CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlubaşkanlığındaki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı sürerken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.

19 Yaş Altı Kız Voleybol Milli Takımı'nın, 2020 Genç Kızlar Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazandığını anımsatan Öztrak, voleybolcuların, mutluluklarına mutluluk kattığını söyledi.

Uzaktan eğitimin başlaması dolayısıyla öğrencilere başarı dileyen Öztrak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un, 1,5 milyon öğrencinin uzaktan eğitime ulaşamadığını açıkladığını belirterek, 'Tek bir öğrencimiz, evladımız bile bizim için önemlidir. 1,5 milyon öğrenci az buz bir rakam değil. Eğer eğitime ulaşamıyorsa bu çok ciddi bir sorun. Bu salgın sürecinde bir nesli kaybedebiliriz.' ifadesini kullandı.

Faik Öztrak, her şeye rağmen yeni eğitim ve öğretim yılının öğrencilere, velilere ve öğretmenlere hayırlı olması temennisinde bulundu.

'Malazgirt Zaferi de 30 Ağustos Zaferi de bizimdir dedik'

Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi'nin 98'inci yıl dönümünün dün coşkuyla kutlandığını vurgulayan Öztrak, şöyle devam etti:

'Bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı'na iki ayrı gölge düştü. İlki tüm dünyayı etkileyen korona salgını. İkincisi ise saray hükümetinin, milli bayramlarımızla ilgili alerjisi. Cumhuriyeti bir 'ara dönem' olarak gören, Atatürk ve Cumhuriyet devrimleriyle sorunu olan, tarihimizi 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyenlerden öğrenen bu siyasi zevat, 15 Temmuz'u, 29 Ekim'e, Malazgirt'i, Başkomutanlık Zaferi'ne tercih eden bir zihniyete sahip. Koronavirüs de bu ideolojik bağnazlığın bahanesi oluyor. 15 Temmuz kutlamalarında, Ayasofya açılışında, Malazgirt kutlamalarında kimseye bulaşmayan virüs ne hikmetse 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta veya 30 Ağustos'ta kutlama yapılırken bulaşıyor.'

Kıvançta ve tasada birlik olmanın, millet olmanın gereği olduğunu vurgulayan Öztrak, şu ifadeleri kullandı:

'Biz bu tartışmaların daha başında, 'Malazgirt Zaferi de bizimdir, 30 Ağustos Zaferi de bizimdir.' dedik. 'Anadolu'nun kapılarını açan Sultan Alparslan da bizimdir, Anadolu kapılarını emperyalistlerin yüzüne çarpan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir.' dedik. Erdoğan'ın muhalefetten ve milletten gelen tepkiler üzerine dün bu anlayışa, 'sözde de olsa' yaklaşmak zorunda kalmasını elbette not ettik ama aynı gün Anıtkabir'de yaşanan saygısızlığı ve sarayın buna sessiz kalmasını nereye koyacağız?

İsim isim belirlenerek Anıtkabir'e alınanlar arasından, edep ve adaptan yoksun, kendini bilmez bir grup, kabir ziyareti sırasında Erdoğan'a tezahürat yapıyor. Bu holiganların içeriye alınması devlet protokolünün hangi maddesinde yazıyor? Atamızın kabrine edep, adap bilmeyen bu holiganları kim dolduruyor? Bunları kim seçiyor? Hangi müflis bezirgan siyasetçi Anıtkabir'de bu saygısızlığı yaptırıyor? Bu artık kaçıncı ayıp? Kabir ve kabristanlarda slogan atmak, tezahürat yapmak hangi örfte, hangi inançta, hangi adapta var? Biz yapılan bu ayıbı da bu ayıba sessiz kalanları da kınıyoruz. Grup başkanvekillerimiz, milletimizin vicdanını dağlayan bu hadisenin bir daha Anıtkabir'de tekerrür etmemesi için bir düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verecekler.'

