İLKHA/ Şanlıurfa Hekimler Birliği, Şanlıurfa Tabip-Sen ve Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği, sağlık çalışanlarının özlük haklarını savunmak, maaşlarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile sağlıkta şiddet olaylarına dikkat çekmek amacıyla 17-18 Mayıs ve 26-27 Mayıs tarihlerinde iş bırakma kararı aldı.
Söz konusu hekim örgütleri, yaptıkları iş bırakma eylemi ile ilgili Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü bahçesine basın açıklaması yaptı.
Hekimler, basın açıklamasının ardından önlüklerini çıkararak yere attı.
Basın açıklamasını, Şanlıurfa Tabip-Sen İl Başkanı Aile Hekimi Mehmet Şeyhanlıgil okudu.

'Biz hekimler artık tükendik'
Hekimlerin karşılaştıkları sorunlara dikkat çekerek açıklamaya başlayan Şeyhanlıgil, 'Savaşta, salgında, her koşulda halkımızın sağlığı için yanında olan; ülkenin çalışkan, vefakar çocukları biz hekimler artık tükendik. Biz Hekimler, sağlık hizmeti verdiğimiz kamu kurumlarının içerisinde sözel, fiziki ve psikolojik saldırıya uğruyor; hatta öldürülüyoruz. Biz Hekimler, şiddete karşı göstermelik koruma kanunları değil, caydırıcı hükümler içeren kanunların çıkarılmasını bekliyoruz. Hekime karşı işlenen şiddet olaylarında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının (HAGB) uygulanmamasını ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi etkin tedbirler alınmasını bekliyoruz.' ifadelerini kullandı.

'Hekimlerin güvenceli çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz'
Popülist politikalar sonucu oluşturulan sağlık sisteminin binlerce hekimin istifasına sebep olduğunu ifade eden Şeyhanlıgil, 'İdare bunun nedenleri irdelemek yerine, sanki Hekimler tıbbi bir cihazmış gibi, Hekimlerimizi ailelerinden uzaklaştıracak şekilde geçici görevlendirme yapma yöntemini benimsemiştir. Artık zulme dönen geçici görevlendirmelerin bitmesini, hekimlerin güvenceli çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz. En zor sınavları geçerek, meşakkatli olduğu kadar çok güç eğitim süreçleri de içeren Hekimlik eğitimimizi tamamladıktan sonra, hayatımızı idame ettiremeyecek şekilde yoksulluk sınırının altında maaşı almayı bizler kabul etmiyoruz.' şeklinde konuştu.

'Güvenceli temel bir gelir istiyoruz'
Muayene süresinin artırılması gerektiğini vurgulayan Şeyhanlıgil, 'Performans sistemi kırbacını sırtımızda hissetmeden çalışmak istiyoruz. Söze gelince bizlere, Hekimler de hakimler gibidir diyen yetkililerden, en az hakimler kadar temel maaş talep ediyoruz. Bizlerle sağlık ordumuz diye övünen yetkililerden, bizlere de aynı askeri Hekimler gibi hiçbir kritere bağlı olmayan temel maaş verilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamamızı sağlayacak, emekliliğimize yansıyan, performansa dayalı olmayan, güvenceli temel bir gelir istiyoruz. Halkımıza doğru tanı koymak için en az 15-20 dakika muayene süresi ayırabilmek istiyoruz. Hastaların aylarca randevu sırası beklemediği, sağlıklı uygulanabilir bir sevk zinciri istiyoruz.' diye konuştu.

'Asistan hekimler açlık sınırında çalışıyor'
Hekimin SABİM üzerinden şikayet edilmesini kabul etmediklerine değinen Şeyhanlıgil, 'Hakim, Cumhuriyet savcısı, öğretmen vb. hiçbir kamu görevlisi telefon ile şikayet edilemez iken Hekimin SABİM üzerinden şikayet edilmesini kabul etmiyoruz ve SABİM'in derhal kaldırılmasını talep ediyoruz. Asistan Hekimlerimizin neredeyse açlık sınırında maaşlar almalarını, 36 saat nöbet tutmak zorunda kalmalarını, TUS ve DUS'ta asistan Hekimlerin kaliteli eğitim alabilmeleri için belirlenen azami sayıların çok üzerinde kadro açılmasını ve hakkı ile eğitim alamamalarını kabul etmiyoruz.' dedi.

'Vekalet bırakma sistemi kaldırılmalıdır'
İzin için vekalet bırakma sisteminin kaldırılması gerektiğini belirten Şeyhanlıgil, 'Aile hekimlerimizin esas görevi olan koruyucu hekimlik hizmetini verebilmelerinin sağlanmasını, izin için vekalet bırakma sisteminin kaldırılmasını, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesini istiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde personel eksikliklerinin bir an önce çözülmesini, nüfustan bağımsız temel maaş verilmesini, cari giderlerin enflasyon oranında revize edilmesini, hizmet binalarının kamu tarafından tahsis edilmesini, kamusal hizmet veren aile hekimliği merkezlerinin elektrik ve su gibi harcama kalemlerinin kamu tarafından karşılanmasını talep ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

'17-18 Mayıs 2022 tarihlerinde iş bırakıyoruz'
Anayasal dayanağı olan meşru iş bırakma haklarını kullandıklarını ifade eden Şeyhanlıgil, 'Bizler öldürülmemek, şiddete uğramamak, halkımıza hakkı ile sağlık hizmeti sunabilmek, geçim derdine düşmemek, ömür boyu çalışsak da ödeyemeyeceğimiz tazminatlar ile karşılaşmamak ve emekliliğimizde ek iş yapmadan rahatça geçinebileceğimiz bir maaş alabilmek adına, yetkililerin davul zurna ile açıkladıkları müjde verme tarihleri olan 1 Aralık 2021 den 166 gün 14 Mart 2022 den 63 gün geçmiş olmasına rağmen taleplerimiz yönünde herhangi bir kararın da şu ana kadar icraata geçirilmediğini görmemiz nedeniyle anayasal dayanağı olan meşru iş bırakma hakkımızı kullanıyoruz ve 17-18 Mayıs 2022 tarihlerinde iş bırakıyoruz.' şeklinde konuştu.