Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da "Beykoz Halk Buluşması" programında konuştu.

Erdoğan, partisinin Beykoz'daki mitinginde, 70 bin kişinin alanda bulunduğunu söyleyerek, vatandaşları yarın rehavete kapılmadan sandığa gitmeye davet etti.

Beykozlularla bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Ahde vefanız, aşkınız için sizlere teşekkür ediyorum. Meydanlara sığmayan şu muhabbetiniz için teşekkür ediyorum. Dayanışmanız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum. Rabbime bana sizlere hizmet etmeyi, sizlerin hizmetkarı olmayı nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum." ifadesini kullandı.

Mitingin yapıldığı meydanda sadece kem gözleri kıskandıran büyük bir sevdayı değil, aynı zamanda günden güne büyüyen tarihi bir zaferin işaretini gördüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu meydanda büyük ve güçlü Türkiye idealine gönül vermiş, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla on binlerce nefer görüyorum. Bu meydanda, özgür iradesine zincir vurdurmayan, istiklaline aşık demokrasi kahramanlarını görüyorum. Bu meydanda, 28 Mayıs akşamı sandıktan dalga dalga yükselecek gür sadanın müjdesini görüyorum. Bu meydanda, 7 Mayıs'ta İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ndeki tarihi mitingin Beykoz'daki tarihi yansımasını görüyorum. Bu coşkuyu asla kaybetmiyoruz değil mi? Tıpkı bugün bu meydana koştuğumuz gibi yarın da sandıklara koşuyor muyuz? Sabah erken saatlerinden itibaren oylarımızı kullanıyor muyuz? Bir önceki seçimde sandığa giden hiçbir kardeşimiz fire vermeyecek, buna var mıyız? Hatta ne sebeple olursa olsun gidemeyen varsa onları da teşvik edeceğiz. 14 Mayıs'ta yarım bıraktığımız işi inşallah yarın aradaki farkı daha da açarak, ezici bir çoğunlukla tamamlıyor muyuz?"

"Hangi siyasi partiye gönül verirse versin iradesini meşru yollarla gösteren seçmenler kazanacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedeceklerini gördükçe milleti kutuplaştırmaya çalışanların oyunlarına gelmeyeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Kandil'deki ve Pensilvanya'daki alçaklarla yol yürümenin hıncını milletten çıkarmak isteyenlerin provokasyonlarına prim vermeyeceğiz. Şu ana kadar hep olduğu gibi vakarla soğukkanlılıkla hareket edeceğiz. Bunu başardığımızda sadece Cumhur İttifakı olarak değil, 85 milyon olarak hepimiz adımızı tarihe yazdıracağız. Allah'ın izniyle yarın akşam öyle bir kazanacağız ki bir avuç kifayetsiz dışında, birliğimize ve dirliğimize uzanan kirli eller dışında, ülkemiz üzerine hesap yapanlar dışında kimse kaybetmeyecek. Öyle bir kazanacağız ki milli iradeye parmak sallayan hadsizler dışında, Kandil'den Türk siyasetini dizayn etmeye çalışanlar dışında, Pensilvanya'dan ülkemizi karıştırmaya uğraşanlar dışında hiç kimse üzülmeyecek. Öyle bir kazanacağız ki 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye kazanacak. Tüm renkleriyle milletimiz kazanacak, uğruna nice bedel ödediğimiz demokrasimiz kazanacak. Hangi siyasi partiye gönül verirse versin iradesini meşru yollarla gösteren tüm seçmenler kazanacak."

Erdoğan, 14 Mayıs'taki seçimlerde CHP, DEVA Partisi, HDP ve İYİ Parti gibi partilere oy veren seçmenlerin 28 Mayıs'ta Cumhur İttifakı'na oy vereceğine inandığını söyledi.

"Onları da davet edeceğiz, onlar da bu milletin evlatları. İnşallah birlikte de yürüyeceğiz" diyen Erdoğan, "Dünyanın dört bir yanında her gece ellerini semaya açan mazlum ve mahzun gönüller kazanacak. Şu ana kadar yurt dışındaki 2 milyon vatandaşımız ne yaptı, oy kullandı. PKK ne yapıyor, onlara saldırıyor ama onlar oylarını cesaretle kullandılar. Şimdi o oylar Ankara'ya geldi. Onlar da açılacak, inşallah o torbalardan da gümbür gümbür Cumhur İttifakı çıkacak." değerlendirmesini yaptı.

