28 Ağustos 2015… Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak AK Parti hükûmetinde görev yapan Ali Babacan; kamuoyunun şaşkın tepkileri eşliğinde görevini Cevdet Yılmaz'a devretti. Çizdiği başarılı profile rağmen 2018 yılının Haziran seçimlerinde Milletvekili Adayı da olmayarak Temmuz 2019 tarihinde AK Parti'den istifa etti.

**
1 Mayıs 2009… O dönemde Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan, parlamento üyesi olmamasına rağmen Dışişleri Bakanlığı görevine akademisyen kimliğiyle öne çıkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nu getirdi. Stratejik Derinlik ve Sıfır Sorun Politikası kavramlarını onun 5 yıllık Bakanlık döneminde duyduk, konuştuk. Akabinde Cumhurbaşkanlığını devralan Erdoğan, Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlık makamlarını 2014 yılında ona emanet etti.

**
FETÖ'nün harekete geçtiği 17-25 Aralık yargı darbesi süreçlerine denk gelen bu görev sürecinin ardından 22 Mayıs 2016 tarihinde istifa etti veya istifası istendi. Davutoğlu'nun o dönemdeki istifa süreci, AK Parti seçmeninin büyük bir çoğunluğunda üzüntü oluşturdu. Derin bir sessizlik sürecinin ardından 2019 yerel seçimleri ve partisine yönelik eleştiri süreçleriyle birlikte aynı yıl AK Parti üyeliğinden istifa etti.

**
Ayrılığının 3 ay sonrasında Gelecek Partisi'ni kurdu. 9 Mart 2020 tarihinde de, Ali Babacan DEVA Partisi'ni kurdu. Günümüzde bu 2 eski kabine üyesi; Ekim 2017 tarihinde Meral Akşener liderliğinde MHP'den kopan İYİ Parti, CHP, Demokrat Parti ve Saadet Partisi ile birlikte 6 koltuktan oluşan bir masada mutabakat arıyor. Oluşturacakları koalisyonla Türkiye'yi yönetmeye adaylar.

**
Siyasette elbette ayrılıklar, yol ayrımları olur, olacaktır. Siyasi Partiler ve siyasetçiler ittifaklar arar, arayacaktır. Ancak yönetmeye talip olduğunuz ülkenin kazanımlarını hedefe oturtarak siyaset yapmak! Bu siyaset kurumunun da, hitap ettiğiniz seçmenin de anlam yükleyebileceği bir durum değildir.

**
Geçmiş söylemlere uzanmadan 2 örneğe değinmek ve anlayabilmek istiyorum. DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, İHA ve SİHA üreticisi Baykar'a ilişkin kendisine yöneltilen soruya, "Burada yanlış şu, devletin hemen hemen bütün imkânları, bütün o yardımlar, devletin bütçesinden doğrudan aktarılan kaynaklar, aşağı yukarı tek şirkete aktarılıyor" yanıtını veriyor.

**
Baykar'dan Babacan'a yanıt ise şu şekilde; "Kuruluşumuzdan bugüne gelirlerimizin %75'ini ihracattan elde ettik. 2022'de ise sözleşmelerimizin %99.3'ü ihracat kaynaklı. Türkiye'yi bırakın dünyada dahi böyle bir firma bulamazsınız. Devlet kaynakları firmamıza akıtılmıyor. Bilakis; kuruluşumuzdan bu yana devletten tek kuruş nakit teşvik ya da hibe almadık. Banka kredisi dahi kullanmadık. Tüm projelerimizde olduğu gibi en son AKINCI ve KIZILELMA'yı da öz kaynaklarımızla geliştirdik"

**
Türkiye'ye bırakın uçağı yedek parçanın bile verilmediği bir dönemde ortaya çıkarak, dünyanın dev firmalarıyla yarışan, ortaya koyduğu ürünle asırlık firmaları geride bırakan bir şirket, sürekli kendini ifade etmek zorunda kalıyor? Benzer söylemleri CHP kanadından da işittik. Firma iddiaları mahkemeye taşıdı ve iftira olduğunu tescil ettirdi.

**
7 ülkeye yüksek teknoloji ürünü ihraç eden bir firma. Dünyada paradigma değişimine sebep olan, Türkiye'nin terörle mücadelesine, sınır güvenliğine, hava kuvvetlerine yeni bir soluk kazandıran, Karabağ'da Azerbaycan'a zaferi yakınlaştıran bir firma… Velev ki devletten destek alsa ne olacak? Devletlerin kendileri için kritik önem taşıyan projeleri desteklemesi suç mu? Ancak Baykar, böyle bir destek almamasına rağmen de devleti yönetmeye talip muhalefet liderleri tarafından hedef alınıyor. Daha da enteresan olan benzer söylemlerin Amerika ve İsrail'deki lobilerde de sıkça ve eşgüdümlü olarak dile getirilmesi.

**
Davutoğlu'na baktığımızda ise içinden farklı bir Ahmet Davutoğlu çıktığına şahit oluyoruz. Türkiye Dış Politikasını yönetirken herkesin saygıyla baktığı o insan, bugün koalisyon olarak iktidara geldikleri vakit olası bir anlaşmazlık durumunda parlamentoyu kilitlemekten bahsediyor. Dışişleri Bakanlığı görevinin ardından Başbakanlık yapmış biri olarak olası her anlaşmazlıkta ülkeyi nasıl erken seçime götüreceksiniz? Sürekli uzlaşıdan, ortak akıldan, istişareden bahsedilmesine rağmen, seçime sayılı günler kalmasına rağmen ortada aday yok…

**
CHP ve diğer muhalefet partilerinin söylemlerine girmeden burada bitirmek istedim. 2023 seçimleri Türkiye'nin kaderini derinden etkileyecek bir seçim olacak. Seçime yaklaştıkça da CHP liderinin bahsettiği gibi kaotik olaylarla karşılaşmaya başladık. Allah milletimize de siyasilerimize de feraset versin. Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…