ÖTV zammı

30 Ağustos sabahına otomobillere yapılan ÖTV zamlarıyla uyanıldığını söyleyen Öztrak, ulusal bayram ve tatillerde, hizmetin gerektirdiği haller dışında Resmi Gazete'nin yayımlanmayacağını, bunun da Cumhurbaşkanı Kararnamesi'nde yer aldığını belirtti.

CHP Sözcüsü Öztrak, Türkiye'de kendi sınıfında en çok satan ve 1500 cc motoru olan bir aracın, Almanya'da bugün satış fiyatının 33 bin 859 avro olduğunu ifade ederek, şu bilgiyi verdi:

'Aynı araç Türkiye'de bugün, saray yönetiminin paramızı pul etmesi neticesinde zaten 295 bin lira ediyor. Bir de buna yüzde 80 ÖTV'yi ekleyip, bir de vergiden KDV alıp, yüzde 18 KDV'yi de koyalım, aracın Türkiye'deki satış fiyatı 627 bin 111 liraya çıkıyor. Yani vatandaş bir araba kendine alırsa, bir tane de saraya alacak. Üstüne bir de 36 bin lira daha verecek. Almanya'da asgari ücretle çalışan bir işçi 21 ay çalışırsa bu arabayı alıyor. Türkiye'de asgari ücretle çalışan bir işçi bu arabayı alabilmek için 270 ay çalışmak zorunda. Bunun da 127 ayı arabaya, kalan 143 ayı ise vergiye gidiyor.'

Milli gelir rakamları

2020'nin ikinci üç ayına ait milli gelir rakamlarının çıktığını, Türkiye ekonomisinin önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9,9 küçüldüğünü dile getiren Öztrak, mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlara bakıldığında ise yılın ikinci çeyreğinde ekonominin yüzde 11 daraldığını söyledi.

Öztrak, diğer taraftan, ilerleyen günlerde yüzde 9,9'luk küçülme rakamının da aşağı yönlü güncellenme olasılığının yüksek göründüğünü belirterek, 'Elektrik tüketiminin yüzde 6,3 azaldığı 2009 yılının ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 14,5 daralmıştı. Bu yılın ilk çeyreğinde elektrik tüketimindeki gerileme 2009'dakinin neredeyse iki katı ama ikinci üç ayında, ekonomide görülen daralma 2009'un ilk üç ayının altında. Bu nasıl oluyor?' diye konuştu.

'Açıklanan rakamlara kimsenin güveni kalmadı'

Kovid-19 salgınında vaka sayısının, iyileşen hasta sayısının üstünde geldiğini bildiren Öztrak, şu ifadelere yer verdi:

'Üzülerek görüyoruz ki ölümler de yeniden hızlanmaya başladı ancak açıklanan rakamlara da kimsenin güveni kalmadı. Sahadan gelen bilgiler ile resmi rakamlar arasında uyum yok. Bilim Kurulu'nun adı kaldı, kendisi ortada yok. Fedakar sağlık çalışanları ve doktorlarımız bu işin bedelini ödüyor. Türk Tabipleri Birliği'ne göre 5'i bu ay içinde olmak üzere 32 doktorumuz yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın toplam sayısı 66'ya ulaştı.'

'Bölgenin derhal afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor'

Faik Öztrak, Kırşehir'deki 30 Ağustos kutlamalarına güvenlik güçlerinin müdahale ettiğini, CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan'a karşı güç kullandığını, bu saldırının hesabının mutlaka sorulması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Giresun'a gittiğine dikkati çeken Öztrak, 'Sel felaketinin üzerinden 8 gün geçtikten sonra bölgeye gitti. Felaketzedelere 3 ila 5 bin lira yardım yapacaklarını söylemiş. Buradan açıkça söylüyorum. Bu işleri bu vaatlerle geçiştiremezsiniz. Pansumanla aspirin tedavisiyle bu afet ve bu afetin yaraları sarılmaz. Yapmanız gereken şey, bölgenin derhal afet bölgesi ilan edilmesi ve hızla bölgedeki yaraların sarılmaya başlanmasıdır.' dedi.

