Uyuşturucu madde bağımlılığı, Şanlıurfa’nın en büyük sorunlarından biri olarak karşımızda durmaktadır. Gençliği yok eden, aileleri perişan hale getiren ve ekonomimizi çökerten bu sorun, çözülmesi gereken bir mesele haline gelmiştir. Diğer sorunlar belirli çözüm önerileriyle ortadan kaldırılabilirken, bu sorunun çözümü için çok ciddi adımlar atılması gerekmektedir.

Bağımlı bir bireyin eski haline dönmesi çok zordur. Madde kan dolaşımına girdikten sonra, bireyin iradesi devre dışı kalır. Ne kadar yardımcı olunmaya çalışılsa da, vücut tekrar o maddeyi talep eder. Bu durum bağımlıda şeker hastalığı veya kanser gibi kronik hastalık durumu gibi süreç meydana getirmektedir. Dolayısıyla, madde bağımlılığının önlenmesinde en etkili yöntem, madde satışını tamamen ortadan kaldırmak ve satıcılara ağır cezalar uygulamaktır.

Satıcılar ile kullanıcıları birbirinden ayırmak çok önemlidir. Satıcılar, insan hayatı üzerinden zengin olmaya çalışırken; kullanıcılar, bir bataklıkta kaybolmuş, yardıma muhtaç hastalardır. Yaklaşık 15 yıllık saha tecrübem, binlerce bağımlı ile yaptığım görüşmeler ve sahada verdiğim eğitimlerle, Şanlıurfa’daki bağımlılık sorununun ne kadar ciddi olduğunu gözlemledim.

Yeşilay Şube Başkanı olarak görev yaptığım yıllarda, bu sorunun çözümü için pek çok adım attık. Başta Abdullah Erin vali olmak üzere birçok vali ve devletimiz ile birlikte, Eyyübiye YEDAM  ve Şanlıurfa YEDAM Rehabilitasyon Merkezi’ni hayata geçirdik. AMATEM ve ÇAMATEM merkezlerinin yapımında da büyük rol oynadık. Yeşilay Genel Merkezi ile ortaklaşa, Büyükşehir Belediyesi’nden tahsis edilen araziye 40 yataklı bir rehabilitasyon merkezi inşası için girişimlerde bulundum.

Ayrıca, 3500  PDR öğretmene eğitici eğitimi vererek bu öğretmenler yardımı ile yüz binlerce öğrencimize  farkındalık eğitimleri yaptık. TBM (Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele) eğitimlerini Şanlıurfa’da farkındalık eğitimleri haline getiren ilk şube olduk. Bu eğitimlerle her yıl yüz binlerce öğrenciye ulaştık.

Madde bağımlısı gençlerin aileleri çoğu zaman çaresizlik içinde, gençlerini kurtarmak için evlendirme gibi yollara başvurmaktadır. Ancak bu da yeni sorunları  beraberinde getirmektedir. Şanlıurfamız büyükşehir olması ve yoğun genç nüfusu olması, göç ve mülteci alması nedenleriyle uyuşturucu  madde akışına açıktır. Bu nedenle sadece valiliğin değil, halkın tüm kesimlerinin bu mücadelede rol alması elzemdir.

Uyuşturucu ile mücadele; madde yakalanması ve denetiminden ibaret değildir. Toplumun bilinçlendirilmesi, rehabilitasyon ve terapi hizmetlerinin artırılması, ailelerin eğitilmesi, esnafın ve halkın bu konuda bilgilendirilmesi, tıbbi tedbirlerin alınması, yasal yaptırımların sertleştirilmesi, gençlere istihdam olanakları yaratılması, kültür ve sanat faaliyetlerinin yaygınlaştırılması gibi birçok boyutu vardır.

Bilinçli bir toplum oluşturmak hepimizin insani ve imani bir sorumluluğudur. Allah, gençlerimizi bu bataktan korusun; düşenlere de şifa versin. Bağımlı bireylere destek olmak ve toplumu bilinçlendirmek, hepimizin görevidir. Unutmayalım ki çamura düşen birine basmak değil, el uzatmak önemlidir.