Allah'ın yardımı, halkımızın ve emniyet güçlerimizin kutlu direnişi ile bertaraf edilen,15 Temmuz darbe kalkışması ile birlikte karanlık olan çok şey aydınlandı. En başta, zamanın FİRAVN'U olan feto'nun terörist başı olduğu ve A.B.D ve Siyonist İSRAİL in planları, emriyle bu ihaneti gerçekleştirdiği artık aleni bir şekilde hem ülkemiz hem de dost ülkeler öğrenmiş olduk, oldular. 40 Yıllık sinsi planlarla herkesi hepimizi uyutarak, Allah ile kandırarak her kuruma her birime kısaca en küçüğünden en büyüğüne kamunun tüm kesimlerine maşalarını yerleştirmeyi müthiş bir gizlilikle başarmışlar. Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın.(Fatır/5)

Ancak gün yüzüne çıkan, bu Allah diyen münafıkların yeryüzündeki tüm kanlı terör örgütleri ile işbirliği içerisinde olduğu ve birlikte sinsi planlar yaparak masum Müslüman insanların kanını akıttıkları da gün yüzüne çıkmış oldu. Allahın yardımı ile devletimiz, milletimizin sağduyulu gayreti ile bu lainlerin hakkından gelecek bu badireler bitecek inşallah. Son olaylarla Van Elazığ ve Bitlis saldırıları ile darbe kalkışmasında halkla birlikte olan emniyet teşkilatımızdan sanki intikam alırcasına tüm imkanları ile saldırmaya başlamış masum insanların kanını akıtıp annelerin ve milletimizin yüreğine ateş düşürmüştür. Allah da onların yüreğini kat kat ateşler salsın. Anlaşılan odur ki emniyet milli istihbarat teşkilatımızda hain fetöcular mevcuttur ki sağlıklı istihbarat alınamıyor. Zaten Sayın başbakan bizzat açıkladı istihbarat teşkilatlarında da yeni yapılanmaya gidilecek diye.

Darbe gerçekleşseydi TSK içinde büyük bir bölünme yaşanırdı. 15 Temmuz gecesi meşru hükümete bağlı bir F-16'nın bir Skorsky'yi düşürmesi örneği de gösteriyor ki, TSK içindeki bu bölünmüşlük silahlı çatışmaya zemin hazırlardı. Ayrıca hükümetin çağrısı ile sokağa dökülen sivil halkı bastırabilmek için darbecilerin silahlı güç kullanma dışında bir seçeneği de yoktu. Durum böyle olunca şayet darbe başarılı olsaydı, Türkiye'de şiddetli iç savaşa gidebilecek kanlı bir kaos dönemine girilebileceği Türkiye'yi Irak ve Suriye den beter yapma planları vardı. Terör örgütleri ülkemizde cirit atacaklardı. Aynı zamanda Türkiye'mizi birkaç bölgeye böldürüp altın tepside birilerine sunacaklardı. Bu durumda halkın tapulu mallarına bile el konulacak bütün mal varlıkları ile banka hesapları istenilen kişilerin hesaplarına aktarılacaktı. Kısaca şuan oturduğumuz evlerimiz dahi ellerimizden alınıp ya öldürülecek yada hapislerde olacaktık. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki Rabbimizin yardımı ile bu çok büyük belayı halk ve emniyet kenetlenerek bertaraf ettik.

Ayrıca öylesine bir darbe girişiminin gerçekleşebilmiş olmasından kaynaklanan siyasi belirsizlik ve istikrarsızlığın da Türkiye'nin hem PKK, hem de DEAŞ ile mücadelesi ile dış politikasında deprem yaratacağı da kesindi. İl emniyet Müdürümüz Sayın Eyüp PINARBAŞI'NIN açıklamaları her şeyi gözler önüne serdi yapılanlar belli yapılmak istenen de. Buna göre sıkı tedbirler alınmalı kripto hainler derhal ayıklanmalı yoksa Allah muhafaza daha çok canlar teröre kurban verilir ve anaların yüreğine kor ateşi düşer. Fetö terör örgütü ile bağlantılı olan lisansları iptal edilip görevden uzaklaştırılan hainler, ne yüzle aramızda dolaşacaklar ne yüzle bizlere komşu olacaklar ihanet ettikleri bu vatanda nasıl yaşayacaklar?
Bundan sonra da ellerine fırsat geçmesi halinde tekrar ihanet etmeyeceklerinin garantisi kesinlikle yok. Bu nedenle eski görevleri ne olursa olsun bunları kontrol altında tutacak bir kontrol mekanizması kurulmalı diye düşünüyorum. Rabbim dünyanın gülü konumundaki ülkemize tuzak ve hain plan yapanların planlarını başlarına yıksın inşallah. Gün birlik beraberlik ve kardeşlik günüdür bunu kanıtladık devam etmesi için çaba göstermemiz dileklerimle…