'Meis Adası'nın silahlandırılması 1947 Paris Anlaşması'na aykırı'

Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle Yunanistan'ın Meis Adası'nı silahlandırmasıyla ilgili CHP'nin değerlendirilmesinin sorulması üzerine Öztrak, şu yanıtı verdi:

'Meis Adası'nın silahlandırılması 1947 Paris Anlaşmasına açıkça aykırıdır. Yaşanan sürece baktığımızda Yunanistan'ın ülkemizi bölgede yalnızlaştırmak için elinden geleni yaptığını görüyoruz. Sarayın da dış politikayı iç politika malzemesi yapması ve dış politikaya ideolojik bakması nedeniyle dış politikadaki diplomasinin oyun alanını sürekli daralttığını görüyoruz. Şunu açıkça ifade edeyim. Saray, Türkiye'nin çıkarları çerçevesinde hareket etmelidir. Uluslararası anlaşmaların çiğnenmesine izin vermemelidir ama diğer yandan da bölgede Yunanistan'ın bizi yalnızlaştırma politikalarına karşı gerekli önlemleri alıp, bölgedeki ilişkilerimizi de sağlamlaştırmaya önem vermelidir. Buradan açıkça söylüyorum Avrupa Birliği, Yunanistan'ın bu oyunlarına gelmemelidir. Eğer Ege ve Doğu Akdeniz barış denizi olacaksa bunun etrafında yaşayan tüm devletler devlet sorumluluğu içinde davranmalıdır. Bu sorunlar, ülkelerin karşılıklı çıkarlarına ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak çözümlenmelidir.'

'Burada çok ciddi bir tedbirsizlik var'

Sakarya'daki havai fişek fabrikasıyla ilgili raporun yayımlandığını belirten Öztrak, 'Bu raporun içinde yer alan hususlar, bizim daha önce iddia ettiğimiz hususlarla aynı. Burada çok ciddi bir tedbirsizlik var. Umarım o ilk söylediklerinde de bu tedbirsizliklerle karşı karşıya kalmayız.' değerlendirmesini yaptı.

CHP Sözcüsü Öztrak, 'Pandemi süreci işsizlik fonunu vurdu. Fondaki para azalırken, kısa çalışma ödeneği 2 ay daha uzatıldı. Ne söylemek isterseniz?' sorusuna, 'Burada açık bir dengesizlik var. Şu anda işsizlik fonundan yapılan bu harcamalar, aslında işsizlik fonunun kuruluş amacına uymuyor. Daha önce de birçok harcama işsizlik fonundan finanse edilmeye çalışılmıştı. O dönemde de bu konuda sendikaların çok fazla sesi çıkmamıştı. İşsizlik fonu kanunda tanımlanan, işsiz kalanların o işsiz kaldıkları sürelerde kaybettikleri gelirleri telafi ettikleri için kurulmuştur. Dolayısıyla burada sendikalara önemli görevler düşüyor.' cevabını verdi.

'Abdullah Gül bizim gündemimizde yok'

Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinde yaptığı açlık grevi sonucu hayatını kaybeden Ebru Timtik ile ilgili değerlendirmesi sorulan Öztrak, 'Çok açık söyleyeyim, işin başından beri biz ölüm oruçlarına karşı olduğumuzu söyledik. Cumhuriyet Halk Partisi, bugüne kadar ne teröre ne de teröriste sahip çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi adaletsizliğe, haksızlığa ve hukuksuzluğa sahip çıkar.' ifadesini kullandı.

Faik Öztrak, 'Olası erken seçimde 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Millet İttifakı'nın adayı olabilir mi?' sorusunu, 'Arkadaşlar bizim gündemimizde böyle bir konu yok. Dereyi görmeden paçayı sıvamanın da alemi yok. Bu değerlendirmelerin hepsini maksatlı buluyorum.' şeklinde yanıtladı. AA