Veysel Polat’ın hazırlayıp sunduğu “Urfa’dan Bakış” programına konuk olan İpekyol Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Arısüt ve Kanalurfa Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Özer; oda seçimleri ve rektörlük seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Veysel Polat: Ferhat bey, Şanlıurfa Ticaret Borsasında ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odasında seçimler yapıldı. Harran Üniversitesinde Rektörlük seçim süreci başladı. Ferhat bey Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerini yakından takip ettiniz. Urfa'da seçimler nasıl gidiyor?

Ferhat Özer: Ticaret Borsası seçimlerinde Mehmet Kaya'nın karşısında bir tek Vedat Polat vardı. Genç dinamik biri ama Mehmet Kaya 'da tabiri caiz ise bu işin kurduydu. Ticaret Borsası seçimi çok zor geçen bir seçim olmadı.
Ticaret ve Sanayi Odası öyle değildi. İlk başta mevcut yönetimin kaybedeceğini söylemiştim ben. Bir iki defa görüşmüştük ve ben seçimi kaybedeceklerini söylemiştim. Neden diye sormuştular. Başta herkesi kucaklamadılar açık konuşmak gerekirse. Karşı taraf iyi çalıştı. Mehmet Yetim daha iyi çalıştı. O gruptan Eyüpoğlu'nun grubu çıkmış olsaydı iş daha farklı olurdu.

O çıkmayınca Mehmet Yetim'in karşısında tek rakip kaldı. Gruplar oluşturulurken doğru seçimler yapılamadı ve iyi bir insan, iyi bir dostumuz olmasına rağmen Halil Peltek kucaklayıcı olmadığından ve yanlış seçimlerden dolayı kaybetti. Yeni yönetime de başarılar dileriz.

-Mustafa Bey, Üniversite'de Rektörlük seçimi var. Bildiğim kadarı ile 40'a yakın aday adayı var. Üniversitemiz nereye gidiyor? Bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?
Mustafa Arısüt: Bizde Başkan olma, her şeye baş olma sevdası var. Yeter ki seçim olsun. Ne seçimi olursa olsun. Müthiş bir özgüven var Urfalılarda. Yeterli mi değil mi hemen çıkıp aday olunuyor. İşin bir bu yanı var.. Diğer yönü de belli kriterler yok. Bu bir partinin milletvekili seçimi de olabilir, bir STK da olabilir.


Ben ŞUTSO, STK'lar ile ilgili bir yazı yazmıştım, şu kriterler olmalı diye. Seçim öyle oldu, böyle oldu diye ben o konuya girmek istemiyorum. Bizim ŞUTSO'dan beklentimiz çok yüksek. Bu memlekette mağdurlar varsa, mazlumlar, yoksullar varsa; bunlar aç kalıyorsa, iş bulamıyorlarsa bunların vebali ŞUTSO'nun boynunadır dedim.


Kimse benim adamımdır, kimse benim dayım, akrabam, aşiretim demeden kim Urfa'yı iyi temsil edebilir, kim Urfa'daki sorunları Ankara'ya taşıyabilir, kim sorunlara çözüm üretebilir, proje üretebilir ve takip edebilir?. Bu kriterler aranmalı.


Maalesef ne bir siyasi parti bir aday belirlerken bir kriter var, ne Rektörlük seçimi olduğunda, nede STK seçimlerinde böyle bir kriter yok. Rektörlük konusunda; en çok söz sahibi milletvekilleri.. Suçlamak için söylemiyorum: Dönüp bakıyorum; geçen seçimde üç vekil bir isim üzerinde ittifak kuruyor, diğer iki vekil başka bir isim üzerinde mutabık kalıyor. Sadece bu isimler üzerinde parçalanmışlık ta söz konusu değil, diğer grubun adayını ciddi anlamda suçluyorlar.


Haklı olarak da Cumhurbaşkanı bakıyor; şunun adayını yapsam, şu küsecek. Bunu yapsam, o küsecek.. En iyisi ben ajandamı açayım, Rektörlük için kim var? Sabri Hoca var.. Sosyal medyada da yazdığım için, burada da rahat söyleyebiliyorum: Sabri Hoca vereceğini vermiş, heyecanı kalmamış..


Maalesef Üniversitede de gelen gideni aratıyor. Ben buradan STK'ları da eleştirmek istiyorum. STK'larımız bir sorunla ilgili kendi aralarında bir araya gelip; Ankara'nın yolunu tutup, gidip oranın kapısını çalmıyorlar. Urfa'nın bir Ankara lobisi yok. Biz neden şehrimizin menfaatini her şeyden üstün tutmuyoruz?


