AA / Suriye'de son dönemde görülmeye başlanan kolera vakaları, Beşşar Esed rejimi kontrolündeki bölgeler ile ülkenin kuzeydoğusunda terör örgütü YPG/PKK işgalindeki yerleşimlerde arttı, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde ise vakaya rastlanmadı.
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren kolera, Suriye'de terör örgütü YPG/PKK işgalindeki ve rejim kontrolündeki bölgelerde hızla yayılıyor.
Vakalar en çok Halep, Deyrizor ve Rakka illerinde görülürken bulaşıcılığı yüksek hastalığa diğer bölgelerde de rastlanmaya başlandı.
İshal ve kusma şikayetiyle sağlık merkezlerine başvurular arttı.
Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, salgının tehlikeli boyutlara ulaşmasından endişe ediliyor.
Halep'te 10 Eylül'de 15 vakanın doğrulanmasının ardından, kolera salgını olduğunu ilan eden Esed rejiminin sağlık bakanlığı, bu hastalığa ilişkin son verileri paylaştı.
Rejimin ajansı SANA'nın haberine göre, rejim kontrolündeki bölgelerde hastalık nedeniyle ölenlerin sayısı 7'ye, vaka sayısı 53'e yükseldi.
Rejimin kontrolündeki bölgelerde en çok vakaların görüldüğü il Halep olurken başkent Şam'daki sağlık kuruluşlarının, hastalığa karşı teyakkuza geçtiği açıklandı.

Rejimin açıkladığı verilere göre Halep'te 22, Haseke'de 13, Deyrizor'da 10 Lazkiye'de 6 Şam'da ise 2 vaka tespit edildi.

YPG/PKK işgalindeki bölgelerde vakalar artışta
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, kolera, Fırat'ın doğusundaki bölgelerde en çok Deyrizor'un batı kırsalı ve Rakka'da görülüyor.
Yerel ağların haberine göre, YPG/PKK işgalindeki bölgelerde 10 günde yüzlerce vaka tespit edildi, hastalık nedeniyle en az 6 kişi hayatını kaybetti.
Öte yandan ülkenin kuzeyinde muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde ise kolera vakasına rastlanmadı.

AA görüntüleri elde etti
AA, rejimin kontrolündeki Şam ile Deyrizor ilinde YPG/PKK işgalindeki bölgelerdeki sağlık merkezlerinin görüntülerine ulaştı.
Görüntülerde Şam'daki en önemli sağlık kuruluşlarından olan Muvasat Hastanesinin acil servisinde yoğun kalabalık gözlendi.
Kayıtlarda ayrıca, başkentteki Berede Nehri'nin suyundaki kirliliğin tehlikeli boyutlara ulaştığı görüldü.
Deyrizor'daki bir tıbbi noktadan elde edilen görüntülerde de acil serviste yoğunluk görülüyor.
Vakaların en çok görüldüğü bölgelerden biri olan Deyrizor'da halk, temiz içme suyuna erişimde büyük sıkıntı yaşıyor.

Deyrizor'da halk tedbirlerin artırılmasını istiyor
Deyrizorlu Ebu Hamza yaptığı açıklamada, "Kirli içme suları bu hastalığın başlıca sebeplerinden biri. Buradakiler (YPG/PKK) bölgenin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Oysa ki bu hastalığı bitirmeleri için bölgeye temiz içme suyu ve ilaçlar temin etmeleri gerekiyor." dedi.
Deyrizorlu sivillerden Ali Muhammed de terör örgütün bölgeye yeterli sağlık desteği sunmadığını söyledi.
Muhammed, "Hastanelerde ve sağlık noktalarında yeterli ilaç ve ekipmanlar bulunmuyor. Bunun sebebi ise denetimin olmaması. Koleraya karşı hastaneler alarma geçti ancak yeterli imkanları bulunmuyor." diye konuştu.
Koleranın Deyrizor'da YPG/PKK işgalindeki bölgelerde yaygın olduğunu belirten Muhammed, hastalığın yayılma riskine karşı tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti.

BM uyarıda bulunmuştu
Suriye'deki BM Mukim İnsani Yardım Koordinatörü İmran Rıza dün yazılı açıklamasında, geçen ayın sonundan bu yana ülkenin Halep, Deyrizor, Rakka, Haseke ve Hama bölgelerinde etkili olduğunu belirtmişti.
Rıza, ülkenin belirli bölgelerinde etkisini gösteren koleranın "Suriye halkı ve bölge ülkeler için tehdit içerdiğine" vurgu yaparak hastalığın hızla yayılma tehlikesine dikkati çekmişti.
BM yetkilisi Rıza, 25 Ağustos'tan 10 Eylül'e kadar ülke genelinde, kolera mikrobunun yol açtığı 936 şiddetli ishal vakasının tespit edildiği ve en az 8 kişinin öldüğü bilgisini paylaşmıştı.