İzleyicilerimiz ve okurlarımız için sizi tanıyabilir miyiz?

Dr. Merve Ofluoğlu. Trabzonluyum. Harran Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Yüksekokulunda Öğretim Elemanıyım. Turist Rehberiyim ve aynı zamanda Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası ( ŞURO) Başkanıyım. 14 Yıldır Şanlıurfa’dayım. 14 yıldır da Şanlıurfa’nın turizm sektörüne hem Akademik olarak hem de sahada hizmet etmeye çalışıyorum. Son iki yıldan bu tarafa da ŞURO’nun Başkanlığını yürütüyorum. ŞURO Bölgesel bir Oda olduğu için aynı zamanda hem Bölgemizin tanıtımı, hem meslektaşlarımızın haklarının korunması ve meslektaşlarımıza yönelik eğitimlerin verilmesi gibi hususlarda çalışmalar yürütmeye çalışıyoruz.

ŞURO hakkında bilgi alabilir miyiz? ŞURO’ya bağlı kaç ilimiz ve kayıtlı kaç Turist Rehberi meslektaşınız var?

ŞURO, 2012 yılında 6326 sayılı Kanunla kurulmuş bir Oda. ŞURO’nun yetki alanında 15 İl bulunuyor ve merkezi Şanlıurfa. Onun için adı Şanlıurfa. Tabi ŞURO kısaltması bir marka yüzümüz olduğu için ağırlıkla ismini ŞURO olarak kullanıyoruz. Bölgenin Doğuya doğru açılan yüzü tamamen bize bağlı. Bunu içinde Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Tunceli, Elazığ, Van, Ağrı, Kars gibi illerimiz ŞURO’ya bağlı. Ama yoğunluklu olarak Turist Rehberlerimizin faaliyet gösterdiği alanlar Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Adıyaman. Doğuda da Van ve çevresi. ŞURO’da bölgesel bir Oda olmanın verdiği bir sorumluluk ta var. Şimdi Hakkari üzerinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hakkari İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile yakın temas halindeyiz. Orada güvenliğin artması ile birlikte özellikle doğa turizmi artmaya başladı.

Turist Rehberlerinin Turizm sektörü içerisindeki önemi ve yeri nedir?

Turist Rehberleri turizm sektörünün içerisindeki mihenk taşlarından birisi, olmazsa olmazlarından birisi. Paydaşlar olarak Otel İşletmeleri, Seyahat Acentaları, Turist Rehberleri, Taşımacılar olmazsa olmaz bir zincirin halkalarıyız. Düzenlenen turlarda kanunen olmamız gerekiyor. Yaptığımız denetimler de zaten yapılan turlarda Turist Rehberinin olup olmadığını kontrol ediyoruz. Turist Rehberinin görevi; gelen misafirlere din, dil, ırk mezhep ayrımı gözetmeksizin ülkemizi ve değerlerimizi doğru bir şekilde tanıtmaktır. Bu tanıtımın içerisinde tarihi, kültürel değerler genelde ön plandadır. Ki tarihi bilgilerde hep kirli bilgiler vardır sosyal medya alanlarında. Turist Rehberleri Kazı Başkanları, ilgi kurumlardan birebir bilgi alarak doğru bilgiyi misafirlere aktarmaktadır.

Turist Rehberliğinin keyifli tarafları nelerdir? Karşılaştığınız sorunlar nelerdir?

Bizim mesleğimiz dışarıdan bakıldığı zaman çok güzel. “Ne güzel hem geziyorsunuz hem de para kazanıyorsunuz” diyorlar. Tabii mesleğimiz güzel. Geziyoruz, para kazanıyoruz ama çok ağır sorumluluklarımız da var. Çünkü seyahat acentalarının satmış olduğu tur programlarının uygulamacısı biziz. Ve sahada yaşanan her hangi bir problemde krizi çözecek olanda biziz. O yüzden bizim en önemli misyonumuz krizi çözebilmektir. Çünkü her an misafirlerden, işletmelerden, esnaftan, ortamdan aklınıza gelmeyecek şeylerden kaynaklı krizler olabiliyor. Bir topluluğa hitap edebilme, anlatım yapabilme gelen misafirleri eğlendirebilmek kısacası gelen misafire keyif alacağı bir gezi sunabilmek en önemli misyonlarımızdır. Birde bizim bölgede karşılaştığımız bir diğer sorun; bölgemize gelen misafirlerimiz bazen önyargılı olabiliyorlar. Bu önyargıları kırarak gelen misafiri mutlu bir şekilde göndermek bizim için en büyük başarı oluyor.

