Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TOBB'da düzenlenen Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ihracatta rekorlar kırdıklarını, bunda ticaret borsalarının katkısının da büyük olduğunu söyledi.

Gerek hayvancılık ve tarım ticaretinde gerekse ihracatta ticaret borsalarının yerelde yaptığı çalışmaların son derece önemli olduğunu ifade eden Pekcan, 'Lisanslı depoculuğu geliştirdik. Şu anda 183 firma lisans için izin almış, 91'i hali hazırda aktif durumda. Lisanslı depo kapasitemizi 4,8 milyon tona çıkardık, hedefimiz 10 milyon tona çıkarmak. Ürün İhtisas Borsasını da Temmuz 2019 itibarıyla açtık ve burada da elektronik ortamda yer değiştirmeden tek bir platformda ürün ticaretinin yapılmasını mümkün kıldık.' diye konuştu.

Ticaret borsalarından bulundukları il ve ilçelerde kooperatifleşmeyi desteklemelerini beklediklerini vurgulayan Pekcan, kooperatifleşme sayesinde yerel, yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin hem ticaretinin hem de ihracatının artırılabileceğini bildirdi.

Pekcan, Ticaret Bakanlığının teknolojik gelişime son derece önem verdiğine işaret ederek, ihracat destekleriyle ilgili işlemleri yılbaşından itibaren tamamen elektronik ortama aldıklarını hatırlattı.

Ayrıca, yurt dışı temsilciliklerle ilgili 'Müşavire Danışın' hattını uygulamaya aldıklarına dikkati çeken Pekcan, sistem üzerinden artık ticaret müşavirlerine dünyanın neresinde olursa olsun ulaşılabildiğini, ticaret borsalarının da bu sistemlerden yararlanması gerektiğini dile getirdi.

'Teknolojik atılımlarımızla iş dünyasının yanındayız'

Pekcan, 'Sanal Ticaret Akademisi'ni de başlattıklarını hatırlatarak, kurgulanan ve hayata geçirilen internet sitesinde ticaretin her aşamasını kapsayan yoğun bilgi olduğunu ifade etti.

Girişimcilikten ihracata, desteklerden uluslararası ticaret kurallarına kadar her türlü eğitimi online olarak verdiklerini belirten Pekcan, ticaret borsaları üyelerinin ve borsa çalışanlarının da bunları kullanmasını istediklerini kaydetti.

Pekcan, ihracat destek ofislerini kurduklarını anımsatarak, 'Teknolojik atılımlarımızla iş dünyasının her zaman yanındayız.' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile birlikte üretimin, tarımın ve ticaretin nasıl artırılacağına yönelik istişarelerde bulunacaklarını söyledi.

Tarım ve hayvancılığın ihmal edilmemesi gereken bir alan olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, dünyada orta gelir grubunun büyümeye devam ettiğini ve tüketimin giderek daha çok arttığını bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin çevre coğrafyasında 2 milyar kişinin yaşadığına dikkati çekerek, 500 milyar dolarlık gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal edildiğini dile getirdi.

Türkiye'nin elinde 'müthiş bir imkan' bulunduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, 'Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para hem de stratejik güç kazanırız. Dünyayı doyuran kim ise dünyanın lider ülkesi de odur. Dünya gıda pazarı 1,5 trilyon dolar büyüklüğünde, Türkiye'nin buradan aldığı pay 18 milyar dolar, sadece yüzde 1,2 oranında. Potansiyelimizin çok altındayız. Bizce burada ilk önemli nokta, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmemiz gerektiğidir.' diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, tarımda ve hayvancılıkta girdi maliyetlerini düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeli uygulanması gerektiğine işaret ederek, sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaştırılması gerektiğini anlattı.

Atıl durumdaki arazilere değinen Hisarcıklıoğlu, 'Atıl durumda bulunan hazine ve şahıs arazileri, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı. Ölçek ekonomisine geçmeliyiz. Zira bu devirde ayakta kalmak istiyorsan çok üretecek, çok alacak, çok satacaksın. Bu devrin kuralı bu.' ifadelerini kullandı.

'Türk tarımının 50 yıllık rüyası gerçekleşti'

Hisarcıklıoğlu, lisanslı depoculuğun çıkmasını sağladıklarını anımsatarak, bunun daha da gelişmesi için devletin de yatırım, kira, lojistik ve analiz destekleri temin ettiğini söyledi.

Hem ticaret borsaları hem de girişimcilerin gayretleriyle lisanslı depoculuk yatırımlarının hızla arttığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

'Türk tarımının 50 yıllık rüyası, benim de 15 yıllık rüyam gerçekleşti. Hükümetimizin ve bakanlıklarımızın da desteğiyle Ürün İhtisas Borsasının kuruluşunu tamamladık. Lisanslı depodan alınan ürün senetleri, Ürün İhtisas Borsasında artık alınıp satılabiliyor. TOBB ve Türkiye'nin dört bir yanındaki 113 ticaret borsamız, tarım ve hayvancılık sektörünü daha da geliştirecek projeler ve çalışmalar yürütüyoruz. Dünyadaki dijital dönüşüme paralel olarak ticaret borsalarını geliştiriyoruz. Hazırladığımız tescil yazılımı sayesinde, ticaret borsalarını ilgili pek çok kurumla entegre hale getiriyoruz.'

Hisarcıklıoğlu, coğrafi işaretler konusunda da odalar ve borsaların Türkiye'de en aktif çalışan kuruluşlar olduğunu ifade ederek, 'Şu an coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40'ının tescili oda ve borsalarımız tarafından yapıldı. 3 coğrafi işaretli ürünümüzün, Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısının Avrupa'da tescillenmesini sağladık. Avrupa'da birçok ürünümüz tescil sırasında beklemektedir. Ayrıca, coğrafi işaretli ürünlerin üretiminin, ticaretinin ve tüketiminin artması için de ülke genelinde uğraşıyoruz. Ticaret borsalarımızla birlikte, tarım ve hayvancılıktaki dönüşümün gerçekleşmesi için çalışmayı sürdüreceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.

'Tarımda köklü dönüşüm yapılmalı'

Ticaret Borsaları Konsey Başkanı ve Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik de tarım ve gıdanın stratejik sektör olarak ulusal güvenlik kadar değer kazandığına dikkati çekerek, tarım sektöründe köklü dönüşümlerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Sektörün önünü açacak, ülkeyi tarımsal üretim ve ticaretinde ileriye taşıyacak sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Çevik, şunları kaydetti:

'Desteklemeler, tarımsal elektrik, girdi maliyetleri, tarımsal istihdam, tarımsal sulama, havzalar arası su transferi, stratejik ürün buğday ekim alanlarındaki azalma, hayvancılık ve hayvansal üretimdeki girdi maliyetleri, finansal desteklemeler, lisanslı depoculuğun etkin kullanımı, tarımsal üretim ve ticaretinde teknolojik ve dijital dönüşüm gibi alanlardaki sorunlar sektörümüz tarafından çözüme kavuşturulmayı bekliyor. Tarıma dayalı sanayimizin fiyatlandırma üzerinden yapılan manipülasyonları dengelemek için serbest piyasa koşullarında üretiminin devamı sağlanmalı.' AA