"21 senedir bu ülkenin kadınları kaybetmedi, hep kazandı"

Erdoğan, her sabah dükkanını "bismillah" diyerek açan esnafın, alın teriyle evine helal rızık getiren işçinin de kazanacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Hayatın eşiğine gelmiş, yüreği kıpır kıpır olan gençlerimiz de kazanacak. Milli iradeye güvenen, ülkemiz için hayal kuran, kendini bu topraklara ait hisseden herkes 28 Mayıs seçimlerinden kazanmış olarak çıkacaktır. Tüm kışkırtmalara rağmen sandığa gölge düşürmeyenler, hukuktan, meşruiyetten ayrılmayanlar, sivil siyasetin değiştirici gücüne inananlar, sonuçtan bağımsız olarak bu seçimlerde inşallah muzaffer sayılacaktır. Sizlerden sandığa gittiğinizde bunları çok iyi değerlendirmenizi istiyorum."

Kimsenin ötekileştirilmesine müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Ya bu sahtekarlar ne diyorlar; 'Kadınlar kaybedecek.' Kadınlar niye kaybedecek? Bunlar böyle sahtekar. 21 senedir bu ülkenin kadınları kaybetmedi, hep kazandı Bay Kemal. Ama siz, bizim kızlarımıza üniversitelerimizin kapısını kapattınız. Senin yardımcın, ismini vermeye gerek yok, ikna odalarında kızlarımızın başlarını açtırttı, onları ikna etmeye çalıştı. 'Nur Serter', adını istiyorsunuz, verdim. Şimdi nerede Nur Serter? Yok. Ama sen göstermelik olarak başörtülü kızlarımızı, bayanları alıyorsun, onlara bir rozet takarak, 'Bak biz başörtüye karşı değiliz' diyorsun. Ya bırak bu sahtekarlığı, bu cambazlığı bırak. Artık biz sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. Ne olduğunuzu biliyoruz."

"Beykoz, 28 Mayıs'ta 'Durmak yok, yola devam.' diyor muyuz?"

Vatandaşlardan, kimsenin kendisini yalnız, sahipsiz, çaresiz hissetmeyeceği bir Türkiye için iradelerine çok sıkı sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, "Benim kızım, kızlarım, imam hatip okulunun kapısından çevrildiler. Bay bay Kemal, imam hatip, imam hatip bak, normal lise bile değil. Ve ben kızımı, bir arkadaşımın müdür olduğu okula göndermek zorunda kaldım. Biz bu çileleri çektik. Bu yanlışları gördük ama şimdi böyle bir sıkıntı elhamdülillah yok. Bunları kaldırdık." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 14 Mayıs'ta yüzde 52'yle şahsına teveccüh gösteren Beykoz'dan bu sefer rekor beklediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Rekora hazır mıyız? Sandıkları patlatmaya hazır mıyız? Şimdi buradan soruyorum, hazır mısınız? Bak. Son final bu. İstanbul'un tamamı duysun, Türkiye duysun, ekranları başında bizi izleyenler duysun. Beykoz, 28 Mayıs'ta 'Durmak yok, yola devam.' diyor muyuz? 28 Mayıs'ta 'Doğru adımla, doğru adamla yola devam.' diyor muyuz? 28 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz? Bunun için son ana kadar çalışıyor muyuz? Beykoz maşallah yarına hazır. Rabb'im hepinizden razı olsun. Rabb'im birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin."

