Seyfullah POLAT/ Online olarak düzenlenen ve 100 panelistin salgınla ilgili fikir beyan ettiği kongreye, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Mehmet Selim Bağlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen Bilim Teknoloji ve Yenilik Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, 90 ülkeden Bilim İnsanları, Akademisyenler ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri katıldı. Kongrede Şanlıurfa'yı Sağlık-Der İl Başkanı Abdullah Göçmez temsil etti.

BAĞLI: YOKSUL ÜLKELERİN AŞIYA ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRILMALI
Kongrenin açılış gününde katılımcılara hitap eden Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Mehmet Selim Bağlı, Türkiye'nin sağlık sistemiyle ve sosyal devlet anlayışıyla pandemi sürecinde başarılı bir sınav verdiğini vurguladı. Türkiye'de yeniden yapılandırılan Sosyal Güvenlik Sisteminin pandemi ile mücadelede büyük avantajlar sağladığını ifade eden Bağlı, 'Ülkemizde maddi durumu yetersiz olan vatandaşların, ücret talep edilmeksizin gerekli sağlık hizmetine eksiksiz erişimi sağlanırken hümanizmin merkezi olma iddiasındaki bazı Batı ülkelerinde huzurevlerindeki yaşlıların görevliler tarafından ölüme terkedildiğini gördük. Bu anlamda ülkemiz, salgın sürecinin başından itibaren destek isteyen tüm ülkelere elini uzatmıştır' diyerek tüm insanlığın selameti için gelir seviyesinden bağımsız bir şekilde aşıya erişimin kolaylaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Açılış konuşmalarında komplo çevrelerinin pandemi ortamından faydalanmaya çalıştıklarına dikkat çekten Malezya PAPISMA Başkanı Prof. Dr. Sulahaini Kadıman, Pandemi sürecinde İslam topluluklarının pek çok ayrımcılığa ve olumsuz söylemlere maruz kaldığını belirtti.
Dünya İslam Sağlık Birliği Başkanı Uzman Dr. Kasım Sezen ise İslam dünyasının pandemi ile başarılı bir şekilde mücadele ettiğini zengin Batı ülkelerinin ise büyük bir bocalama yaşadığını vurguladı. Pandemi ile mücadelede aşının hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Sezen, aşının yan etkilerinin olabileceğini ancak gündelik hayatta kullanılan ilaçların aşıdan daha fazla yan etki içerdiğini aktardı. Buldukları aşı ile dünyaya umut olan Türk Bilim İnsanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci'yi tebrik eden Dr. Sezen konuşmasını tüm müminlere, mazlumlara ve hastalara şifa dileyerek sonlandırdı.
BATI KENDİ VATANDAŞLARINA BİLE ÜCRETSİZ COVİD TEDAVİSİ UYGULAMIYOR
Dünya İslam Sağlık Birliği (WIHU) adına sonuç bildirgesini okuyan Kongre Başkanı Prof. Dr. Salih Mollahaliloğlu, 'Pandemi savaşında ön hatta mücadele veren sağlık ve kamu personeli olarak hepimiz bu süreçte daha fazla yorulduk, maddi ve manevi kayıplarımız yanı sıra hayatını kaybeden meslektaşlarımız da oldu. Onlar için Allah'tan Rahmet dileyerek sözlerime devam etmek istiyorum. Bu süreçte zengin ve gelişmiş diye adlandırılan ülkelerin, kendi ülke sınırlarından geçerek başka ülkelere giden sağlık yardımlarına zorla el koyarak, alış-veriş merkezlerini ve süpermarketleri yağmalayarak, geliştirilen aşıları bile öncelikle hepsini kendisi için satın alarak dünyanın geri kalanının umurunda olmadığını göstermiş, insanlık, adalet, hakkaniyet ve etik açıdan sınıfta kalmıştır. Sağlık güvencesi olmayan kendi vatandaşına bile Covid-19 tedavisini ödeyemeyeceği fiyatlarda sunan batı dünyası, kapitalizmin gerçek yüzünü göstermiş, yardımlaşma yerine sınırlarını kapatarak küreselleşmenin çöküş işaretini vermiştir' diye konuştu.


PANDEMİ SÜRECİNDEN ALINMASI GEREKEN PEK ÇOK DERS VAR
Pandemi sürecinden alınması gereken pek çok dersin bulunduğuna dikkat çeken Mollahaliloğlu, 'Bu süreç bizlere; siber ve biyolojik güvenliğin önemli olduğunu, ülkelerin ulusal bilişim sistemlerine sahip olması gerektiğini, bireysel özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu, kriz yönetimi konusunda ulusların yeterli deneyim ve donanıma sahip olması gerektiğini hatırlatmıştır. Covid-19 pandemi sürecinde ne yazık ki yardıma muhtaç ülkelere yapılan temel ve tıbbi yardımlarda gözle görülür bir azalma olmuştur. Ülkelerde başta gıda ve temizlik ürünleri olmak üzere artan fiyatlar nedeniyle kırılgan gruplar üzerinde baskı artmış, işlerini kaybedenler veya iflas edenler artmış, daha fazla fakirleşme meydana gelmiştir. Bu süreçte İklim değişikliğinin de tetiklediği gıda ve su krizleri önümüzdeki yıllarda en önemli sorunlardan biri olacağı görülmektedir. Ülkelerin toprağına, tohumuna sahip çıkması, buna yönelik acil planlar geliştirmesi gerekmektedir. Fakir ülkelere pandemiyle mücadele etmesi için gerekli yardımların yapılması 'kardeşlik hukukunun' gereği olduğu hatırlanmalıdır. Yine bu dönemde bazı ülkelerin kendi içinde var olan farklı din, düşünce ve ırka sahip kişilere karşı yaptığı ayrımcılığa karşı sesimizin duyurulması, pandemi döneminde zorla Müslüman cenazelerini yakmaya varan davranışlara karşı ülkelerin toplu mücadele etmesi gerektiğini göstermiştir' diyerek kongreye katkı sunan tüm katılımcı ve panelistlere teşekkür etti.