AA / İstanbul'dan AK Parti milletvekili adayı olan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Haber Global'de canlı yayınlanan "Mesele" adlı programda, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Batı medyasında 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlerle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı manşetlerin atılmasının sorulması üzerine Kurtulmuş, bunun akıl dışı, izan dışı, demokratik teamüllere aykırı olduğunu ve hiçbir ölçü bakımdan izah edilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Türkiye'nin, tam bağımsız istikametinde ilerleyişini vurgulayan Kurtulmuş, "Yani Türkiye Batı'ya şunu söylüyor, 'Sen Amerika'ysan ben Türkiye'yim. Sen Avrupa Birliği'ysen ben Türkiye'yim. Sen NATO'ysan ben Türkiye'yim. Senin menfaatlerin, hakkın, hukukun söz konusuysa benim de hakkım, hukukum söz konusu. Benim de milli menfaatlerim söz konusu.' Biz kimseye düşmanlık yapmıyoruz. Kimseyi bir şekilde kategorik olarak karşımıza almıyoruz. Ama biz, bize gösterilen bir yerde durmak, bize tayin edilen bir pozisyonun gereğini yerine getirmek yerine, milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa o istikamette yürüyoruz." diye konuştu.

The Economist'in başlığına değinen Kurtulmuş, içindeki yazıya da baktığını, taraflı ve rencide edici şeyler söylendiğini, hazırlanırken günlerce çalışılmış bir kapak olduğunu ve tam manasıyla psikolojik harekat koktuğunu ifade etti.

Kurtulmuş, bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını, "Türkiye böyle giderse bizim başımıza daha çok bela olur." anlayışının hazımsızlığının ortaya koyduğu bir Türkiye düşmanlığı olduğunu söyledi.

"Onların bile yapamayacağı başlık bu"

HDP'nin Millet İttifakı'na ortak olduğunu çok açık bir şekilde gördüklerini anlatan Kurtulmuş, "Mitinglerde görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin önde gelen isimleri ve onların eşlerinin, zafer işaretleri yaparak HDP'ye yarandıklarını açıkça görüyoruz. Şimdi zaten HDP'nin liderlerinden de Kılıçdaroğlu'na çok kesin bir şekilde, çok keskin üsluplarla destek istediklerini görüyoruz. Onların bile yapmayacağı bir başlık bu." ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, sadece bir derginin bunu yapması halinde "tesadüf" denilebileceğini ancak L'Express'in kapağının da çok ciddi bir psikolojik harekat çalışmasının ürünü olduğunu, attıkları başlığın The Economist'ten daha sinsi ve tehlikeli olduğunu dile getirdi.

Siyaseti bilen birisi olduğunu ve çok seçim kampanyasında bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bu adamlar da bir seçim kampanyasının partneri gibi manşet atmışlar. Hatta gibiyi de kaldırayım. Siz diyorsunuz ya altılı, yedili... Altı, yedi oldu bir kere sekiz. Bunu da koyalım dokuz. İttifak ortakları çoğalıyor." dedi.

"Akla kara kadar aramızda fark var"

Kurtulmuş, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun BBC'ye verdiği demeçle ilgili, şunları kaydetti:

"Tam da aramızdaki fark budur işte. Hizalama meselesi de enteresandır. Yıllardır Türkiye'de AK Parti hükümetleri, Sayın Cumhurbaşkanı'mız bağımsız bir dış politika izlemeye kalktığı zaman hemen bazı mahfillerden şu sözler ortaya çıktı, 'Efendim Türkiye'nin ekseni kayıyor.' Ne demek? Batı'nın yörüngesinden çıkıyor. Türkiye'nin ekseni dedikleri şey aslında Türkiye'ye bir uydu ülke olarak çizilen sınırlardır, aslında yörüngedir. Yani şu yörünge gibi, 'Bir yörünge çizilmiş ve burada döneceksin.' Şimdi Türkiye bunu reddediyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin kendi eksenini tahkim ettiği bir dönem olacak. Biz bunu anlatıyoruz. Bunu nasıl yapılabileceğini anlatıyoruz. Dış politikadaki yeni yaklaşımlarımızın ne olacağını anlatıyoruz. Şimdi bunların böyle bir derdi yok. Kendileri bir yerlere hizalamaya çalışıyorlar. Yeter artık. Bu millet uzun yıllardır birilerinin hizalamasıyla vakit kaybetti. Biz birilerinin söylediği gibi bir eksende dönmeye mahkum ve mecbur bir uydu ülke değiliz."

