Yaklaşık 800 yıl önce Moğol istilası sırasında yağmalanarak yıkılan, doğu cephesi, mihrabı, şadırvanı ve minaresinin büyük bölümü ayakta kalan Harran Ulu Camii’nde ilk etap restorasyon çalışmaları tamamlandı.

İslam sanatının eşsiz örneklerini barındıran yapılar ayağa kaldırıldı

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan Harran Ören Yeri’nin, ziyaretçiler tarafından güvenli bir şekilde gezilebilmesi için başlatılan çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığınca finanse edildi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Gaziantep Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü gözetiminde başlayan restorasyon çalışmaları sonrasında, İslam kültür ve medeniyetinin zirvesi sayılan, İslam sanatının eşsiz örneklerini barındıran yapılar ayağa kaldırıldı. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal’ın birbirinden önemli keşiflere imza attığı ören yeri ve ilk etap restorasyonu tamamlanan Harran Ulu Camii, artık açılış için gün sayıyor.

Harran Ulu Camii, yakın zamanda ziyarete açılacak

Harran Kaymakamı İbrahim Gültekin; Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, Arkeoloji Müzesi Müdürü Celal Uludağ ve Harran Örenyeri Kazı Başkanı Prof. Mehmet Önal; restorasyon çalışmalarının sona erdiği Harran Ulu Camii Ören Yerinde bir araya gelerek açılış öncesi son hazırlıkları birlikte inceledi. Anadolu’nun en eski camisi unvanına sahip Harran Ulu Camiinin ören yeri olarak düzenlenmesi için başlatılan ilk etap restorasyon çalışmalarının tamamlandığını belirten heyet, tarihi yapının yakın zamanda ziyarete açılacağını ifade etti.

HARRAN VE ULU CAMİİ HAKKINDA

M.S. 640 yılında Halife Hz. Ömer zamanında İslam hâkimiyetine geçen Harran, Emeviler döneminde Halife II. Mervan zamanında bir süre başkent olmuştur.

M.S. 744-750 yılları arasında Emeviler döneminde Halife II. Mervan tarafından yaptırılan ve çeşitli zamanlarda onarımlar gören Harran Ulu Camii, Harran höyüğünün kuzeydoğu eteğinde yer alan ve İslam tarihinin en önemli mimari eserlerinden olan Harran Ulu Camii’nin doğu cephesi, mihrabı, şadırvanı ve minaresinin büyük bir bölümü yaklaşık 12000 metrekare alanı kaplayan camiye ait revakları oluşturan taşlar ve süslemeli sütunların bir kısmı günümüze ulaşmıştır. (307)

Kaynak: GAPGündemi / Tuğba Polat