Bir şehri var eden ve özellikle ön plana çıkaran, korunması gereken miras niteliğindeki “Tabiat Varlığı” ve “Kültür Varlığı” olan unsurlardır. Tabiat Varlıkları ile Kültür Varlıkları; Şehrin belleğini, kültürünü, sosyolojisini, düşünce ve tefekkür dünyasını, inancını, yaşam tarzını oluşturan en önemli hususlardandır. Şehrimizin yukarıda belirtilen hususları yani Urfa’yı ve dolayısıyla Urfalı olmayı oluşturan en önemli Kültür ve Tabiat Varlığı unsurlarının belki de ilki Balıklıgöl ve Balıklıgöl Havzasıdır.

Tabiat Varlığı olan yerlerde yapılacak olan uygulamaların hangi kritere göre ve ne şekilde olması gerektiği Yasa, Yönetmelik, Uygulamaya İlişkin mevzuatlarda tanımlanmış olup, bu kriterlere uymak Yasal zorunluluk olmanın yanında evrensel kurallar olan fen ve sanat kuralları olarak ta herkes tarafından özellikle de kamu işlerini yürüten kurumlarca uyulması zorunlu kurallardır. Buna göre “Balıklıgöl” gibi hem Tabiat Varlığı hem de “Kültür Varlığı” olmak gibi özel konumda yapılacak olan uygulamaların çok daha dikkatli, oluşmuş sorunlara özel nitelikte çözümlerin bulunması; uygulanacak müdahalelerde “Kültür Varlıkları” kriterleri ile “Tabiat Varlıkları” kurallarına uymak zorunluluğu yanı sıra müdahalelerin telafisi mümkün olmayan sorunlara yol açmayacak şekilde olması gereklidir.

Balıklıgöl Havzasında bulunan Anıtsal Yapı niteliğindeki “Döşeme Camii” de Tabiat Varlığı alanı içerisinde 1. Derece Tescil Kaydı bulunan Kültür Varlığı olup yakın tarihlerde “Temel Güçlendirmesi ve Restorasyon” adı altında yapılan müdahale sonucunda Cami içerisinde su seviyesi yükselmiş ve geri dönüşü, telafisi mümkün olamayacak şekilde Cami orijinal özelliğini kaybetmiştir.

Tabiat Varlığı ve Kültür Varlığı olarak önemli bölge olan Balıklıgöl Havzasında bulunan Doğu duvarı üzerindeki Kemerli kısımların önünde bulunan döşeme kısımlarına 2018 tarihlerinde yapılan müdahale şekillerinin yanlışlığı ve yapım yöntemlerinin uygun olmaması sebebiyle söz konusu bölgede Balıklı Göle doğru kaymalar oluşmuş bunun neticesinde kemerli kısımlarda hasarlar oluşmuştur. Tehlike oluşturan kemerli kısımlarla su seviyesinin üstünde bulunan ve tepmelerin meydana gelmiş olduğu kısımlar askıya alınarak, taşlar numaralandırılarak itinalı olarak sökülmüş ve ilgililerin gösterdikleri yere numara sırasına uygun olarak istiflenmiştir. İtinalı söküm işlemleri ile numara verilerek sökülmüş olan taşların gösterilen yere istif edilmesinin yanı sıra gerekli kazıların vs. yapılması 1 ay gibi sürede tamamlanmıştır. Özellikle sahada yapılan kazı neticesinde oluşan hasarın sebepleri daha net olarak anlaşılmıştır. Daha sonra pekte ihtiyaç olmadığı halde sahada sondaj makinası ile 2 noktada zemin araştırması yapılmış alınan karot numuneleri sonucu kalker zemine 15. Metre ile 17. Metrelerde ulaşılmıştır.

Yapım işlemine ait Projeler kapsamında uzun süren çalışmalar yapılmış, ilgili ama yetkisiz kurumca hazırlandığı söylenilen uygulama projeleri Eyyübiye Belediyesi tarafından ihale edilmiştir. Uygulama Projelerinde ve Uygulamada aşağıdaki durumlar söz konusudur:

