Gençlik, biyolojik ve psikolojik açıdan çocukluğun sona ermesi, sosyolojik olarak toplumsal yaşamda sorumluluk alma (12-25) dönemidir.

Gençlik, çocukluk ile yetişkinlik dönemlerini birbirine bağlayan geçiş dönemidir. Çocukluk dönemi sona ermiş, ancak yetişkin toplumda kendisini konumlandıramamıştır. Bu zaman diliminde gençlik belirsizlik ve arayışlar dönemidir. Bu dönem hedefini belirleyip, hayatına yön verdiği ve sosyal sorumluluk rollerini kazandığı dönemdir.

Toplumda sosyal problemlerin sebebi başka bir sosyal problemdir. Gençlik problemlerin sebebi içinde yaşadığı toplumdur. Toplumun geleceğini yok etmenin en kolay ve etkili yolu, gençliği dejenere etmektir.

Gençliğin problemlerinin büyüklüğünü anlamamız için aşağıdaki soruları bakmalıyız.

Aileler çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getiriyorlar mı?

Öğretmen ve okul eğitim de rolünü istendiği oranda yerine getiriyor mu?

İçinde yaşadığı çevre, gencin yetişmesine uygun mu?

Toplum gençlere karşı görevlerini yerine getiriyor mu?

TV programları, diziler, filmler vb. gençleri ne kadar dejenere edip hayattan koparıyor?

Gençlik dönemi, evden uzaklaşıp toplumsal çevrede akranlarıyla kaynaşabileceği faaliyetlere yönelerek, bağımsızlığını kazandığı sosyalleşme dönemidir.

Gençlik döneminde bunalım, isyan etme, gayesini belirleme, sorumluluk duygusunu geliştirme, hayatta tatmin olma isteği, maceracı olması gibi sorunlarla baş etmesi gerekmektedir. Bu problemlere bulduğu çözümler gencin karakterini oluşturur.

Gençlerin; kimim, neye inanıyorum, değer yargılarım, hayattan beklentisinde bir kimlik kazanma ve karakter oluşturma problemi vardır.

Gençliğe kimlik kazandırma hususunda; örgün eğitimden daha çok yaygın eğitim etkilidir. Gençlerde karakter oluşmasında aile, arkadaş ve okul çevresi, kitle iletişim araçları olumlu ve olumsuz faktörlerden bazılarıdır.

Aile, çocuğun yetiştiği ilkokul, anne ve baba ilk öğretmenlerdir. Ailenin bilinçli olması gerekir. Bilinçli aileden sağlıklı nesiller, sağlıklı nesillerden sağlıklı toplum oluşur.

Akran grubu, aynı yaştaki gruptan oluşur. Arkadaşlar, birbirlerini olumlu veya olumsuz etkilerler. 'Üzüm üzüme baka baka kararır' ile 'Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim' atasözleri, iyi arkadaş seçilmesinin karakter oluşmasındaki önemi vurgulamıştır.

Okul, sosyalleşme sürecinin başladığı dönemdir.

Eğitim, istendik davranışları oluşturma sürecidir. Eğitimi Gazali şöyle tarif etmiştir; yabani ısırgan otlarını ayıklayan bahçıvanın çalışmasına benzetmektedir.

Peygamberimiz (s.a.s) de, ailelere çocuklarına karşı görevlerini şöyle emretmiştir: 'Çocuklarınıza güzel davranıp iyilikte ve ikramda bulununuz, onları en güzel şekilde terbiye ediniz.'