Kalleşliğin üst perdeden revaç gördüğü ve her türlü dalavere, sinsiliğin prim ettiği, babadan oğula geçme (silsile yoluyla) köşe başlarının şakşakçılar tarafından işgal edildiği bir belediyeler ortamından ne beklenir? Siz söyleyin.

Bu necip millet sıkışmasa; sıkıntısı, derdi olmasa kolay kolay onurundan dolayı kapınızı çalmaz. Sizlerle birebir görüşmesi lazım olduğu zamanlar ise neden kapınız Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan Bey'in kapısı gibi halka açık değil? Halkla yüz yüze görüşemiyorsunuz. Görüşmezsiniz zira kanatsızlarla görüşmeme talimatı veren bizzat sizlersiniz.

Her biriniz kapınıza birden fazla yalan üreten makine koymuşsunuz, ha bire üfürüyorlar. 'Efendim başkan Amerika'da, Ankara'da, toplantıda, bilmem neyin neresinde' deyip görüşmeye gelen garibanları görüştürmeden gerisin geriye doğru, geldiği yere tekrar gönderiyorlar. Sizlere sesleniyorum sayın başkanlar: Halk bizzat sizinle yüz yüze, işi olduğu zaman görüşmek istiyor. Çünkü öbür troller, işlerini halletmedikleri gibi bir de tilkilik ediyorlar.

'Dert bir değil, elvan elvan' diyor şair. Haliliye Belediyesi, Devteşti Mahallesi'nde zirve denilen mevkide bir millet bahçesi çalışması başlattı. Yazın başında başlatılan bu çalışma halen devam etmektedir. İyi güzel de Urfa gibi bulutun, yağmurun olmadığı bir mevsimde neden ihaleye çıkarıyorsun? Emin olun üç ay boyunca (hala devam ediyor) halk tozun, dumanın altında İllallah etti.

Tek çareleri ah çekip beddua etmekle yetiniyorlar. Çünkü başka çareleri yok. Bu bedduaları niye alıyorsunuz? Hani demokrasilerde çareler(hileler) tükenmezdi? İlkbaharda ya da güz yağmurları düştükten sonra ihale etseydiniz, olmaz mıydı?

'Bunları yaptık, şunları yapacağız, bu tür projelerimiz var' deyip ahkam kesmeniz artık halk nezdinde pek de itibar görmüyor. Tabi bunlar da lazım amma velakin halkın öncelikleri var.

Örneğin Devteşti Mahallesi Salih Özcan Bulvarı civarında bir ay önce giderilen su arızası nedeniyle sökülen asfalt ve kaldırılan parke taşları defalarca yetkilileri aramamıza rağmen hala olduğu gibi yerinde duruyor.

Veyahut bir doğal gaz çalışması yapıldığı zaman, çalışmalar bittikten sonra çalışılan bölge çoğu kez eski haline dönüştürülmediği gibi açılan yer günlerce kapatılmıyor. Yetkilileri neden defalarca arayalım? Madem bu sizin göreviniz, o zaman görevinizi hakkıyla yerine getirin.

Sahi park ve bahçeler denilen bir birim var! Bunların müdür ve çalışanları ne iş yapar? Bir görevlinin işi sadece sabahları gelip fıskiyeleri açmak mı? Ondan sonra tüyüyorlar. Kimseyi şikayet etmiyorum. Sadece olanı anlatıyorum. Bu müdürler neden gelip kontrol etmezler? Eskiden kaldırımdaki ağaçlar az da olsa sulanıyordu. Ama son bir aydır sulanmadığı için ağaçlar kurumaya başladılar. Bakım desen zaten yok. Bu ağaçların kökleri açılacak. Dikilecekleri vakit, çukuru derin ve geniş eşilecek. Vakti geldiğinde budanacak. Budama, bu işi bilenler tarafından yapılmalı. İlgilenen olmadığı için birileri çıkıyor, ağaçların tüm kol ve budaklarını gövdeden ayırıyor. Deyim yerindeyse murdar ediyorlar. İnanın bu çalışmalara bakınca morali bozuluyor insanın. Değil bunları maaşlı çalıştırmak, Vallahi beleş çalıştırmaz hiç kimse bu hainleri.

Esas meseleye geliyorum. Tüm aksaklıklar sizden zuhur ediyor sayın şehreminiler. Hani bir söz vardır 'Saldım çayıra, Mevlam kayıra' diye.

İşte öyle olmuyor. Güvensen de kontrol et, ibaresi baz alınmalı. Halkın arasında dolaşın. Problemleri yerinde görün ve milleti dinleyin. Namuslu insanlardan (kalmışlarsa) iyi bir kontrol etme, denetleme ekibi kurun. Hep anlatıyorum ki kimsenin yaptığı, ettiği haksızlık yanına kar kalmasın. Ve işler istenilen şekilde hallolsun.

Neden korkuyor, kimden çekiniyorsunuz? Allah'ın verdiği canı, O'nun dışında kimse alamaz. Kefeniniz, boynunuzda sarılı dursun. 'Halka hizmet, Hakk'a hizmettir' şuurunu benimseyip gerekenleri tereddütsüz yapın. Bu yolda en ufak bir tahkir, hakaret sizin için ulaşılmaz şereftir.

Sizleri eleştiren, yüzünüze hak, hakikati söyleyenleri dost bilin ve kendinizden ayırmayın. Etrafınızı çepeçevre saran yalakalar çemberini azıcık aralarsanız, hem rahat eder hem de dünyaya farklı gözle bakmaya başlarsınız.

Bizden söylemesi…