'Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevmez.

Hiçbir şey yapmayan, hiçbir şey anlamaz.

Hiçbir şey anlamayan değersizdir.

Oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür.

Bir şeyin aslında, ne kadar bilgi varsa daha fazla sevgi vardır.' (Paracelsus)

Ey acı sen yalnızlık oldun yüreğime düştüğünden beri, en sağalmaz duygularımın yalnızlığı senin verdiğin ayrılık oluyor. Sen yokken bir şeyler düğümleniyor boğazıma, yutkunamıyorum bile, nefes alamıyor, yüreğim sıkışıyor. Bulunduğum yere yığılıp kalacağım ve bir daha hiç kalkamayacağım gibi geliyor bana. Oysa senden, evet senden önce de yalnız kaldı bu yürek. Gidenlerin bıraktığı tortuyu taşımasını bildi usuldan usula. Bir tek sen böyle çaresiz bırakıyorsun beni. Beni bir tek sen yokluğunla ölüme taşıyorsun.

Yüzünü bana döndürdüğünde dudağındaki tebessüm bütün sızıların tesellisi oluyor. Ve elini uzattığında değişiyor herşey. Yokluğun dilimde bıraktığı o acı tadı, kalbimdeki o ağrı ve yüzümdeki o üzgün tavır kayboluyor. Yüreğim coşkun deli bir ırmak gibi akmaya başlıyor. Hiç bitmeyen bir coşkunun içinde buluyorum kendimi, ruhumu, bedenimi.

Renklerin güzelliğini yeniden keşfediyorum seninle. Her bir renge senin adının harflerini yazıyorum. Gökkuşağı sen oluyorsun ve ben renk cümbüşüne bakarak seni diliyorum. Başka hiçbir duygu sana yakın olmanın, seninle olmanın verdiği hazzı vermiyor bana.

Sana ulaşacaksam eğer hiç şikayet etmeden kat ediyorum kilometreleri. Yolları içimdeki o tarif edilmez duygularla, heyecanla aşıyorum. Gördüğümde seni titriyorum bir yaprak gibi, sallanmaya başlıyorum rüzgarda salınan bir selvi gibi. Yüzümdeki gülüşleri saklayamıyorum elimde olmadan. Seninle olmak bir yaşama sevinci veriyor ve bu bütün hücrelerime yansıyor. Ne güzel diyorum yaşamak ne güzel.

Gerçektende öyle değil mi nar çiçeği kokulu sevgili? Seninleyken hiçbir şeyden korkmuyorum ve her zorluğa katlanabilecek gücü sen veriyorsun bana. Bir de anlatabilsen sana olan tutkumu. Bir anlatabilsem. Yetersiz kalıyorum, bu aşkı tarif edecek kelime bulamıyorum. Gittiğim her yerde sen de oluyorsun ta uzaklarda. Yine de seni sana şikayet etmekten başka çarem yok. Zamansız gidişlerin felç ediyor beni. Yapma bunu bana.

Böylesine severken seni yokluğunun acısında yanmak kolay olmuyor. Hani sen varken usul usul işleyen zaman yokluğunda duruyor. Ne gece geçiyor ne gündüz. Ne içtiğim suyun tadı var ne yediğim yemeğin. Günlerce aç kalsam hmem biliyorum…. Sitemimdir. Doğru. Yokluğunun bu kadar dayanılmaz olduğunu söylemeyip de saklasam kime faydası olacak. Senden gelen her türlü ızdıraba dayanma gücünü bile 'seni düşünmenin' düşüncesi veriyor bana…

Gitme sevgili, sensizliğin o korkunç girdabında tek başıma bırakma beni. Seni yaşamak istiyorum seni. Ve senden başka hiç kimse kandıramayacak beni.