Numan Kurtulmuş, "Kılıçdaroğlu'nun internet üzerinden kendisini itibarsızlaştırma kampanyası ve kendisine yönelik kaset operasyonu düzenleneceğine dair iddialarının" sorulması üzerine, şunları aktardı:

"Şundan Sayın Kılıçdaroğlu emin olsun, AK Parti şimdiye kadar hiçbir şekilde onların belki bir şekil sizin söylediğiniz gibi AK Parti'ye karşı kullanılan bazı çevrelerin ürettiği, manipüle ettiği birtakım böyle dark web gibi bilmem ne, deep fake gibi alanlara asla ne müsaade eder ne müsamaha eder ne de böyle bir şey bizim gündemimizde bile yok. Böyle bir şey asla aklımızın ucundan bile geçmez. Bizim için bir tane derin yer vardır, orası da derin millettir. Milletin gönlüdür, zihnidir. Siyasette bunların hepsini, önümüzdeki günlerde alacakları seçim sonuçlarının, yani bir mağlubiyetin mazeretinin hazırlıkları olarak görüyorum."

"Sayın Kılıçdaroğlu için oy istemeye başladılar"

HDP'nin, Kılıçdaroğlu'na desteğine dair açıklamalarına ilişkin soruyu Kurtulmuş, şöyle cevapladı:

"Aday belli olduktan sonra Altılı Masa, altı artı bir arasındaki ilişkiler artık aleni açık bir hale döndü. Şimdi biz bir, bir buçuk yıldır hep şunu söylüyoruz. Bu gizli bir işbirliği, açık bir işbirliği ama gizli bir ittifak. Yani biraz mahcup, HDP'nin bu ittifakın parçası olmasını söyleyemeyen... 'Kapalı kapılar ardında neler konuştuk?' Onun için diyor Sayın Sakık. 'Kapalı kapılar ardında ne konuştuğumuzu biliyoruz.'

Mecliste ben kendi kulağımla duydum. HDP Milletvekili Mecliste İYİ Parti sıralarına dönüp dedi ki, 'Oradan konuşuyorsunuz da bütün televizyonlarda yayınlarda bizim verdiğimiz oylarla orada oturuyorsunuz.' Şimdi benim iki senedir sürekli söylediğim şey şu, HDP'nin oyları olmadan Altılı Masa, o zaman altıydı. Altılı Masa'nın, kimi aday çıkarırsa çıkarsın Cumhurbaşkanlığı seçimine ortak olması dahi mümkün değildir. Matematik söylüyor bunu. Siyasal matematik bunu söylüyor. Dolayısıyla er ya da geç bunlar alenen, HDP ittifakının açıklanmasını sağlayacaklar."

Kılıçdaroğlu'nun adaylığının ilan edilmesinden sonra hem Kılıçdaroğlu hem de Altılı Masa'nın diğer bileşenlerinin en azından bir kısmının HDP'yle olan ittifakları daha açık söylemeye başladığını ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu açık bir ittifak haline getirmeye başladılar. İşte efendim ne olur HDP'ye bakanlık verilirden tutun da HDP'yle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dahi olsa, görüşme yapmaya kadar açıkça bu işleri yapmaya çalıştılar. HDP tarafı da ama daha vahimi Kandil tarafı da, Avrupa'daki PKK uzantıları da açıkça artık Sayın Kılıçdaroğlu için oy istemeye başladılar. Dolayısıyla tablo ayan beyan ortadadır. Yani hiçbir yorum yapmadan söylenecek kadar ortadadır. Zaten siyasi matematik bunu emrediyordu."

Kurtulmuş ayrıca, CHP'nin Van'da şimdiye kadar böylesine kalabalık bir mitingi yapamadığını, bu ittifakın somut göstergelerinden birisinin doğuda yaptıkları mitingler olduğunu belirtti.

HÜDA PAR'dan isimlerin AK Parti listelerinde yer almasına dair Millet İttifakı'nın eleştirilerinin sorulması üzerine Kurtulmuş, HÜDA PAR'ın terörle hiçbir irtibatının, işbirliğinin olmadığını defaatle söylediğini kaydetti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Esas hazımsızlık şuradadır, bunun altını çizmek isterim; şimdi bazıları HDP'yi Kürt kardeşlerimizin, Kürt vatandaşlarımızın, seçmenimizin tek partisi haline getirmeye çalışıyorlar. Halbuki AK Parti, biliyorsunuz önceki seçimlerin çoğunda hemen hemen tamamında Kürt kardeşlerimizden en çok oy alan birinci parti oldu, yıllarca böyle oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çok sayıda Kürt kardeşimiz zaten listelerden girdi. İstanbul başta olmak üzere diğer yerlerden de arkadaşlarımız seçildiler, geldiler. Şimdi 'Yahu arkadaş, Kürtleri temsil eden tek parti HDP değildir, biz de varız.' diye HÜDA PAR bir şey söylüyor. Hazmedemedikleri noktanın burası olduğu kanaatindeyim."