Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, Şanlıurfa'da arıcılara yönelik yapılan kovan dağıtımının ardından GAPGündemi mikrofonlarına konuştu.

Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın tarımı stratejik alan olarak ilan etmesinden bugüne dünyada en çok bal üreten ikinci ülkeyiz. 9.2 milyon adet arı kovanımız var. Arıcılığın olduğu bir yerde çevre kirliliği olmaz. Arının yaşadığı bölgede kaliteli bir yaşam vardır. Dolayısıyla Şanlıurfa'nın tarımın başkenti olması hasebiyle arıcılık noktasında bugün dağıttığımız kovanlarla 206.422 adet oldu. Arıcılar Birliğimiz ve GAP İdaremizin desteğiyle,  Tarım Bakanlığımız ve Tarım İl Müdürlüğümüzün koordinesiyle bugün bu çalışmayı yaptık.

Kadın arıcılarımızı bir ay önce üniversitemiz ve kendi eğitimcilerimizle birlikte bir aylık bir ana arı üretim kursuna aldık. Kurs sonunda kadın arıcılarımıza sertifika verdik. Arıcılığın küçükbaş hayvancılık ve büyükbaş hayvancılık gibi bir uğraş olduğunu ve tarımın bir kolu olduğunu biliyoruz. Tarım Bakanlığı da Arıcılık Daire Başkanlığını kurarak bunu gösterdi. Arıcılıkta destekleme modelinde sınır yoktur. Arıcılarımızın bütün hibe desteklerinden faydalanması mümkündür. Devletimiz %75 hibe destekler veriyor. Arıcılık malzemeleri bütün arıcıların ulaşabileceği bir duruma geldi. Şanlıurfa'da bu noktada badem ağaçlarının döllenmesinde arının çok önemli bir rolü var. Şanlıurfa bu konuda çok şanslı bir il.

Şanlıurfa, buğday üretiminde 2.2 milyon ton ile Türkiye'de ikinci sırada. Şanlıurfa'da fıstıkta 45 milyon ağaçla Türkiye'de birinci sırada. Şanlıurfa'da zeytinde 3,5 milyon adet ağacımız var. Şanlıurfa mercimek üretiminde Türkiye'de birinci sırada. Şanlıurfa tarımın başkentidir. Şanlıurfa üreticileri eli öpülecek ve duası alınabilecek üreticilerimizdir. Biz de her zaman sahada Şanlıurfalı üreticilerle beraber olmaya çalışıyoruz. Bütün problemleri bir günde çözmemiz mümkün değildir.

Arıcılık konusunda Siverek Karacadağ bölgesi, Tektek Dağları bölgesi ilacın hiç kullanılmadığı organik bal ile hemhal olabilir. Özellikle yerel balımız geven ve heşul balımız var. Bunlar çok önemli ballar. Üretim dönemlerinde hiç kimyasal ilaç kullanılmıyor. Bu balların tanıtımını yapmamız ve coğrafi işaret almamız gerekiyor. Coğrafi işaret alan balların kilosu 1 milyona satılıyor. Bu şu demek oluyor. Kaliteli üretim yaparak bunu tescil edersek hem dünya hem de Türkiye piyasasında bal konusunda çok güzel bir noktaya gelebiliriz.

Kaynak: GAPGündemi / Tuğba Polat