GAPGündemi dijital platformlarından yayımlanan Gazeteci Yazar Nusret Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu "İstersen Konuşalım" programının bu haftaki canlı yayın konuğu Özgür Eğitim-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Vehbi Uzundağ oldu.

Programda, devamsızlıktan dolayı sınıfta kalan mevsimlik tarım işçisi öğrencilerin mağduriyeti ve zorunlu eğitim sistemi ele alındı.

Öğrenci devamsızlıkları ile ilgili genel bir perspektif çizen Uzundağ, "Yapılan araştırmalara göre çocukların okula devamsızlıkları ile ilgili çeşitli sebepler var. Bunların başında ekonomik sebepler geliyor. Ailede çocuk sayısının fazla olmasından dolayı okulu aksatan öğrenciler var. Ailenin bulunduğu yerleşim yeri ile okulun bulunduğu yer arasındaki mesafeden kaynaklı devamsızlıklar var. Başta boşanma gibi çeşitli ailevi sıkıntılardan dolayı öğrencilerin devamsızlık yapması var. Göç sonucu yaşanan psikolojik travmalardan dolayı öğrencilerin okuldan uzaklaştığı, bunun dışında öğrencinin bir şekilde okulla irtibat kuramamasından kaynaklı devamsızlıklar var. Bazı derslerin ve ders ortamının sıkıcı gelmesinden dolayı derslere girmeyen öğrenciler var. Bu bahsettiğimiz durumlar öğrencinin kendi isteğiyle okuldan uzaklaşması olarak tabir edilebilir. Bunlar yüzde kaçını teşkil ediyor bunu tam olarak bilemiyoruz." dedi.

"Liselerde devamsızlıktan kalma olayı var"

Urfa özelinde öğrenci devamsızlıklarına değinen Uzundağ, "Yukarıda bahsettiğimiz durumlarla birlikte Urfa'ya ve birkaç şehre özel durumlar var. Örneğin mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının devamsızlıkları var. Hatta il dışına çıkmadan kendi bulunduğu yerde tarlalarda çalıştığından dolayı okula gidemeyen öğrenciler var. Sadece ekonomik kaygılardan dolayı okula devam edemeyen mevsimlik tarım işçisi ailelerin 25 bin çocuğu vardır. Bu öğrencilerin 4.500'ü liseye devam eden öğrenciler. İlk ve ortaokullarda devamsızlıktan dolayı sınıfta kalma olayı net değil. İlkokulda bir öğrenci okula bir dönem devam etmişse 4 yıl içerisinde velinin isteği dikkate alınarak en fazla bir kez sınıf tekrarı yapılabilir. Çocuk, belli bir süre okula gelmese bile değerlendirilecek bir zaman diliminde okula devam etmişse devamsızlıktan kalmaz. Ortaokulda ise çocuğun bir dönem notu ya da sınava girmişse sınıfı geçmesi için yeterlidir. Devamsızlıktan kalan öğrenciler ŞÖK'e (Şube Öğretmenler Kurulu) kalıyor. Öğrencinin dersleri zayıf değilse devamsızlıktan öğrenciyi sınıfta bırakmazlar.  Lisede ise belirli bir devamsızlık sayısı var. Bu sayıyı aşan öğrenci isterse puanı 100 olsun hatta okul birincisi olsa bile devamsızlıktan okulda kalabiliyor. Bugünkü karşılaştığımız tablo da budur." şeklinde konuştu.

"Devamsızlıktan dolayı öğrenciler okulda bırakılmamalıdır"

Uzundağ, "12. sınıf öğrencileri üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanabilmek için ya özel ders alıyorlar ya da kendi başlarına ders çalışma gayreti içerisine giriyorlar. Dolayısıyla bu öğrenciler okula devam konusunda sıkıntı yaşayabiliyor. Zaten ortaöğretimin temel amacı da yükseköğretime öğrenci hazırlamak değil midir? Biz de diyoruz ki madem ortaöğretimin temel amaçlarından biri öğrencileri yükseköğretime hazırlamak ise çocukta yükseköğretime hazırlanıyorsa devamsızlıktan dolayı öğrenciler okulda bırakılmamalıdır. Çocuk zaten daha iyi bir üniversite kazanabilmek için çaba sarf ediyor." ifadelerini kullandı.

"Zorunlu eğitim yeniden gözden geçirilmeli"

Uzundağ, "Ortaöğretimde liseyi zorunlu hale getirirseniz herkesi sürece dâhil ederseniz okumak isteyen ve istemeyenleri bir tutarsanız her türlü ihtimali düşünmeniz gerekir. Bunu göz ardı edemezsiniz. Şu anda okulda oluşan kargaşanın sebeplerinden bir tanesi de zorunlu eğitimdir. Bunun için zorunlu eğitim yeniden gözden geçirilmelidir.

Şanlıurfa'da 4.500 öğrenci sadece mevsimlik tarım işinde çalıştıklarından dolayı devamsızlıktan sınıfta kalmıştır. Bu öğrenciler yaklaşık 600'ü lise son sınıf öğrencisidir. Bu öğrencileri sırf ailelerinin ekonomik durumlarından dolayı devamsızlık yaptıklarından dolayı eğitimin dışına iterseniz çok hakkaniyetli bir uygulama olmaz." dedi.

Kaynak: GAPGündemi / Tuğba Polat