Allah'a sonsuz şükürler olsun ki bu çok önemli seçimi sağduyu hâkim olarak bitirdik... Ülkemizin çoğunluğu Müslüman olmasından dolayı sol kesim ve bileşenleri yine hüzünlü bir sonla sükûtu hayale sevk edip birbirilerini suçlamaya başladılar. Yurt genelinde kayda değer olumsuz bir vaka yaşanmadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bu dönem, yani 28'inci dönemde beş parti grup kurabilecek, iki parti ise genel kurulda, toplantı salonunda yerini alacak. Kesin sonuçların açıklanmasıyla sandalye dağılımı netleşmiş oldu.

Buna göre AK Parti 268, CHP 169, Yeşil Sol Parti 61, MHP 50, İYİ Parti 43, Yeniden Refah Partisi 5, TİP ise 4 milletvekiliyle temsil edilecek. Kazanan Cumhur İttifakı icraat programına odaklanırken, kaybeden taraf Millet İttifakı'nın bileşenleri de seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere kurullarını toplantıya davet ediyor. 13. Cumhurbaşkanı seçilen AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hem yurt dışından hem de yurt içinden peşi sıra tebrik mesajları geliyor.

Başkan Erdoğan'ı ilk kutlayanlar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. Macron 'un, sosyal medya platformu Twitter üzerinden Türkçe olarak da paylaştığı mesajında yer verdiği şu ifade çok konuşuldu: "Başkan Erdoğan ile birlikte, ilerlemeye devam edeceğiz."

Seçim zaferi sebebiyle Başkan Erdoğan'ı kimler tebrik etmedi ki; Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve pek çok ülkenin devlet başkanı. Cumhur İttifakı dolayısıyla AK Parti mola vermeden kaldığı yerden yoluna devam ediyor.

Önceki yazımızda değinmiştik, hatırlayanlarınız olacaktır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geri dönüş seçmen vatandaşlar tarafından bir daha indirilmemek üzere rafa kaldırıldı. Ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulanmasında görülen yanlışların düzeltilmesi, eksikliklerin çok geç olmadan tamamlanması bekleniyor.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ilk adımı attığımız şu günlerde taze bir başlangıç yapılmasını önemsediğimizi burada belirtmeliyim. Onun içindir ki seçim çalışmalarında tarafların birbirlerine sarf ettikleri kem sözlerden, çekişmelerden ve tartışmalardan uzak durulması, barış ortamının yeniden oluşmasına katkı sunulması gerekiyor. İnsanlarımızın birliğe, beraberliğe, yardımlaşmaya ve dayanışmaya ihtiyacı var. Geçmişe sünger çekelim" demesi kolay geliyor tabi. Yaşattıklarıyla hafızalarda yer edinenleri insanın affetmesi, yaşadıklarını da hemen unutması mümkün olmuyor çoğu zaman. İzi kalsa da kapanan bazı yaraların, yaşanan acıları unutmak erdemliliktir.

Düşüncelere dalıp için için yanmayalım, buz misali erimeyelim. Hangimizin yarası yok ki! Gün, dertlere hapsolma değil, çözüm üretme, refaha kavuşma, geleceğe emin adımlarla yürüme günüdür. Tartışmaları kenara koyalım; artık önümüze bakalım. Şimdi ekonomi başta olmak üzere birçok alanda karşı karşıya kalınan problemlerin çözümüne yoğunlaşma vakti.

Erdoğan seçime saatler kala "Biz öyle bir kazanacağız ki, kimse kaybetmeyecek!" demişti. Aynı cümleyi İstanbul Üsküdar Kısıklı'daki evinin önünde seçim otobüsünün üstünde yaptığı konuşmada da yineledi. Ardından "Bugün kazanan sadece Türkiye'dir.
Türkiye Yüzyılının kapılarını birlikte açtık" ifadelerini kullandı. Dünya görüşlerimizin, tuttuğumuz partilerin ve futbol takımlarının ayrı ayrı olması bizleri farklı gezegenlerin insanı yapmamalıdır.

Görüşlere saygılı olmalıyız, gönüllere pranga vurmamalıyız. Eleştirinin kötülemek, değerlendirmenin ve yorum yapmanın da muhalefet etmek olmadığını anlamalıyız. Pekâlâ, ortak paydalarda bir araya gelebileceğimizi; birbirimizi ötekileştirmeden, dışlamadan, kutuplaşmadan uzlaşma yolunda beraber yol alabileceğimizi bilmeliyiz…

Selamla Kalın Selamette Kalın.