Mesleğinizi en büyük problemlerinden birisi kaçak turist rehberliği. ŞURO ve üst birliğiniz olan TUREB ile birlikte bununla ilgi nasıl bir mücadeleniz var?

Bu problemle ilgili sürekli sahadayız. Bizim bu konuda en zorlandığımız kısımda bölgemizin büyük olması. Sorun sadece Şanlıurfa’da olsa belki her şey daha kolay olur. Üst birliğimiz olan Turist Rehberleri Birliği ( TUREB) denetim konusunda odalara denetim personeli istihdam ediyor. Şuan bir denetmen Rehberimiz var. Bu denetmenin yoğun sezona göre bir programını yapıyoruz. Ki bu denetimlerde İl Kültür ve Turizm Müdürlükleriyle ve TÜRSAB’la birlikte hareket ediyoruz. Sağ olsunlar kurumlar bize gereken desteği veriyorlar. Bunun yanı sıra Bakanlığın bize verdiği yetkiyle Odanın iki denetmeniyle denetleme yapabiliyoruz ve bu şekilde kaçak turist rehberliğinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Ve yaptığımız denetlemeler sayesinde de bu konuda önemli bir mesafe aldığımızı söyleyebilirim. Tabi bu denetimler sadece kaçak turist rehberlerine yönelik değil kendi Odalarımıza bağlı turist rehberlerini de denetliyoruz. Kayıtlı Rehberlerimize yönelik anlatımlarında sıkıntı varsa uyarıyoruz, etik dışı davranışları varsa onlara da işlem yapıyoruz. Tüm amacımız gelen misafirleri doğru bilgilendirmek, güzel ağırlamak ve güzel uğurlamak. Bütün bu denetlemeler ve çalışmalar sistemin düzelmesi ve güzel işlemesi içindir.

Yani hem meslektaşlarınızı, mesleğinizi koruyup geliştirirken aynı zamanda da mesleğinize ve meslektaşlarınıza yönelik bir oto kontrol sisteminiz var. Burada da şunu sormak isterim; bir turist rehberi için dil ne kadar önemli?

Dil konusu zaten son zamanlarda çok sık bir şekilde karışımıza çıkıyor. Turist Rehberi olabilmek için 2012 önce meslek yasamız çıkmadan önce de dil şartı vardı. Meslek yasası çıkmadan önce “Yabancılara tercümanlık yapan” olarak geçiyordu mesleğimizin ismi. Turist Rehberliğinde en az bir dilden yeterliliğin olması amaç. Ana dilimiz Türkçe olduğun için zaten Türkçe olarak hizmet verebiliyoruz. Yerli turistimiz var ama kalkınma açısından döviz açısından yabancı turiste ihtiyaç var.. Turizme bacasız sanayi denilmesinin sebebi de bu zaten. Dolayısıyla ülkemize gelen yabancı turistlere hizmet verecek, tanıtım yapacak rehberinde dil bilmesi gerekiyor. Sektöre sadece iç turizm olarak bakamayız.. Ülkemizde 13.500 civarında Turist Rehberi oldu ve genelde meslektaşlarımızı arasında İngilizce yaygın olmasına rağmen artı İspanyolca, İtalyanca gibi diller rağbet görmeye başladı. Bu manada da şunu da belirtmek isterim; ŞURO olarak bünyemizde dil olayı yaygın Mesela, Güneydoğu Anadolu bölgesinde bize bağlı rehberlerimiz arasında 2 tane İspanyolca bilen rehberimiz var. Rusça, Arapça bilen rehberlerimiz var. Farsça, Çince bilen rehberimiz var. Azda olsa dil çeşitliliğimiz var.

