GAPGündemi dijitalde canlı olarak yayımlanan moderatörlüğünü Yazar Ömer Faruk Kazancı'nın yaptığı kültür ve edebiyat programı "Urfa'dan 1 Kitap, 1 Yazar" programının bu haftaki konuğu Şair Yazar Meral Bayat oldu.
Bayat, programda bölgede kadın olmanın zorluğu ve Reddi-Miras kitabı hakkında merak edilen soruları cevapladı.
"Kitaplarım mesaj içerikli şiir tadındadır"
Yazı hayatına nasıl başladığı ile ilgili soruyu yanıtlayan Bayat, "Yazı hayatına Üstat Farabi'nin 'Bir aşk beytini' okumakla başladım. Çok etkilenmiştim o esnada bir şeyler yazdım. Arkadaşlarım yazıyı gördükleri zaman çok beğendiler ve yazı yazmaya devam etmem gerektiğini söylediler. Ondan sonra yazmaya başladım ve halen de yazıyorum. Hazırda 4 kitabım var. Kitaplarım mesaj içerikli şiir tadındadır. Düz yazıyorum, kafiyeli de yazıyorum. Serbest yazdığımda kendimi daha iyi ifade ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Gözyaşı, coğrafyamızdan eksik olmuyor"
Sosyal içerikli Redd-i Miras kitabı ile ilgili bilgi veren Bayat, "Kitabım 3 nesli anlatıyor. Anneanne, anne ve torun… Kitapta bunların çektikleri sıkıntıları, coğrafyamızın kanayan yaralarından olan töreyi, berdeli ve kan davasından dolayı çekilen acıları anlattım. Gözyaşı, coğrafyamızdan eksik olmuyor. Kan davası, töre ve berdel olaylarının sonu çok acı olaylarla bitiyor. Kitapta geçen karakterler gerçek hayattan alınmıştır sadece isimlerini değiştirdim. Birebir yaşanmış ve daha ötesi olan olaylar anlatılıyor. Ancak bu kadarından bahsedebildim. Bazı olayları yazmaktan hayâ ettim. Olay Cumhuriyetten döneminde önce yaşanmış hikâyeden alındığı için kalabalık bir kahraman kitlesi içermektedir. Romanın kahramanları Elif, Zehra, Sahra, Zeynep'tir." şeklinde konuştu.
"Bazı takipçilerim dişi Ahmet Arif olarak da bana yakıştırma yapıyorlar"
Reddi Miras'ın romandan öte hikâye türünde yazıldığını vurgulayan Bayat, "Reddi-Miras kitabını yazarken saf ve yalın bir dille yazmaya çalıştım. Hiç kimsenin etkisi altında kalmadım. Reddi Miras'a bir roman gözüyle bakmıyorum. Daha çok hikâye türünde yazdığım bir eser. Şiirlerimde ise Necip Fazıl Kısakürek'in duygu düşüncelerini, Ahmet Arif'in de yalın ve muhteşem üslubunu çok beğenirim. Bazı takipçilerim dişi Ahmet Arif olarak da bana yakıştırma yapıyorlar. Bazı kişine yazılarımla ilgili olarak 'Bir kadın olarak ağır cümle ve kelimeler size yakışmıyor' diyorlar. Ben de onları şöyle cevap veriyorum: 'Kalemimle çıktığım bu yola hep doğruları yazıyorum. Sert bir dil gerekiyorsa onu da bu şekilde yazmaya çalışıyorum. Doğruysa kesinlikle yazmaktan kaçınmıyorum." diye konuştu.
"Coğrafyamızda kadınlar, her arka plana atılmaya çalışılıyor"
Bölgede kadın olmanın zorluklarına değinen Bayat, "Bizim coğrafyamızda kadın olmak çok zordur. Bu kadının ekonomik özgürlüğü yoksa daha zordur. Ekonomik özgürlüğü olan kadının kendine özgüveni vardır ve ayaklarının üzerine sağlam basar. Kimseye muhtaç olmaz. Coğrafyamızda kadınlar, her arka plana atılmaya çalışılıyor. Bu böyle olmamalıdır. Kadın, artık birçok yerde vardır. Yavaş yavaş güzel şeyler olacaktır. Kitabımda hedef kitlesi olarak 7'den 70'e herkese hitap etmeye çalışıyorum. Yazdıklarım 10 yaşındaki bir çocuğu ve üniversite öğrencilerini de etkiliyor. Yeri geldiği zaman yetişkin bir insanın yüreğine hitap edebiliyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor.
Töre dedikleri şey hep güçlüden yanadır. Güçlü olan haklı oluyor ve zayıf insana yaşama hakkı verilmiyor. Bu coğrafyada kadın zayıf görüldüğü için hep arka plana atılmıştır. Kadın konuşamaz ve görüşünü bildiremez onun için bir tık hep arkadadır. Yavaş yavaş bu durumu açtığımızı düşünüyorum." dedi.
Meral Bayat kimdir?
1978 yılında Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde doğdu. Küçük yaşlarda yazmaya başlayan Bayat'ın bugüne kadar 4 eseri yayımlandı.
Eserleri; Dipsiz Kuyu (Şiir) Lavinia Çiçeği (Şiir), Redd-i Miras (Roman), Vasi-Yetimdir (Şiir)
Yerel birçok gazetede yazıları ve şiirleri yayımlanan Bayat, TYB ve AKSED Sanat ve Edebiyat Derneği'nin üyesidir.
3 çocuk annesidir.