"Büyükşehir'i burada saf dışı bırakacağız"

Siyaset yolculuğuna başladığı günden beri hep eser ve hizmetleriyle konuştuklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Beykoz'u ben çok severim. Beykoz'u iyi tanırım. Hele hele Tokatköy'ün orada çok futbol oynadım. Yakınlarım var. O yakınlarıma babacığımla anneciğimle beraber gelir, onların malum böyle sımsıcak sütünü içerdik. Tanırım buraları, bilirim. Şimdi Tokatköy'ün sıkıntısı var. Büyükşehir'e ait olan bu sorunu inşallah seçimden sonra biz, Çevre Şehircilik Bakanlığımızla çözeceğiz. Büyükşehir'i burada pas edeceğiz, saf dışı bırakacağız ve bu adımı da inşallah atacağız."

"Bay bay Kemal önce sen hukuku öğren"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, şöyle devam etti:

"Şimdi bay bay Kemal durmadan palavralar sallıyor. Ya bay bay Kemal, sen hukuk nedir bilmiyorsun. Bir defa parlamentoda şu anda senin sayın ne? Hiç. Düştün geri. Gittin 40 tane milletvekilini yüzde 1 oyu olanlara verdin ya. Hani sen hesap uzmanıydın ya. Şu anda biz Cumhur İttifakı olarak 323 ile parlamentodayız. Ve biz yasal düzenleme yapabilecek güçteyiz. Senin yasal düzenleme yapma gücün var mı? Yok. Kime geleceksin? Cumhur İttifakı'na. Cumhur İttifakı sana ne diyecek? 'Hadi oradan, hadi oradan.' Bu komisyonlardan geçmeyi gerektirir. Senin komisyonlarda yeter sayın var mı? Yok. Genel Kurulda var mı? Yok. Dolayısıyla bay bay Kemal önce sen hukuku öğren, parlamento hukukunu öğren. Durmadan böyle yalanlarla dolanlarla talanlarla bu ülkede iş yapacağını zannediyorsan, yapamayacaksın."

Milletin kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini verdiği dönemi anımsatan Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

"İcraat yaptık. Hatırlayın o günleri. Ardından 12 yıl boyunca Başbakan olarak sorumluluk yükledi. Proje ürettik. 2014 Ağustos'undan bu yana da Cumhurbaşkanı olarak 94 ruhuyla ülkemize aşkla hizmet ediyoruz. Sizin güveninize layık olabilmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz. Durmak yok. İstanbul'la birlikte 81 vilayetimizin tamamına mührümüzü vurduk. Kardeşlerim işte yanınızda, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kim yaptı?"

Katılımcıların, "Yaparsa" sözünü "AK Parti yapar." olarak tamamlaması üzerine Erdoğan, "Eyvallah." dedi.

"CHP demek ne demektir? Çöp, çukur, çamur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir de bunlara sorun ya. Deyin ki 'Bay bay Kemal ya siz ne yaptınız?' 4 yıldır bu Ekrem İstanbul'da belediye başkanı. Ya ne yaptı? Bir yağmur çamur olduğu zaman CHP'nin tanımı aklıma geliyor. CHP demek ne demektir? Çöp, çukur, çamur. İstanbul susuz muydu ben göreve geldiğimde, susuzdu. Peki su sorununu çözdük mü? O dağlar gibi çöpleri kaldırdık mı? Bunun yanında çukurları kaldırdık mı? Hatırlayın, CHP'den almıştık biz belediyeyi ve çok enteresandır o dönemde meşhur Ümraniye çöp patlaması olmuştu. 39 kardeşimiz orada ölmüştü. CHP budur işte. Bunların derdi yok."

Erdoğan, İstanbul'u yönetenlerin Bodrum'da olduğunu, İsviçre'de kayak yaptığını ve Van'a seçim mitingine gittiğini ifade ederek, "Sen önce İstanbul işini bir hallet. Öyle bir durumu yok. Türkiye, tarihinin en büyük yatırım hamlesiyle bizim dönemimizde tanıştı. Ve orada gitmiş, HDP'nin işaretlerini yapıyor. Kardeşlerim, bunlar talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor. Biz talimatı nereden alıyoruz? Allah'tan ve milletimizden alıyoruz. Aramızdaki fark bu. Şimdi bunlar teröristlerle beraber yol yürüyor değil mi? Cudi'de bu teröristleri inlerinde öldürdük mü? Gabar'da öldürdük mü? Tendürek'te öldürdük mü? Bestler Deresi'nde öldürdük mü?" diye konuştu.

Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşın Selahattin Demirtaş'ın talimatıyla öldürüldüğünü ifade eden Erdoğan, "Şimdi ne diyor bay bay Kemal? 'Selo'nun çıkmasını istiyorsanız oyunuzu bize vereceksiniz.' diyor." ifadelerini kullandı.

"Kime oy verdiğinizi bilsinler"

Erdoğan, son 21 yılda hayata geçirdikleri projeler ve yaptıkları çalışmaları içeren videoyu alandaki vatandaşlarla birlikte izledi.

Erdoğan, video sürerken "Güzel mi? Ama bunları CHP'li kardeşlerimize lütfen anlatın. İYİ Partililere anlatın. HDP'lilere anlatın. Diğerlerini zaten saymaya gerek yok. Anlatın ki bilenler bilmeyenlere bunu anlatsınlar. Kime oy verdiğinizi bilsinler." ifadelerini kullandı.

Görüntü sona erdikten sonra, bunların 21 senelik sicil defterleri, karneleri, 21 yıllık faaliyet raporları olduğunu anlatan Erdoğan, özetin özeti olan bu eserlerin haricinde herkesin hayatına dokunan nice işler yaptıklarını dile getirdi.

Erdoğan, kendilerine olan güveni, inancı boşa çıkarmadıklarını belirterek, "Şimdi birileri çıkmış, kırıklarla dolu karnelerine bakmadan bize laf atıyor. Bizim vatan sevgimizi sorgulayanlar başka yere değil işte bunlara baksın." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Kandil'den aldığı talimatla konuştuğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bay bay Kemal, sen bizim bayrak sevgimizle asla aşık atamazsın. Sen bir defa bayraksızlarla beraber yürüyorsun. Kandil'dekinin bayrağı mı var? Onun uzantılarının zora girmedikleri zaman toplantılarına Türk bayrağını bile sokmuyorlar. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Biz buyuz. Bay bay Kemal, peki sen nesin? Çıkmış, şimdi milliyetçi olmuş. Milliyetçilik anlayışımızı öğrenmek isteyenler hiç uzağa gitmesin. Bizim 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baksın. Öyle masa yumruklamakla milliyetçi olunmaz. Hamasetle, dün söylediğini bugün inkar etmekle milliyetçi olunmaz. Kandil'le, Pensilvanya'yla kol kola girenlerden milliyetçi olmaz. Batıda 'Vatan millet.' deyip doğuda 'Kana kan, intikam.' naraları atanlarla miting düzenleyenlerden milliyetçi olmaz. Meydan meydan dolaşıp eli kanlı katillere özgürlük isteyenlerden de milliyetçi olmaz. İcazeti Batı başkentlerinde arayanlardan milliyetçi olmaz. Londra'daki bir avuç tefeciye boyun bükenlerden milliyetçi olmaz."

Erdoğan, "İnanıyor musunuz? Londra'dan 300 milyar dolar alacakmış. İnandınız mı? Ya bay bay Kemal, bu Londra'da masalarında oturdukların sana delikli kuruş vermezler, delikli kuruş. Sen daha cahilsin. Bunları bilmiyorsun. Sana benim milletim zaten böyle bir fırsatı da yarın vermeyecek." diye konuştu.

"Milliyetçilik, ay yıldızlı al bayrağa uzanan kirli elleri kırmakla olur"