  • Zemin Güçlendirmesi amacı ile sondaj makinası marifetiyle kuyular açılarak zemini güçlendirme ve üst yapıyı taşıyıcı nitelikte Mikro Kazık yapılması önerilmiş olup, bu amaçla ortalama 15 metre veya zemin durumuna göre biraz fazlasına kadar Sondaj kuyuları açılarak plastik kılıflar ve içine yerleştirilecek 1 adet 32 mm. Demir çubuklardan sonra çimento şerbeti ile enjeksiyon yapılacağı bildirilmiştir. Bu uygulama ile ilgili şu hususları kamuya arz etmek isterim:
  • 1- Tabiat Varlığı ve Kültür Varlığı olan bu müstesna kısımda Tabiat Varlığı ve Kültür Varlığı yapılarda uygulanması uygun olmayan çimento, betonarme vb. uygulama yerine hangi seçenekler oluşturulmuştur;
  • 2- Döşeme Camii kısmında olduğu gibi bu kısımda da, uygulanan yoğun sondaj çalışması neticesinde Korunması Gereken Anıtsal Yapı niteliğindeki civar yapılarda veya havzada meydana gelebilecek hasarlar, çökmeler veya akışkan hale gelebilecek durumlar telafisi mümkün olamayacak hususlardır.
  • 3- Taşıyıcı nitelikteki Mikro kazık uygulaması ortalama 15 metre mertebelerinde olup bu da 5 katlı bina yüksekliği anlamına gelmektedir. Kemerli kısım ilave edilecek olursa ortalama 7 katlı bir yapı söz konusu olacaktır. 5 veya 7 katlı yapı niteliğindeki kısımlar için taşıyıcı nitelikte olan “MİKRO KAZIKLARA AİT STATİK HESAPLAR VE BUNA BAĞLI HESAPLAMALAR” akıl, mantık, inşaat yapım tecrübeleri ile bu tecrübeler sonucu oluşturulan uygulama Mevzuatları, Yönetmelikler, genelgeler ile desteklenerek KANUNİ ZORUNLUK HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLEREK uyulması zorunlu YASA HÜKMÜNDEDİR. Söz konusu uygulama ile ilgili YASAL ZORUNLULUK HÜKMÜNDE Olan Statik Hesaplar ile bu hesaplar sonucu elde edilecek verilerin olup olmadığı ilgili kurumlara defalarca sorulmuş ancak cevap alınamamıştır. Şayet Statik Hesaplamalar yoksa akla, mantığa, fen ve sanat kurallarına ve dolayısı ile Yasaya Aykırı iş ve işlem yürütülüyor demektir.
  • Eski Eser yapılarda temel uygulamalarına büyük önem verilmiş olup “Balıklıgöl Doğu Duvarı” altında sert kesme taşlardan “Sal Taşı” tabir edilen şekilde “Tabiat Varlığı” ve “Kültür Varlığı” kriterlerine uygun “TEMEL” bulunmaktadır. Ayrıca göl seviyesi altında Tabiat Varlığı kriterlerine uygun zemin oluşturulmuş ve bunun üzerine yine kriterlere uygun dolgu vb. yapılmıştır. Ancak Sondaj Makinası ile yapılan çalışmada bu kısımlar da tamamen tahrip edilmektedir.
  • Tabiat Varlığı kurallarına uygun olarak doğal ve sert taşlarla yapılmış olan ayrıca Kültür Varlığı olarak TESCİL KAYDI bulunan Tahliye kanalının korunması gereken kısımları sökülüp yerine beton/betonarme hatıl yapılmıştır. Yapılan hatılın demirleri su ve çamurun içine yerleştirilerek üzerine çimento harcı boca edilmek suretiyle yapılan hatıl Restorasyon Projesine aykırı durum oluşturmaktadır. Zira Tahliye Kanalı zeminden itibaren sert ve kaba yonu taşlarla su seviyesine kadar örgüsü yapıldıktan sonra yine kesme taşlarla kemer örgüsü tamamlanması gerekmektedir. Ayrıca su içerisinde yapılmış olan betonarme hatıl Bayındırlık işleri şartnamesi ile Türk Standartlarına ve dolayısı ile yönetmelik ve ilgili mevzuatlara aykırılık içermektedir. Beton/Betonarme kısımların sudan ve nemden arındırılması fen ve sanat kuralıdır.
  • “KORUNMASI GEREKEN KÜLTÜR VARLIĞI” olarak TESCİL KAYDI bulunan Tahliye Kanalı: Orjinalinde, Tabiat Varlığı İlkelerine uygun olarak yapılmış olup, malzeme olarak Kanal Tabanından yaklaşık 75 cm. “Kaba Yonu Kesme Taş” ve Killi Toprakla “Dairesel Formda” yapılmış olan Tahliye Kanalının üst kısmı da “İnce Yonu Kesme Taşlarla” yine Dairesel Formda yapılmıştır. 2863 Sayılı Yasa gereği, Dairesel Formda ve Tabiat Varlığı İlkelerine uygun olan Tahliye Kanalının Korunması gereken kısımları korunmamış olup, sökülerek taşları atılmıştır. Restorasyon uygulamasında ise aslına uygun olmayan formda imalatlar yapılmıştır. Aslı “Dairesel Formda” olan tahliye kanalı “Sıvı Akışkanlığını” kolaylaştıracak formda olup, Restorasyon Müdahalesi sonucunda ise: Dikdörtgen kesitte kanal yapılmış olup, üst kısmı ise “Basık Formda Kemer” olarak tamamlanmıştır. Bu durum Tahliye Kanalının Aslına uygun olmadığı gibi, Sıvı Akışkanlığı bakımından da sakınca içermektedir. Dolayısı ile yapılan uygulama 2863 Sayılı Yasaya Aykırı durumdadır.
  • 06/02/2023 Tarihinde meydana gelmiş olan Kahramanmaraş merkezli depremler, Şehrimizde de hasarlara ve yıkımlara sebebiyet vermiştir. Hasar ve yıkımların en büyük sebebi ise Projelerde ki Statik Tasarım, Statik Hesap eksik ve kusur noksanları ile imalatlarda ki kusur noksanlar olduğu deprem sonrası ortaya çıkmıştır. BALIKLIGÖL / HALİLÜRRAHMAN DOĞU DUVARLARININ ZEMİN GÜÇLENDİRME VE RESTORASYONU UYGULAMASINDA; STATİK TASARIM VE STATİK HESAPLAMALARIN VE BU HESAPLAMALARA BAĞLI KESİT VE DONATI HESAPLARININ bulunmaması: Yasa, Kanun, Yönetmelik, Fen ve Sanat Kuralları ihlali anlamına gelmekle birlikte, göz göre göre olası bir “Faciaya Davetiye “ çıkarmak demektir.

