zaman insanlar sizi tanımadan bile seviyor. Bu durum Urfa için çok güzel bir durum. Biz de elimizden geldiği kadar bu değeri korumaya ve buna layık olmaya çalışıyoruz.

Tarz olarak kendinizi hangi grupta görüyorsunuz? Tarzınızı siz mi yoksa dinleyicimi belirliyor?

Şöyle izah etmek isterim; yaşadığımız bölge itibarı ile Türkçe, Kürtçe, Zaza'ca biliyoruz ve bu dillerde müzik icra ediyoruz. Bu ayrı bir tat, lezzet. Urfalı olmamız hesabıyla, Sıra Gecelerinden gelen bir gelenekle Halk Müziğinin içerisindeyiz. Ama yıllarca Arabesk müziğini de dinlediğimiz için onu da seviyoruz. Ama bütün bunların yanı sıra izleyicinin de sanatçıdan beklentileri, istekleri var. Dolayısı ile aslında Halk Müziği okuduğumuz, tarzımızın bu olduğu halde yeri geliyor buna uyuyorsunuz. Müzik evrenseldir. Özetle ; halk müziği ağırlıklı olmak üzere diğer tarzları da icra ediyorum.

Bestelerinizi yaparken ilham kaynağınız nedir?

Kendi yaşadıklarım ve duygularım. Bunun yanı sıra çevre ve hayal gücü de tabi ki önemli etkenler.

Beste yapmak mı yoksa besteyi icra etmek mi zor?

Bence beste yapmak daha zor. Hazır bir besteyi herhangi bir sanatçı icra edebilir ama bir besteyi meydana getirmek daha zor diye düşünüyorum. Bir de beste yapmak ayrı okumak ayrı bir kabiliyet. Allah'a şükür bu iki kabiliyete sahip olduğumu düşünüyorum ve bunun da ayrı bir avantajı olduğunu düşünüyorum.

Sizi sahnede en çok mutlu eden şey nedir?

İzleyicilerimin alkışı. Zaten bütün sanatçıların en büyük mutluluğu izleyicisinin alkışı ve takdiridir.

Kendinize örnek aldığınız bir sanatçı var mı?

Bizim pirimiz İbrahim Tatlıses. Bizler onun müziği ile büyüdük. Ben onu dinleyerek müziğe sevdalandım. Bazen sahnede bir parçayı okurken istesem bile İbrahim Tatlıses tarzında okuyoruz. İstesem bile onun tarzından çıkamıyorum. Çünkü o müziğe mührünü basmış bir insan. Onun tarzından çıktın mı parçanın lezzeti kalmıyor. Allah İbrahim Tatlıses'e sağlık sıhhat ve uzun ömürler versin. Bakın halen İstanbul'da , sahnelerde okunan parçaların hemen hemen yarısı İbrahim Tatlıses'in seslendirdiği eserlerdir. Çünkü bir sahnede İbrahim Tatlıses'in seslendirdiği bir parçayı okumazsanız o sahnenin tadı tuzu olmuyor.

Bir çok şehirde çeşitli platformlarda izleyicinin karşısına çıkıyorsunuz. Başka şehirlerde ki Urfalıların size ilgisi nasıl?

Bu durum içimizde bir yara. Maalesef Urfalılar bir birine çok fazla sahip çıkmıyor diyebilirim. Gönül ister ki, Urfa dışında Urfalı derneklerimiz, yetkililerimiz Urfalı sanatçılara sahip çıksınlar.

Bu manada mahalli sanatçılara sahip çıkılıyor mu?

Maalesef çokta sahip çıkıldığını söyleyemem.

TRT Kürdi 'de çeşitli programlara konuk oldunuz. TRT Kürdi'nin müzik programları hakkında düşünceleriniz neler?

TRT Kürdi, Kürtçe yayıncılık konusunda gerçekten de büyük bir boşluğu doldurdu ve büyük beğeni izlenen bir kanal. Müzik programları konusunda değerli sanatçılarımız program yapıyor ve bunlarda vatandaşlarımızdan ve komşu ülkelerin vatandaşlarından yoğun ilgi görüyor. Acizane ben TRT Kürdi'nin özellikle müzik alanında çok başarılı olduğuna inanıyorum.

Müziğe ilişkin hayaliniz nedir?

Her sanatçı gibi zirveye çıkmak isterim. Bütün sanatçıların hayali budur. Zirve derken; Türkiye çapında tanınmak, büyük konserlere imza atmaktır. Ama bu bir kısmet meselesidir. Olmasa da ben kendi çizgimizden taviz vermeden sanatımızı icra etmeye devam edeceğim. Her şey tanınmak, para kazanmak değildir. Çizginizi, kişiliğinizi kaybederseniz zirvenin de önemi yoktur.

Gençlere tavsiyeleriniz neler?

Müzik güzel bir hobi, güzel bir hayat çizgisi. Ama sanatçı olmak, sahnelere çıkmak zor ve kısmete bakan bir olay. Öyle bir gecede sanatçı olmak, meşhur olmak diye bir şey yok. Dolayısı ile genç kardeşlerimizin bunu bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekiyor. Müziği hobi olarak yapmak ile profesyonel yapmak arasında ciddi farklar ve sıkıntılar var. Bunu bilmelerini isterim.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Öncelikle bu röportaj imkanından dolayı size ve gazetenize teşekkür ediyorum. Urfalı bir sanatçı olarak şu an İstanbul'dayım ama bir ayağı Urfa'da. Urfalı kardeşlerimizin gerek Urfa'da gerekse Urfa dışında desteklerini ve beğenilerini her zaman bekliyoruz. Sanatçılar içinden çıktıkları şehrin temsilcileridir dolayısı ile müziğimizi, sanatımızı hep beraber tanıtacağız diyorum ve tüm Urfalılara ve müzikseverlere teşekkür ve muhabbetlerimi sunuyorum.