Milliyetçiliğin eserle, hizmetle, Türkiye'nin ve Türk milletinin hakkını cesaretle savunmakla olacağını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu büyük şehirlerde ne yaptınız? İstanbul'da ne yaptınız? Rezalet. Ankara'da ne yaptınız? Rezalet. İzmir'de ne yaptınız? Rezalet. Diğerlerini saymıyorum. Sadece bunlar yeter. Gözümüzün önünde. İşte, Yavuz Sultan Selim Köprüsü diyorum. Marmaray diyorum. Avrasya Tüneli diyorum. Bak, biz eserlerimizle konuşuyoruz. Osmangazi Köprüsü diyorum. Az önce izlediniz, Çanakkale Şehitler Köprüsü diyorum. Var mı sizin böyle bir eseriniz? Ama biz Ziya Paşa'nın dediği gibi 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Milliyetçilik, ay yıldızlı al bayrağa uzanan kirli elleri kırmakla olur. Milliyetçilik, Azerbaycan'la sırt sırta verip 30 yıl sonra Karabağ'ı özgürleştirmekle olur. Senin yanındaki adamlar, üstelik Azerbaycan'da büyükelçilik yapmış olan yanındaki adamın maalesef Azerbaycan'a hakaret etmekle maruf. Şimdi, Azerbaycan'a girişi yasaklandı. Niye? Böyle bir haini sokarlar mı?"

"21 yılda kurduğumuz sağlam temeller üzerine büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin Karabağ'a her şeyleriyle gittiklerini, Karabağ'da Azerbaycanlı kardeşlerinin yanlarında olduklarını anlatarak, "Yarın yine yanlarında olacağız. Niye? Onlar bizim canımız. 'Can Azerbaycan.' diyoruz, boşuna değil." ifadelerini kullandı.

Milliyetçiliğin, Türk Devletleri Teşkilatını kurarak asırlık hayalleri gerçeğe dönüştürmekle, kendi silahını yapmakla, kendi gemisini, savaş uçağını, tankını, arabasını üretmekle, kendi kararlarını kendisi almakla, terör örgütlerinin başını yurt içinde ve dışında ezmekle olacağını belirten Erdoğan, kendilerinin Cumhur İttifakı olarak bunu yaptıklarını, bunu başardıklarını vurguladı.

Erdoğan, hangi uluslararası toplantıya giderlerse gitsinler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefine leke sürdürmediklerini, tarihi şanlı zaferlerle dolu necip milleti her yerde gururla temsil ettiklerini dile getirerek, "Ne hak yedik ne aç gözlü emperyalist güçlerin hakkımızı yemesine izin verdik. Attığımız her adımda, bulunduğumuz her görevde sizlerin güvenine layık olmaya çalıştık. Şimdi bunu bir adım daha yukarı taşıyoruz. Milletimizin huzuruna yeni bir teklifle çıkıyoruz. Bunun adı ne? Türkiye Yüzyılı. Cumhuriyet'imizin yeni asrını, Türkiye Yüzyılı'nın da başlangıç noktası haline getirmek istiyoruz. 21 yılda kurduğumuz sağlam temeller üzerine inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa edeceğiz." diye konuştu.

"Ülkenin ve milletin çıkarını her şeyin üstünde gören bir vatanperverlik var"

Konuşması sırasında gelecek döneme dair hedeflerinin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlara izleten Erdoğan, görüntünün Karadeniz'de keşfedilen doğal gaz ile ilgili kısmı yayımlandığı esnada, "Doğal gazı ücretsiz almaya başladık mı? İnşallah bir yıl boyunca mutfaklardaki doğal gazın 25 metreküpünü ücretsiz olarak sizlere vermeye devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, videonun sona ermesinin ardından nasıl verdikleri sözleri yerine getirdilerse bunları da gerçekleştireceklerini söyledi.

Daha çok koşturacaklarının, daha fazla ter dökeceklerinin, millete daha fazla hizmet edeceklerinin altını çizen Erdoğan, mazlum ve mağdurlara daha sıkı sahip çıkacaklarını, gençlere yönelik daha çok proje geliştireceklerini anlattı.