*Yukarıda bahsedilen hususlar daha detaylı olarak ilgili tüm kurumlara işe başlamadan önce tarafımca iletilmiş ancak sonuç alınamamıştır. İhale Makamı olan Eyyübiye Belediyesi ve sorumlulukları kapsamında olması dolayısı ile konunun Belediye Meclislerinde görüşülmek üzere gündeme alınmasını talep ettim ancak konu Eyyübüye Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclis Gündemlerine alınmadığından; ayrıca başta Şanlıurfa Valiliği olmak üzere ilgili Kamu kurumları olan “Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul”, “Şanlıurfa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu”, “Şanlıurfa Kent Konseyi”, ilgili meslek odaları olan “Şanlıurfa Mimarlar Odası”, “İnşaat Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilciliği”, “Jeoloji Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilciliği” gibi Kurum ve Kuruluşlara yapmış olduğum baş vurularımdan da sonuç alamadım.

*Tabiat Varlığı ve Korunması Gereken Kültür Varlığı olan Şehrimizin en önemli sembol niteliğindeki Balıklıgöl Havzasında yapılmakta olan uygulamaya dönük tespitlerime, yaklaşmakta olan Genel Seçimleri de göz önünde bulundurarak tüm Siyasi Partilerin de dikkatini çekmek isterim. Yasama konusunda çoğunluğu temsil eden aynı zamanda yürütme sorumluluğunu da yerine getirmekte olan başta Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere ittifak ortakları olan Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi ve yeni Yasama Döneminde İttifak ortağı olacağı beyan edilmiş olan Hür Dava Partisi, Yeniden Refah Partisi yanı sıra Muhalefet Görevini yürütmekte olan ve yeni Yasama döneminde İttifak ortağı olacak olan Partiler; Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi ile ayrı ittifak bloku olarak seçimlere katılacak olan Halkların Demokratik Partisi / Yeşil Sol Parti, İşçi Partisi ile ittifak içindeki tüm Partilerin yanı sıra Halkın değerlerine ve Şehrin Sembolü olan Tabiat Varlığı ve Kültür Varlığı unsurlara sahip çıkması gereken Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası, Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkarlar Odası gibi geniş Meslek Örgütleri, Basın Yayın ve Haber Kanalları, Sanat Ve Kültür Camiaları yanı sıra tüm Sivil Toplum Kuruluşlarını: Balıklıgöl Havzasında yapılan ve tarafımca yukarıda özetle belirttiğim hatalı çalışmalar konusunda bilgilendirmek ve uyarmanın yanı sıra, sorumluluk bilinci gereği göreve davet ederim.

Şanlıurfa’da yaşayan bir vatandaş ve 30 yılı aşkın İnşaat Mühendisi olmam ve 20 yılı aşan süre Eski Eser Restorasyonu ile iştigal eden Bir İnşaat Mühendisi olarak sorumluluk bilincim gereği Halkı yakından ilgilendiren durumla ilgili yukarıda bahsedilen hususları Şanlıurfa Kamu Oyuna saygıyla arz eder, tüm halkımızı değerlerimize sahip çıkma konusunda duyarlı ve gerektiğinde müdahil olmaya davet ederim. 10/04/2023

TAŞI TAŞIN ÜSTÜNE KOYAN ADAM