İLKHA/ 'Nevali Çori' Atatürk Baraj Gölü'nün suları altında kalan arkeolojik yerlerden biri olduğu ve şu anda Kantara köyü olarak bilinen yerin tarihinin Şanlıurfa Göbekli Tepe'ye uzandığı belirtiliyor.
İlçe Gençlik Merkezi'nde düzenlenen konferansa Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık, ilçe protokolü, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Programa konuşmacı olarak katılan Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci, 'Nevali Çori'nin Milattan 8 bin 500 yıllarına kadar dayanan bir tarih olduğunu söyledi.
Ekinci, 'Bugünkü ismi ile Kantara köyü 'Nevali Çori' yerleşimidir. Milattan önce 8 bin ile 8 bin 500 yılları arasında yaşanmış farklı tabaklardan oluşmuş bir kültürü anlatıyor. Şanlıurfa ve çevresinde yer alan Neolitik merkezlerin en önemlilerinden bir tanesi hem mimari doku hem o günün dünyasında yerleşik hayat geçiş hayvanların evcilleştirilmesi, bitkilerin evcilleştirilmesi mimarinin ayrıntılı bir şekilde inşa etme hikayesini de içinde barındıran çok önemli bir uygarlık merkezidir. Bu merkezin yaklaşık Milattan önce 8 bin 500 ile birinci bin yıllarına kadar uzanan kalıntıları ve etkileşimi söz konusudur. Bu bölgede çok önemli bir kültür merkezi sadece tarihi bir mekan değil, uygarlığı inşa eden bir dinamiği olan bir yerleşim merkezi. Şu anda 'Nevali Çori' dediğimiz yer Atatürk Barajı ile birlikte bu yerleşim deki tarihi buluntularımız kurtarılıp Şanlıurfa Arkeoloji Müzesinde önemli bir kısmı sergilenmekte ve kayıt altına alınmış ama bizim arzumuz bu yerleşim yerinin sahip olduğu kültürünün Hilvan ve çevresi tarafından da bilinir olması buna dair de kent imajını oluştururken 'Nevali Çori' kültürü ve dinamiklerinin yeni neslin de bilinmesi ve bu yeni neslin bilinen kültür üzerinden belki de etkilenerek yeni gelecekler inşa etmelerine de fırsat tanıyacak kültür, uygarlık birikimidir.' dedi.
Daha önceki dönemlere göre Şanlıurfa'da şu anda bir tarih bilinci oluştuğunu belirten Ekinci, 'Tarih teknoloji gibidir sürekli kendisini bulanan buluntularla yenileyen bir ilim ve birikimdir. Bütün malzeme aynı insanoğlu geçmişte de üretti. Neyi ile üretti aklı ile aklını çalıştırarak yeni yeni keşiflere imza attı. Geçmişin keşifleri aslında bugün ki bilgi ve birikimimizin temelini oluşturmakta hatta bazı bilgiler bugün bile o bilgilerin seviyesine ulaşamadığımızı fark ederken hayretler içerinde kalmaktayız. Dolayısıyla geçmişte çok kıymetli rafine bilgiler var tarih birazcık da geçmişin ürettiklerini bilmek ve bunun üzerine bir gelecek inşa etmek içinde çok kıymetli ve değerlidir. Şanlıurfa geçmiş yıllara göre tarihe, tarihi kültür ve buluntulara, yapılara sahip çıkmak anlamında çok ciddi gelişmeler var. Tarih kenti bilinci oluşmaya başladı. Bizim arzumuz bu bilincin kırsalda da yansımalarını görmek. Kırsalda ki tarihi yapı ve değerlerimize de sahip çıkmak ve belki bu tür bilgilendirici toplantılar böyle bir kültürün oluşmasına katkı sağlayacaktır.' ifadelerini kullandı.
'Hafızasını kaybeden bir insanın ruh hali ne ise tarihi birikimini kaybetmiş bir kentin ve yerleşimin de ruh hali odur.' diyen Ekinci konuşmasını şöyle tamamladı:
'Mevcut tarihleri korumak kayıt, altına almak, gelecek nesillere aktarmak çocuklarımızın bu anlamda bilinçlenmesi ve sahiplenmesi çünkü bunlar aynı zamanda bize bırakılan bir miras. Bizimde çocuklarımıza bırakacağımız miras olması açısından dada değerlidir bizi biz yapan dinamiklerdir. Bu açıdan bilgilenmek, bilinçlenmek ve eksiksiz yarınlara taşımak. Her kentin bir hikayesi var bizim Şanlıurfa'nın birçok yerleşim biriminin birden çok hikayesi var. Hafızasını kaybeden bir insanın ruh hali ne ise tarihi birikimini kaybetmiş bir kentin ve yerleşimin de ruh hali odur.'
Konferansa katılımından dolayı katılımcılara teşekkür eden Hilvan Belediye Başkası Aslan Ali Bayık, coğrafi olarak önemli bir konumda olduklarını ve Belediye olarak kendilerine düşeni yapacaklarını söyledi.
Konferans Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık'ın Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci'ye verdiği teşekkür plaketi ile sona erdi.