Erdoğan, emeklilerin hayat kalitesini daha çok yükselteceklerini, hanım kardeşlerinin daha fazla yanlarında olacaklarını, depremzedelerin yaralarını daha hızlı saracaklarını, toplumun hiçbir kesimini ihmal etmeden 85 milyonun tamamı için canla başla çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Tüm bunları da son 21 yıldır olduğu gibi yine vatandaşların desteği ve duasıyla yapacaklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Özellikle bizim yaptıklarımız da yapmayı vadettiklerimiz de işte bunlar. Gizlimiz saklımız yok. Kapalı kapılar ardında verilen sözlerimiz yok. Terör örgütlerinin siyasi uzantılarıyla yapılan pazarlıklar yok. Önüne her gelene cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, vekillik, üst düzey bürokratlık dağıtma kurnazlığı da yok. Sadece samimiyet var, şeffaflık var, dürüstlük var, ilkeler ve ortak değerler etrafında kenetlenme var. Ülkenin ve milletin çıkarını her şeyin üstünde gören bir vatanperverlik var. CHP Genel Başkanı'nın durumunu ise anlatmaya gerek bile duymuyorum. Kaset kumpasıyla monte edildiği koltuğunu korumak uğruna Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu 99 yıllık partiyi 3 ayda talan ettiler. Bu ülkenin ikinci büyük partisi marjinallerin, mezhepçi fanatiklerin, devlete 'seri katil' iftirası atan radikal tiplerin adeta oyuncağı haline dönüştü. 'Batan geminin malları' gibi her gelen CHP'den bir şey kapıp götürüyor. Bu yağmaya en son katılanlar, CHP Genel Başkanı'nı en son oyuna getirenler ise bizzat masadaki arkadaşları olmuştur."

Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yaklaşık 1,5 sene önce "altı benzemezi" bir araya getirerek bir sofra kurduğunu, her ne kadar tutmasa da Kılıçdaroğlu'nun bu masayı "Halil İbrahim Sofrası" diyerek millete pazarlamaya çalıştığını söyledi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "kumar masası" şeklindeki ifadesini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fakat bu masanın, bizzat ortağı tarafından daha ziyade bir kumar masası olduğu söylendi. Kılıçdaroğlu ve masadaki arkadaşları 1,5 sene boyunca toplandılar, yediler, içtiler, eğlendiler hatta bir ara kavga bile ettiler. Sürecin sonunda toplam oyları yüzde 1'i bile bulmayan masa arkadaşları yaklaşık 40 milletvekilliğini cebe koyarak masadan kalktılar. Tüm hesabı da sürekli 'Ben hesap uzmanıyım.' diyen Kılıçdaroğlu ile CHP seçmenine ödettiler. Altılı olarak başlayan, sonradan katılanlarla 11'e çıkan kumar masasının tek kaybedeni vardır, o da CHP Genel Başkanı ve CHP seçmenidir. Bunun dışında herkesin keyfi yerinde, işler tıkırındadır. Kılıçdaroğlu, bizzat masadaki arkadaşları tarafından tezgaha getirilmiş, kandırılmış, tüm hesabı tek başına ödemekle yüz yüze bırakılmıştır. Türk siyaseti, tarihin en büyük siyasi dolandırıcılık olayına sahne olmuştur. CHP Genel Başkanı'nın 14 Mayıs'tan beri giderek çirkinleşen siyaset dilinin gerisinde işte bu aldatılmışlık duygusu vardır. Milletin yarısını vatanını satmakla itham etmesinin sebebi işte budur. Kendine oy vermeyen herkese hakaret etmesinin sebebi işte budur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kandil'deki terör baronlarının desteği de Kılıçdaroğlu'nu kurtaramamıştır. Şimdi isterseniz Kılıçdaroğlu'nun kimlerle iş tuttuğuna şöyle bir bakalım." ifadelerinin ardından Kılıçdaroğlu ile terör örgütü PKK'nın elebaşlarının ve bazı HDP'lilerin konuşmalarının yer aldığı video gösterildi.

