İLKHA/ KKTC'de kimi camilerde sabah ezanı okunmasının mahkeme kararıyla yasaklanmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Kıbrıs Lefke'de bir avukatın ezan sesinden rahatsız olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurmasının ardından mahkemenin, ezanın yasaklanması kararını alması tepki toplamaya devam ediyor.
Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları, ezanın susturulmasını şiddetle kınadıklarını belirttiler.
Gün geçtikçe İslam'ın şiarlarına yönelik bilinçli ve sistematik bir saldırının olduğuna dikkat çeken STK'lar, hükümetin acilen Müslüman halkı rahatlatacak yasal düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi.
İnsanlık tarihi boyunca İslam'a ve İslam'ın şiarlarına saldırıların yapıldığını belirten Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD'UL ULEMA) üyesi Molla Sinan Ünel, bu saldırıların en büyük sebebinin Müslümanların içerisinde bulunduğu umursamazlık halinin olduğunu söyledi.
İslam'ın şiarlarına yönelik bilinçli ve sistematik bir saldırının olduğuna dikkat çeken Molla Sinan Ünel, "Aslında bu saldırılar bilinçli bir projenin adımlarıdır. Önce batı, İslam peygamberine karikatürler üzerinden saldırılar yaptı. Bundan cesaret alan yerli zihniyet de aynı şekilde Diyarbakır gibi bir şehirde Peygamberimize hakaret ettiler. Bu da gösteriyor ki ehli zındıka, Müslümanların sessizliğinden ve duyarsızlığından cesaret alarak böyle pervasızlaşıyor." dedi.
Kıbrıs'ın bir pilot bölge olarak seçilmiş olabileceğini düşündüğünü belirten Ünel, eğer bugün halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede İslam'ın şiarlarına yönelik yapılan bu saldırılara Müslüman halk ve yetkililer tarafından gerekli tepkiler ortaya konulmaz ise benzer saldırıların da artarak devam edebileceğini söyledi.
Müslümanların çoğunlukta olduğu bir yerde böylesi bir girişimin kabul edilemez olduğunu ifade eden Din-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Ramazan İçen ise şunları söyledi: "Kıbrıs, Müslüman halkın çoğunlukta olduğu bir yerdir. Bir şahıs İslam'ı sevmeyebilir ya da karşı olabilir. Fakat bu şahıs kalkıp da diğer Müslümanların bütün haklarını gasp etmesi, rahatsızlık vermesi ve buna tahammül etmemesi kabul edilemez."
Ezanların susmasının Müslümanların susması anlamına geldiğini ifade eden İçen, "Tepkimizi ve tavırlarımızı insan hakları çerçevesinde elbette ki ortaya koymamız gerekiyor. Bizim de halklar olarak 'ezan okunmasını istiyoruz' diyerek dilekçeler vermemiz gerekiyor. Bu noktada Müslümanlar olarak sessiz kalmamalıyız." diye konuştu.

"Ezan sesini susturmak hiç kimsenin haddi değildir"
Bir ülkenin Müslüman oluşunun en önemli nişanesinin ezan olduğunu ifade eden Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Şibak, tevhidin göstergesi olan ezan sesinin olmadığı bir yerde birlik ve beraberlikten söz etmenin mümkün olamayacağını belirtti. "Bu gök kubbe altında ezan sesini susturmak hiç kimsenin haddi değildir." diyen Şibak, ezanı susturma girişiminde bulunanları şiddetle kınadıklarını söyledi.
Kıbrıs'ta ezanların susmaması için tarihte her kesimden binlerce insanın kendisini feda ettiğini hatırlatan Şibak, herkesi bu olayı nefretle kınamaya ve hukuki tepkisini ortaya koymaya çağırdı.

"Acilen yasal bir düzenleme yapılmalıdır"
Namazın ve kurtuluşun daveti olan ezanı susturmaya çalışan ve ezan sesinden rahatsız olan zihniyeti kınadığını belirten Kalem-Der Başkanı Abdullah Göçmez, ezanın hoparlörlerden okunmaması için alınan kararın bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Hükümetin Müslüman halkı rahatlatacak bir yasal düzenleme yapmaya davet eden Göçmez, "İslam beldesi olmuş, sahabelere ev sahipliği yapmış Kıbrıs'ta katil İsrail'in bile cüret edemeyeceği bu skandal karar, bir utanç vesikası olarak din düşmanlarının alnına yapışmıştır. Bu utanca sebep olanlardan hesap sorulmasını bekliyoruz." dedi.