Bu anlamda STK'lara ciddi bir sorumluluk düştüğünü düşünüyorum. Çıksın gitsinler şunu söylesinler: Urfa'nın menfaati için şu rektör olmalıdır, şu kadar personel atanmalıdır. Buraya Bakan geldiğinde önüne Urfa'nın sorunları ile ilgili dosya koysunlar. Hatta basın da buna destek versin. Buna hasret kaldık.


-Seçim demişken 2023 yılı seçimlerine az kaldı. İlimizde iktidar partisi ve muhalefet partileri seçime yönelik ne yapıyor?
Mustafa Arısüt: Ankara'da altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Herkes en çok buna kilitlenmiş. Yerelde de biraz bu belirleyici olacak. Birleştirici bir isim olursa; altılı masa birlikte hareket edecek. Birleştirici olmaz, altılı masanın dağılma - çatlama ihtimali olursa; yine yereli etkileyecek. Yerelde şunu gözlemliyorum; herkes isim arayışında. Bu sefer aday enflasyonu yaşanacak. Sadece iktidar partisinde değil; diğer üç- beş partide de aday enflasyonu yaşanacak. CHP'de, İYİ Partide, DEVA Partisinde de bu sefer yaşanacak.


Partilerde şu arayış var: Öyle isim bulalım ki, öyle liste çıkartalım ki, insanlar gördüğü zaman "İş bu" desinler. Bu olmazsa başta AK Parti olmak üzere, siyaset değirmeninde insan öğüttüler. İnsanlar yıprandı, küstü. Bu büyük oranda olmayacak artık. İkinci şık aşiret faktörü olacak. Siyasi partilerin tercihinde aşiretlerin önemi, tercihi rol alacak.


Bizim tercihimiz, gönlümüzden geçen; kenarda köşede akademisyen, Urfa için proje üretecek, sorunların çözümü için çaba sarf edecek, STK'lar ile uyumlu çalışacak isimlerin yer alması. Gerçi milletvekilliğinin pek önemi kalmadı ama; öyle gazetecilere ısmarlama haber yaptırmaya çalışan, kendini göstermeye çalışan isimler değil. Liyakat sahibi insanların; hangi parti olursa olsun listeye girmesini arzu ederim. Gerçi çok fazla ümidim yok ama bu seçimde de aşiret faktörü ve günü kurtarma faktörü ön plana çıkacak. AK Parti için hiç olmadığı kadar kritik bir seçim bu seçim dolayısı ile kim oy getirebilecek ise o isme bakılacak.


Ferhat Özer: Üç seçim dönemine bakarsak CHP hep aynı. Seçime kısa bir süre kala içeride bir kargaşa yaşar. Daha önceki seçim süreçlerine bakarsak hep böyle olmuştur. Ama son dönemlerede CHP, olmadığı kadar kucaklayıcı olmuştur. Bunu kabul etmek lazım.


Geçmişte Doğu ve Güneydoğu illerinde Milletvekili, Belediye Başkanı çıkartan CHP, çekile çekile adeta sahil partisi olmuştu. Şanlıurfa İl Başkanı olarak atanacak Ahmet Budak ile görüştüm dün. CHP Şanlıurfa teşkilatını toparlayacaklarını ve güçlü bir şekilde tek başlarına Şanlıurfa'da seçime gideceklerini bana ifade etti. AK Partiye gelince; eskiden 13 Milletvekili çıkartan parti, 10 milletvekili çıkartmaya razı olmuş hale gelmiş durumda.

HDP'ye gelince; bir fikir, bir ideolojik partidir. Dışarıdan isim getirdikleri halde 4-5 milletvekili çıkarttılar. Sorduğumuz zaman; AK Parti de dışarıdan getirmişti diyorlar. Bütün partiler için söylüyorum, bu durum seçmenin iradesine müdahaledir.


Bu seçimde bana sorarsanız matematiksel hesaba göre; 14 milletvekilinden kim ne kadar çıkartır? AK Parti 5, HDP 5, diğerleri ortada. Tabi bu bir artı - eksi olabilir. Bu benim öngörümdür. Yine de seçime daha var. Zamanın neyi getirip neyi götüreceğini önümüzdeki zamanlarda göreceğiz