Videoda, Yeşil Sol Partiden Sırrı Sakık'ın "Siz Mustafa Kemal'in askeri değil generali olsanız ne yazar, it sürüleri, it sürüleri, it sürüleri." dediği görüntülerin gösterildiği sırada Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal'in partisi ve görüyorsunuz ne diyor? 'General olsa ne yazar, it sürüleri, it sürüleri, it sürüleri.' Ben tabii buradan yargıya da sesleniyorum. Ey yargı, bu adamla ilgili şu ana kadar attığınız bir adım var mı, yaptığınız herhangi bir şey var mı? Ben yargıyı da göreve davet ediyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, videonun bitiminde, "Aylardır Kandil'den ve uzantılarından gelen açıklamalar bunlar, devamı var. Bunun dışında daha birçok destek beyanı, manşet, sosyal medya mesajı ve röportaj var. Erdoğan bu ülkenin başında olduğu sürece, 323 Cumhur İttifakı (milletvekili) parlamentoda olduğu sürece siz bunların hiçbirini yapamazsınız ve Kandil'i de bunların başına çökerteceğiz. Cudi'yi, Gabar'ı, Tendürek'i, Bestler Deresi'ni çökerttiğimiz gibi Kandil'i de çökerteceğiz. İnşallah yarın sandıklara gittiğimizde bunların hesabını da soracağız. Vereceğimiz oylarla bir daha böyle rezilliklerin yaşanmasının önüne geçeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye düşmanı odakların bu emaneti gasbetmesine izin vermedik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin ülkeye ve millete hizmet yolculuğunun adı olduğunu, siyasetin ancak millet için milletle beraber yapıldığında anlamlı olduğunu yoksa oturulan koltukların ve makamların hiçbir anlamı olmadığını belirtti.

Siyasete hep bir sorumluluk ve vazife şuuruyla yaklaştıklarının altını çizen Erdoğan, sandıkta verilen her oyu kutlu bir emanet olarak gördüklerini, tevdi edilen her göreve yine bir emanet olarak baktıklarını dile getirdi.

İBB Başkanlığı dönemine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"Siz bize önce sadece milletimizin değil tüm dünyanın göz bebeği olan bu güzel şehri emanet ettiniz. Daha sonra 2002'de Anadolu İhtilali'ni yaparak başbakan sıfatıyla tüm Türkiye'yi emanet ettiniz. 2014 yılında da devletimizin ve milletimizin en yüksek temsil makamı olan cumhurbaşkanlığını emanet ettiniz. 1994'ten beri bize verdiğiniz her emaneti namusumuz bilip gerektiğinde canımız pahasına en güzel şekilde taşıdık. Ne terör örgütlerinin ne vesayet güçlerinin ne de Türkiye düşmanı odakların bu emaneti gasbetmesine izin vermedik. 85 milyonun her bir ferdinin sorumluluğunu yüreğimizde hissederek gece gündüz demeden çalıştık. Eksiği fazlasıyla yaptıklarımız ve yapmak isteyip de yapamadıklarımızdan sizlerin emanetini alnımızın akıyla hamdolsun buraya kadar getirdik."

"Son 21 yıldır milletimiz bize emanetti, yarın biz de milletimize emanetiz"

Cumhurbaşkanı seçiminin yarın gerçekleştirilecek ikinci turuna işaret eden Erdoğan, "Şimdi önümüzde yine bir karar anı var. Yarın sadece kendimizle ilgili değil, evlatlarımızın, ülkemizin istikbaliyle ilgili de çok hayati bir karar vereceğiz. Sizlerin emanetine asla leke bulaştırmamış bir kardeşiniz olarak 5 yıl daha bu göreve talibiz. Son 21 yıldır Türkiye bize emanetti, yarın biz de Türkiye'ye emanetiz. Son 21 yıldır milletimiz bize emanetti, yarın biz de milletimize emanetiz. Tıpkı bizim gibi sizlerin de emanete halel getirmeyeceğinize inanıyorum. Milletimizin en doğru kararı vereceğinden asla şüphe duymuyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin hikmet dolu şu tavsiyelerine ram oluyoruz." diyerek "Hak, şerleri hayreyler/ Zannetme ki gayreyler/ Arif anı seyreyler/ Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler." dizelerini okudu.

Alandaki vatandaşlara, "Şimdi vedalaşmadan önce şöyle bir kavlimizi yenileyelim istiyorum. Hazır mıyız? Öyle bir haykıralım ki tüm Türkiye duysun." diyerek seslenen Erdoğan, katılımcılarla birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini tekrarladıktan sonra "Sandıklar size emanet. Ülkem sizlere emanet." diyerek sözlerini tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile vatandaşları selamladı. Erdoğan, alanda seslendirilen "Duyanlara duymayanlara" şarkısına da eşlik etti.