Gündemde yazılacak onca konu varken 'Bilmemek' üzerine yazmak istedim. Çünkü çocukluğumdan bu yana öğrenmiş olduğum gerekli-gereksiz tüm bilgilerin benliğimde ne kadar huzur ve mutluluk oluşturduğunun muhasebesini yapma imkanım oldu. Şimdiye kadar Cehalete bir öcü gibi bakmış, 'Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır' atasözünü düstur edinerek okumaya ve dinlemeye başlamışım.

******

Neden kederli zamanlarımızda 'Şimdi çocuk olmak vardı' diye iç geçiririz ki? Çünkü çocukluk zamanında insan çok fazla düşünmüyor. O yaşta, tarihin dehlizlerinden çıkartılan enteresan gerçekler pek çekici gelmiyor insana. Hele ki bir sürü işsizin egolarını tatmin etmek ve sırf diğerine cevap verebilmiş olmak için icat ettikleri kuramları dinlemek... Ruh hastalarının ortaya attığı ideolojiyi, zorla anlamlandırma çabaları... Medya üzerine klişe ve kısır tartışmalar... İlkesiz şahısların isimlendirdiği ilkeleri benimsetme ve savunma gayretleri ve buna benzer başka saçmalıklar...

******

Çocuk bu iç karartıcı şeylerle ne diye uğraşsın! Tabi… O henüz bir çocuk… Peki, normal bir insanın tüm bunları anlamlandırma çabası ve kendini politize etmesi anormallik değil midir? İnsanoğlu değiştiremeyeceği şeyler üzerine kafa yorma ihtiyacını ve ondan bir anlam çıkarma gayretini neden ortaya koysun?

******

İnsan bildikçe yanlışları görmeye başlıyor. Yanlışı düzeltme adına çaba gösterme ve yanlış üzerine konuşma, erdemli insanlara yakışan davranıştır. Peki, düşündüğünüz için sizi deli ilan edecek ve arkanızdan teneke bağlayacak bir topluma karşı neden erdemli bir tutum takınasınız ki? İnsan bildiği kadar sorumludur, sorumlu olduğu kadar da dertli.

******

Bakanlar kurulunu ezbere bilmek bir insana ne katabilir? Meclisteki tüm milletvekilleri KPSS denilen şu saçma sınava sokulsa ve 60'ı geçemeyenler milletvekili olamasa kaç kişi kalır geriye? Ki hayatı okumakla ve bilmekle geçen bir genç 85-90 aldığı halde, bir dayı selamıyla gitmediği için mesleğine başlayamıyorsa?

******

Belki bu düşüncelerimin tümü yanlıştır, ya da birçoğu… Ama bu yanlış, inanılan düşünceleri dile getirmeyişin ortaya çıkardığı yanlışlık kadar büyük olmayacaktır eminim. Ben siyasi çekişmeleri, yağmaları, talanları ve politik kavgaları izlemekten, yorumlamaktan, anlamlandırmaya çalışmaktan tiksindim.

******

Bundan sonrası için, bir martının simit parçasını havada kapma anını, güllerin çiçek açıp solmasını, yağmurdan sonraki toprak kokusunu, gökkuşağını, çocukların yalan söylerken pot kırmasını, serçelerin sabah cıvıltısını, kış mevsiminde beni yataktan çıkarmayan o tatlı uykuyu, annesinin ardında paytak paytak yürüyen ördek yavrularını konuşmak ve anlamlandırmak istiyorum. Çünkü bunlar şimdiye kadar konuştuğumuz ve tartıştığımız şeylerden daha anlamlı.