Turist Rehberi sürekli olarak kendisini yenilemek ve güncellemek zorunda. Sürekli donanımlı olmaz zorunda aslında. ŞURO olarak meslektaşlarınızın eğitimine ne tür katkılarda bulunuyorsunuz?

Ben Turist Rehberliği lisans mezunuyum. Turist Rehberi olmak için farklı farklı yollar var. Yasadan önce kursla rehber olabiliyordunuz. Şimdi Turist Rehberliği Üniversite bazında 2 yıllık, 4 yıllık, lisansüstü eğitimler seviyesinde yaygınlaşmaya başladı. Bende Öğretim Elemanı olduğum için eğitim konusunda hassasım. Öğrenci bazında gerekli eğitimleri en üst seviyede vermeye çalışıyoruz. Turist Rehberler açısından da güncel olarak Kazı Başkanları ile yaptığımız toplantı ve eğitim seminerleri var. Ama bu çalışmalar maalesef pandemi, deprem, ve sel felaketleri dolayısıyla sekteye uğradı. Bunun yanı sıra Uzmanlık eğitimleri düzenliyoruz. Bunu sebebi belli alanlarda ki bunlar Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolü altında oluyor. Onların denetiminde ve sonunda sınav yaptığımız, hangi ilde yapıldıysa orada oluyor ve bu Rehberlik veri tabanına kaydediliyor. ŞURO olarak daha önceki dönemde Mezopotamya ve Göbeklitepe uzmanlığı yapılmıştı. Son iki yılda da bir Mezopotamya ve Zap- Botan uzmanlık eğitimi gerzekleştirdik. Tunceli- Kemaliye için de bir uzmanlık programımız var. Bu programlar sadece bölgemize değil tüm Türkiye’deki rehberler açık bir program. Tabi bu programları yaparken ölü sezon dediğimiz zamanlarda yapıyoruz. Bu eğitimlerde GAP İdaresi en büyük destekçilerimizden. Mezopotamya markasını mümkün mertebede kullanıyoruz. Bununla bölgemizin görünürlüğünü arttırmaya çalışıyoruz. Kalkınma Ajansları ile çalışıyoruz. Doğu Anadolu bölgesi için Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ( DAK) ile çalışıyoruz. Doğu Anadolu Bölgesinde İran pazarı olduğu için Farsça eğitimi için DAK ile bir eğitim çalışmamız olacak ve çalışmalar devam ediyor.

Güvenlik kaygıları azaldıkça Bölgeye olan ilgi artıyor ve yeni yeni turizm destinasyonları artıyor. Buna ilişkin düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Doğru bir tespit. Bölgedeki huzur ortamı arttıkça bölgeye olan ilgi artıyor. Yeni yeni ziyaret noktaları ortaya çıkıyor. Ama maalesef biz bunları oturtmaya çalıştıkça bazen başka sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Biz bunu Rus pazarında yaşadık. Şanlıurfa için ilgili kurumlar arasında güzel bir koordinasyonla Rusların Şanlıurfa’ya olan ziyaretleri, bölgeye olan ilgisi arttı ama arkasından çıkan Rusya- Ukrayna savaşı bu durumu akamete uğrattı. Buna rağmen Rusların önümüzdeki dönemlerde bölgeye geleceğini değerlendiriyoruz.

ŞURO Başkanısınız, Turist Rehberisiniz ve aynı zamanda Harran Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Yüksek Okulunda Öğretim Elemanısınız. Nitelikli turist rehberinin yetişmesinde Akademik öğretimin öneminden bize bahseder misiniz?

Bildiğiniz üzere Harran Üniversitesinde turist rehberliğine iki seçenek var; Halfeti’de iki yıllık meslek yüksek okulunda turist rehberliği bölümü var. Osmanbey kampüsünde 4 yıllık Turist rehberliği bölümü var. 4 yıllık bölüm için öğrencilerimizin yabancı dil sınavına girmesi lazım. Bizler öğrencilerimizin yetişmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Öğrencilerimizin de sektörde yer almaları için de kendilerini yetiştirmeleri lazım. Her ne kadar son 3 yılda pandemi, deprem, sel felaketi gibi sebeplerden dolayı eğitim öğretim sekteye uğrasa da bu yıl hızlı bir şekilde faaliyetlerimiz devam ediyor. Bu anlamda Harran Üniversitesi Oryantasyon ünleri kapsamında ŞURO ile birlikte hem kendi bölümümüzün öğrencilerini hem de Üniversitemizin öğrencilerini Göbeklitepe’ye götürdük.

