Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Türkiye'nin yapmış olduğu insani yardım harcamalarıyla dünyanın en cömert ülkesi olduğunu belirterek, 'Türk modeli hızlı harekete geçebilen, eş güdümünü gerçekleştirebilen, sahada faydalanıcıya odaklanan yerel dinamikler ve paydaşlarla onları güçlendirmeye dayalı bir modelle sürdürmeye çalışan özgün bir modeldir.' dedi.

Kınık, 'Dünya İnsani Yardım Günü' dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın neresinde savaş, doğal afet ve felakete uğrayan bir coğrafya varsa yardım elini oraya uzattığını söyledi.

Dünyanın sayılı insani yardım kuruluşları arasında yer alan Türk Kızılayı'nın kuruluşundan itibaren 150 ülkedeki ihtiyaç sahibine ulaştığını dile getiren Kınık, geçen yıl 46 ülkede 8 milyon 635 bin kişiye insani yardım malzemesi ulaştırıldığını ve yardımlarının toplam tutarının 532 milyon 350 bin lira tutarında olduğunu aktardı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine Doğu Afrika, Güney Sudan ve Yemen'deki ihtiyaç sahiplerine yönelik Türk Kızılayı öncülüğünde başlatılan 'İnsanlığın Umudu Ol' kampanyası kapsamında, Somali'ye 13 bin ton, Yemen'e 11 bin ton insani yardım yapıldığını, sadece gemiyle yapılan yardımların tutarının ise 51 milyon 721 bin lira olduğunu kaydetti.

Bu yıl 45 ülkedeki 7 milyon insani yardım yapılmasının planlandığını anlatan Kınık, asıl hedeflerinin ihtiyaç sahipleri için kalıcı projeler gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

'Toplanan paraların ulaşmasında verimsizlik var'

Dünya İnsani Yardım Günü'nde, dünyada halen çözülemeyen insani krizlerin konuşulduğuna dikkati çeken Kınık, küresel krizlerin ancak küresel boyutta çözülebileceğini vurguladı.

Kınık, insani yardım aktörlerinden biri olan Türk Kızılayının ihtiyaç duyulan her coğrafyaya yardımları ulaştırmak için seferberlik halinde çalıştığını belirterek, bu kapsamda yurt dışı delegasyon sayılarını artırdıklarını dile getirdi.

Yurt dışı delegasyonlarını özellikle karmaşık krizlerin yaşandığı Afganistan, Somali, Irak gibi bölgelerde yoğunlaştırdıklarını ifade eden Kınık, 'Bu bölgeler her geçen gün biraz daha yalnızlaşıyor. Uzayan krizler ve artan insani ihtiyaçlar dünyada bir duyarsızlığa, insan acısına alışmayı normal olmayan bir davranışa getiriyor. Birleşmiş Milletler'in yaptığı insani yardım bütçe çağrılarının da maalesef yarısı fonlanabiliyor. Büyük bir kısmı doğrudan faydalanıcıya gitmek yerine o sistemin giderlerini karşılamak noktasında ancak yetebiliyor. Toplanan paraların ihtiyaç sahibi olan insanlara ulaşma noktasında bir verimsizlik söz konusu.' diye konuştu.

'1 milyar insan açlıkla mücadele ediyor'

Kerem Kınık, bugün dünyada 1 milyar insanın açlık ve temiz içme suyuna erişmekte güçlük yaşadığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Her yıl 5,5 milyon çocuk, önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Sıtmanın öldürdüğü insan sayısı 1 milyonu aştı. Tüberküloz, kolera bunlar artık dünyada konuşulması ayıp olan basit tedbirlerle önlenebilecek hastalıklar olsa da dünyanın çelişkili yönetim modeli, aşırı kutuplaşması, sömürünün post modern bir şekilde devam etmesi maalesef önümüze bu tabloyu koyuyor. Sorunun köklerine inerek bunları ortadan kaldırmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sorunların nedenselliklerini kamuoyuyla paylaşarak gösterilenle sahada olan gerçeklik çok farklı olabiliyor. Bunları bu anlamda kamuoyuyla paylaşmaya gayret ediyoruz.'

Kınık, insanlığın bir vicdana ve ahlaki temizlenme sürecine ihtiyacı olduğunu dikkati çekerek, küresel sorunlara, küresel cevapların bulunması gerektiğine işaret etti.

'Türk modeli, özgün bir model'

Kınık, Türkiye'nin devleti, milleti, sivil toplum kuruluşlarıyla ihtiyaç sahibi olan insanlara, coğrafyalara, bölgelere yapmış olduğu yardımları özgün bir modelle gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, 'O insanların dertlerinin savunuculuğunu yapıyoruz. Onların haklarını korumaya çalışıyoruz. Sadece bir aça, ekmek götürmüyoruz. Onun açlığının sebebini haykırıyoruz. Bu faaliyetleri yürütürken tek sesle bunu yapıyoruz.

Devletimiz, milletimiz sivil toplum kuruluşlarımızla Somali'deki açlığa bu anlamda müdahale ederken, Cumhurbaşkanımız ailesiyle, 'gidilemez' denilen coğrafyalara gidiyor. 'Çökmüş devlet' dedikleri o yerlere ailesiyle gidiyor. Bizim çalışmalarımızda gönüllülük önemli bir parça. Gönüllük esası, operasyonel maliyetlerimizi de çok düşüyor.'

Türkiye'nin yapmış olduğu insani yardım harcamalarıyla dünyanın en cömert ülkesi olduğunu anlatan Kınık, 'Türk modeli hızlı harekete geçebilen, eş güdümünü gerçekleştirebilen, sahada faydalanacıya odaklanan yerel dinamikler ve paydaşlarla onları güçlendirmeye dayalı bir modelle sürdürmeye çalışan özgün bir modeldir. Bu aslında İstanbul'da, Dünya İnsani Zirvesi'nde, büyük yardımla ilgili seferberlikte alınan kararların da özüne uygun bir model. Verimlilik, yerelleşme, insanların yereldeki kapasitesini artırma ve yardıma ve bağışa bağımlı hale getirmekten kurtarma.' diye konuştu. AA