Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "İşgal devletinin (İsrail) savaş uçakları, Gazze Şeridi'ne yönelik kapsamlı soykırım savaşı sırasında 45 binden fazla füze ve bomba attı. Bunlardan bazıları bir ton patlayıcı ağırlığındaydı ve işgal devleti bunlarla kasıtlı olarak tüm yerleşim alanlarını bombaladı.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'ye düzenlediği saldırıda kullandığı patlayıcıların ağırlığının 65 bini geçtiğine dikkat çekilerek, “İşgal ordusunun Gazze Şeridi’ne attığı patlayıcıların ağırlığı 65 bin tonu aştı. Bu, Japonya'nın Hiroşima kentine atılan gibi üç nükleer bombanın ağırlığından ve gücünden daha fazla.” ifadelerine yer verildi.

İsrail savaş uçakları tarafından Gazze Şeridi kentlerine atılan bomba ve füzelerin yaklaşık üçte ikisinin güdümsüz ve hatalı bombalar veya aptal bombalar olarak bilinen patlayıcılardan oluştuğu vurgulanan açıklamada, bu bombaların kullanılmasının İsrail’in ayrım gözetmeden ve haksız yere öldürdüğünün kanıtı, bunun uluslararası hukukun ve çeşitli uluslararası anlaşmaların açık ve net ihlali olduğunun altı çizildi.

Açıklamada, İsrail'in sivillere, çocuklara ve kadınlara karşı uluslararası alanda yasaklanmış yaklaşık 9 bomba ve füze çeşidi kullandığının belgelendiğine dikkat çekilerek, bunların, kale delici tipler (BLU-113), (BLU-109) ve (SDBS) ile Amerikan tipi (GBU-28) ve altyapıyı tahrip etmek amacıyla GPS güdümlü, beyaz fosforlu ve güdümsüz, akıllı füzeler ve son olarak Halper tipi füzeler olduğu kaydedildi.

Uluslararası yasaklı bombaların kullanılmasına ilişkin açıklamada, söz konusu bombaların “toksik radyasyonun salınmasından kaynaklanan çevresel risklerin yanı sıra yaralılarda deformasyon ve sakatlık gibi kalıcı hasarlara yol açtığına, saniyeler içinde büyük ölüm ve yaralanmalara neden olduğuna” vurgu yapıldı.

Açıklamada, uluslararası topluma ve uluslararası örgütlere “İsrail’in 89 gün süren sürekli saldırılarında sivillere, çocuklara ve kadınlara karşı yürüttüğü kapsamlı soykırım savaşını durdurma” çağrısı yapıldı.