Son zamanlarda Harran Üniversitesinin Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü yoğun ilgi görmeye başladı. Rektör beyinde büyük desteğini görmeye başladık. Bu manada Turizm okumak isteyen gençlere tavsiyeniz nelerdir?

Gençlerden ziyade ailelere seslenmek istiyorum. Ailelerimiz TV’de gördüğümüz deniz, kum, güneş üçgeninde turizmi görüyorlar ve bu biraz önyargıya sebep olabiliyor. Turizm kendi içerisinde konaklama, gastronomi, animasyon, aşçılık gibi bir çok alandan oluşuyor. Dolayısıyla gençler turizmin bir çok alanında görev alabilir.

Turizm sektöründe kadın olmak? Zorlukları, kolaylıkları nelerdir?

Öncelikle ŞURO mensubu ve Başkanı olmaktan gurur duyuyorum. 2012 yılında TUREB e Odalarımız kurulduğundan bu tarafa Oda Başkanları içerisinde de Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de ilk ve tek kadın Başkanı benim. Bu da ayrı bir gurur verici bir durum. Her yerde örnek gösteriliyor. Turist Rehberliği mesleğinde de kadın sayısı maalesef az. Çalışm şartlarının zorluğu, evlilik, çocuk çalışma şartlarını zorlaştırıyor. Evet sahada kadınlarımız var ama işin mutfak kısmında da kadın sayısı artarsa güzel örneklerimiz artar. Ben şimdi öğrencilerimize örnek oluyorum. Ve Bundan çok mutlu oluyorum. İstiyorum ki gençleri yetiştirelim ve bayrağı onlara devredelim.

Medyanın kullandığı olumsuz dil turizmi nasıl etkiliyor?

Maalesef bitiriyor. O yüzden özellikle yerel basın bu konuda çok önemli. Mesela deprem haberlerinde basit ölçekte 2,0 şiddetinde bir deprem olduğunda “ Urfa’da deprem” başlığı bile sıkıntıya sebep olabiliyor. Ulusal basında yerel basından haberi alıyor. Onun için yerel basın çok önemli. Evet manşet önemli ama insanlarda önyargı oluşturmayacak şekilde haberler olmalı. O konuda çok rica ediyoruz. Yerel basınımız bu inceliklere dikkat ederse. Çünkü turizm sektöründe bir çok insan ekmek yiyor. Bunlara dikkat edersek Şanlıurfa turizmi açısından çok verimli sonuçlar alabiliriz.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Öncelikle Turizm Gazetecisi olarak size ve GAPGündemi Gazetesine teşekkür ediyoruz. Turizm sektörü önemli bir sektör ama maalesef emek yoğun bir sektör. Girişimci olunca, bir kafe açınca turizmci olmuyorsunuz. Yoğun emek isteyen bir sektör. Başta öğrencilerimiz olmak üzere herkesin kendisini yetiştirmesi gereken bir sektör. Ben sizin aracılığınız ile turizm sektörüne emek veren, bu sektörde faaliyet gösteren tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.

Programımızı. Röportajımızı isterseniz 6 Şubat depreminde vefat eden tüm vatandaşlarımızı ve İsias Otelde hayatını kaybeden 31 Turist Rehberi, Rehber Adayı öğrencilerini rahmet ve saygıyla kapatalım.

Bizim için zor günlerdi. Depremin ilk günü ŞURO olarak Ben, Başkan Yardımcımız Yakup Bedlek, Genel Sekreterimiz Müslüm Çoban ilk gün gittik. İlk günden itibaren oradaydık. Aynı zamanda K.K.T.C.’den gelen öğrencilerimizde oteldeydi. Bizim için gerçekten zor bir süreçti. Allah hepsine rahmet eylesin. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.