Paralel yapıdan ayrılan bir grubun 'Milli Damar' adında yeni bir örgüt kurduğunu iddia eden Avcı, 2 ay önce, 18 Nisan tarihinde yapmıştı. 7 sayfalık dilekçesine ek olarak; 'Milli Damar 'ın liderinin, yöneticilerinin, üyelerinin ve örgüt ile irtibatta olan teyide muhtaç kişilerin isim listesini 'kapalı zarf' içerisinde savcılığa sunduğunu belirtti.

Odatv'den Barış Pehlivan'a konuşan Avcı, 'Nedir bu 'Milli Damar? Kimlerdir? '' sorularını yanıtladı.

Hanefi Avcı 'Milli Damar' yapılanması için:

'Çok önceden duymuştum; Gülen Cemaati'nin içindeydiler. Ta ki 2000'lerin ortalarına kadar... İddia o ki; Cemaat'te bir bölünme yaşandı ve bugün kendilerine 'Milli Damar' diyen küçük bir ekip ayrıldı. Cemaat onlara ciddi bir operasyon yapmadı ama izlemeyi de bırakmadı. 'Kozanlı Ömer' diye bilinen Emniyet İmamı'nın yardımcılığını yapan ve eskiden Cemaat'in içinde olan bir polis itirafçı oldu. Kendi içlerinden ayrılan 'Milli Damar' ekibinin neler yaptığını takip etme görevi ona verilmişti. O polis şimdi yurtdışında bir görevde. Liderleri C.A. adlı biri. Eski bir istihbaratçı olduğu söyleniyor. Sorsan, Türkiye'yi aslında o yönetiyormuş. Hatta Erdoğan bile onu dinliyormuş. Yeni Türkiye'yi onlar kuruyormuş. Böyle konuşuluyor devlet içinde. Hem birebir üyeleri, hem de onlarla dirsek teması içinde olanlar başta İstihbarat Daire Başkanlığı olmak üzere Emniyet'in kritik noktalarında görevli. Hatta Cumhurbaşkanı'nın çok yakınında bile adamları var.' diye konuştu.

Hanefi Avcı "Milli Damar" yapılanmasının amacının ne olduğu sorusuna:

Cemaat'in tüm kumpasları illegal dinlemeler aracılığıyla başladı. Bunun ana kumanda merkezi ise Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'ydı. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın haberi bilgisi olmadan, Cemaat'in illerde kumpas kurması fiilen imkansız. Çünkü tüm teknik sistem oradan geçer; tüm illerde yapılan, planlanan her şeyi orası bilir.

Zannediliyor mu ki 17 ve 25 Aralık operasyonları, Selam Tevhid kumpasları buradan koordine edilmedi? Burası olmadan operasyonlar asla yönetilemez, İstanbul'da 1-2 savcı ile iki polis müdürü mü bunları planladı? Hayır, Cemaat'in operasyon merkezi burası idi. Bundandır ki, İstihbarat Daire Başkanlığı'nda her şeyin delili emaresi vardır; buradaki bilgiler olmadan Cemaat üst yönetimi, çalışma biçimi ve tüm operasyonları anlaşılamaz.

Bugün Cemaat'in suçlarının tam olarak ortaya çıkması, İstihbarat Dairesi'nin hukuka aykırı dinleme ve izlemelerin bütün boyutlarıyla aydınlatılmasıyla ve diğer kumpaslara ait bilgilerin savcılara ve soruşturmacılara verilmesi ile olur.İstihbarat Dairesi bu yasa dışı dinlemelere dair hiçbir tespit yapmadı. Şaşırmayın, evet yapmadı. Yetmedi, binlerce insanı hukuksuzca birebir dinleyen polislerin isimlerinin hiçbirini vermedi. Müfettişler ve savcılar istemesine rağmen... Neden mi bu isimleri saklıyor? Çünkü eğer dinlemeyi yapan polis memurlarının ismini verirse şu açığa çıkacak:

Dinlemelerin Emniyet'in ilgili yerinde değil de, Cemaat tarafından oluşturulan farklı ve illegal bir birimde yapıldığı ifşa olacak. Bakın, şu anda bu olayların ortaya çıkmaması için özel çalışma yaptıklarının emaresi; savcılara ve soruşturma birimlerine eksik-yanlış bilgiler veriyorlar. İleride savcılara ne kadar yanlış ve eksik bilgi verdikleri, soruşturmaların nasıl yanlış yönlendirildiği ortaya çıkacak… Hep beraber bir kısmını göreceğiz.

Kendilerine 'Milli Damar' diyen bu ekip hem Cemaat'i hem de Erdoğan'ı idare ediyor. İki tarafa da çalışıyor. Cemaat'i de direkt hedef almak istemiyorlar, Erdoğan'a ise özetle 'Cemaat'i en iyi biz tanıyoruz ve onlarla mücadele ediyoruz' diyorlar. Ama aslına bakılırsa, bugün Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı eliyle yürütülen ciddi bir Cemaat operasyonu yok. Deyim yerindeyse, yapılan operasyonlar 'kazma kürekle', zorlukla yürütülüyor. O nedenle sürekli sorunlar çıkıyor.

Kaynak: Haber10