|
|||
![]() |
ALLAH’IM | ||
Mehmet POLAT | |||
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Rahmân ve Rahîm Derde dermân Allah’ım, Öyle biliyorum seni Zira ben kulumun zannı üzerineyim, diyorsun ya Zaten başka düşünmek, Akla zâid görünür. Övünmek zat-ı âlinize yakışır, İklimini keşfeden neyi kaybeder? Ya da kaybeden ne kazanır? Yol, yordam; açık ve de somut Hudutları çizen hatlar, Samimiyet kavramıdır. O olmadan menzile varmak Biraz abesle iştigal etmek gibi Yani beyhûde çabadır. İndinde yok yoktur, Nazikâne emr-û fermânındır. İsteyin benden Umutsuzluk kapısı değilim. Duânız olmasa unutulur gidersiniz, Bana yürüyerek geleni, Koşarak karşılarım. Çünkü vaadin bu, Şüphesiz vaadine vefalısın. Haddi aştık, Nemelâzımcı, duyarsız çöllere döndük İsraf girdabından boğuluyoruz. İsmimiz iblis ismiyle beraber anılıyor, Hayâ, hicap dersen Galiba göklere uçtu. Dengeler kayboldu, Sebebine gelince, dostluğunu sende değil Başka mecralarda aramaya koyulduk. Deli bir sevda bu, Ahkâmını yaşamak, Irmak misali, yatağını bulmak için Başını taştan taşa vurmak olmasa, Ne farkı kalır, bir kuru yapraktan yoksa insanın Sevdiğini şahsınla meşgul edersin, Bizi de ekle, O sonsuzluk kervanına. Canım Rabb’im Değişmez kuraldır, Kişi sevdiğiyle beraber olur. Mesafe kısa, ödül büyük diye Bir darbımesel anlatılır. Bu kısacık ömür sermayemizde, Muhammed Mustafa hürmetine, Şuur ver, bu ödüle layık eyle.. |
|||
Etiketler: ALLAH’IM, |
|