İLKHA/ Sapkın gurupların, topluma ve toplumsal değerlere rağmen yürüttüğü ahlâksızlık furyasına karşı tepkiler sürüyor.
Şanlıurfa'da Balıklıgöl Dergah Camii'nde kılınan Cuma namazı sonrası Şanlıurfalılar, Balıklıgöl Yerleşkesinde bir araya geldi.
Sapkın gruplara tepki göstermek amacıyla Şanlıurfa'da düzenlenen basın açıklamasına, siyasi parti ile STK temsilcileri ve kalabalık bir halk kitlesi katıldı.
Basın açıklamasını Şanlıurfa Aile Platformu Başkanı Handan Karataş okudu.

"Burada toplanmamızdaki maksadımız beraber olduğumuzu tek ağızdan haykırmaktır"
Bozuk zihniyete karşı dimdik ayakta olduklarını belirten Karataş, "Bugün burada toplanmamızdaki maksadımız ailemize, gençliğimize ve çocuklarımıza yapılan ve yapılacak olan her türlü sapkın saldırıya karşı, bir olduğumuzu, beraber olduğumuzu tek ağızdan haykırmaktır. Bizler bugün birilerine saldırmak ya da kin, öfke ve nefret kusmak için bir araya gelmedik. Gençlerimizin ahlâkını bozmak için, ailemizin dinî ve geleneksel kodlarını hedefine oturtup yok etmeyi gaye edinerek her türlü yolu kendine meşru gören bozuk zihniyete karşı dimdik ayakta olduğumuzu göstermek için burada toplandık. Dünyanın başına bela olan sapkın LGBT hareketi artık uluslararası üst akıl tarafından desteklenmektedir. Bu lobinin desteğini almak isteyen birçok şirket ve siyasi onların istediği gibi hareket etmektedir. İktidara geldiklerinde lobinin istedikleri yasal düzenlemeleri yapacaklarını vaad etmektedirler. Zira başta medya ve sosyal medya olmak üzere tüm imkânlar üst akıl tarafından sapkın lobinin emrine verilmiş durumdadır." dedi.

"Müslüman Anadolu halkının sinir uçlarına bilerek bastılar"
Sapkın grupların vücutlarını hayasızca açıp yaptıkları onursuzluğa "onur yürüyüşü" dediklerini ifade eden Karataş, "İstanbul Sözleşmesi, CEDAW gibi eşcinselliği hayatımızda meşrulaştıracak pek çok sözleşmelerin gerçek amacı, hassasiyeti yüksek olan Müslümanlar tarafından deşifre edilince, nefretle saldırıya geçmeye başladılar. Meydanlarda vücutlarını hayasızca açıp yaptıkları onursuzluğa onur yürüyüşü dediler. Gösterilerinde ağza alınmayacak seviyesiz sloganlar ve pankartlarla açıkça dinimize ve kültürümüze saldırarak Müslüman Anadolu halkının sinir uçlarına bilerek bastılar. Biz de bugün Şanlıurfa'nın kalbi olan Halil-ür Rahman'dan tüm dünyaya sesleniyoruz: çocuklarımızı size kaptırmayacağız." diye konuştu.
Karataş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bizim Müslüman olarak cinsiyete bakışımız da ideolojimiz de bellidir. Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O'na karşı itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır.' (Hucurat:13) Cinsiyet bizler için sapıklık ve alçaklık aracı değil, tanışmak ve takvaya ulaşmak sebebidir. Çanakkale Savaşı'nın üzerinden yaklaşık bir asır geçmişken Osmanlı İmparatorluğunu yıkanlar ile 'Osmanlı torunlarının aile yapısını düzeltmek istiyoruz' diyenlerin aynı kişiler olması garip değil mi? Bunlar sadece geçtiğimiz 50-60 yıl içerisinde 60-70 milyon insanı dünya genelinde katlettiler. Ve bu katliamlarını da 'size demokrasi getiriyoruz' yalanıyla yaptılar. Ortadoğu coğrafyasını cehenneme çeviren küresel güçlerin gözü Türkiye'mizde. 6-8 Ekim olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi ile kaos çıkarmak istediler ancak bunda başarılı olamadılar. Bizi bu tarz saldırılar ile yıkamayacaklarını anlayınca bir takım uluslararası sözleşmeleri ve sapkın LGBT fikrini dayattılar. Bu sayede milletimizi ahlâkî anlamda yozlaştırarak ülkeyi yıkmadan kendi istedikleri şekilde ailesiz bir aile yapısı oluşturmak istiyorlar. Bunda başarılı oldukları takdirde tek bir mermi dahi atmadan amaçlarına ulaşmış olacaklar. Üzülerek ifade edelim ki, eğer bir toplumun siyasetçileri, medyası, sanatçıları Avrupa'nın istediği gibi konuşuyorsa zaten büyük oranda başarılı olmuşlar demektir. "


"Bu politikaların amacı toplumu imar değil toptan imha etmektir"
RTÜK'e de çağrıda bulunan Karataş, "Tüm bu tehlikelerin farkına varan Polonya, Rusya, Bulgaristan, Macaristan, İngiltere, Ermenistan ve Ukrayna gibi ülkeler İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ideolojik bir saldırı olarak görüp tüm bu uygulamaları ya hiç uygulamadılar ya da geri çekildiler. Çünkü bu politikaların amacı toplumu imar değil toptan imha etmektir. Allah'ın dostu Hazreti İbrahim'in doğduğu makamdan ve hak mücadelesi verdiği toprakların çocukları olarak tüm dünyaya, Türkiye'ye ve ülkemizin bütün kurumlarına sesleniyoruz. Ey RTÜK! Ailemiz ve gençlerimiz onlarca dizide ve yarışma programlarında sapkın LGBT bireylerini seyrederken ve örnek alırken siz neredesiniz?" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından Balıklıgöl'den Haşimiye Meydanı'na kadar yürüyüş düzenlendi.
Vatandaşlar, ellerinde "Medyada LGBT dayatmasına dur de", "LGBT ahlak terörü", "Aileye savaş açanlara geçit vermeyeceğiz", "Sapkın LGBT çetelerine hayır", "Sapkınlığa dur" yazılı pankartlarla yürüdü. Balıklıgöl Yerleşkesinde 3 gün sürecek imza kampanyası başlatıldı.