Adamın biri İbrahim Ethem ile tartışır ve: "Bereket diye bir şey yoktur, inanmıyorum der!" İbrahim Ethem "Koyunları ve Köpekleri görüyor musun" der.
Adam:
"Evet"
İbrahim Ethem
"Hangisi daha çok doğurur."?
Adam:
"Köpekler yediye kadar, koyun ise en fazla üçüz doğurur! der.
İbrahim Ethem
"Etrafına baktığında hangilerinin daha çok olduğunu görürsün"?
Adam:
"Koyunlar çoktur"! der.
İbrahim Ethem
"Peki sürekli kesilen ve sayısı azalan koyun değil mi"?
Adam
"Evet der".
İbrahim Ethem
"İşte bereket budur."
Adam:

"Niye böyle olur Koyun neden Köpeklerde daha fazla olur." Diye sorunca İbrahim der ki:

"Çünkü koyunlar gecenin ilk saatlerinde yatar, şafaktan öncede kalkarlar. Böylece rahmet saatini idrak eder ve üzerlerine bereket yağar. Ama köpekler gece boyunca havlarlar, sonra şafak vakti yaklaştığında düşer yatarlar. Böylece rahmet saatini idrak edemezler ve bereketleri alınır!"
Şimdi nefsimize dönüp, boş geçirdiğimiz gecelere, sabaha kadar yaptığımız boş programlara bakıp, bizden, mallarımızdan, çocuklarımızdan en büyük ganimeti nasıl kaybettiğimizi düşünelim.!

Rabbim cümlemize Nefs-i Mutmainne derecesine ulaşan kullarından olmayı nasip etsin.

Ramazan ayının son haftasına girdik.

İlk önceleri rahmet günlerinden mağfiret günlerine geçiş yaptık. Sıra, cehennem azabından kurtuluşun yaşanacağı, bin aydan daha hayırlı bir gecenin ibadetlerle zenginleştirileceği Kadir Gecesi'ni idrak edeceğimiz günlere geldi. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV): "Kadir Gecesi'ni ramazanın son on günü içinde arayınız!" buyuruyor.

Ramazan ayının son on günü girdiğinde Allah Resûlü'nün geceleri ihyâ ettiğini, ev halkını uyandırdığını, bol bol ibadete yöneldiğini hâdis kitaplarından öğreniyoruz.

Biliyoruz ki; Allah-ü Teâlâ bizlere her an rahmet eder; acır, esirger, lütfeder. Varsa bir kusurumuz, cezamız, edeceğimiz tövbeler sonucu onları da örter. Hiçbir kusur işlememişiz gibi sevaba ulaştırır bizi. İçinde ırmakların aktığı cenneti müjdeler.

Tabi iki şey hariç: Biri şirk, diğeri kul hakkıdır. Kur'an- Kerim ve hâdislerden oluşan naslarda Allah'tan samimiyetle af ve mağfiret dilenmesi halinde şirk dışındaki bütün günahların affedileceği belirtilmektedir. Bununla birlikte diğer bazı naslar göz önünde bulundurulduğunda kul hakkının bağışlanmayacağı anlaşılır, zira bu hakkın sahibi Allah değil kuldur. Ayrıca bağışlanma talebi bir nev'i tövbe niteliği taşır.

Kadir Gecesi ramazanın son on günüde tekli gecelerden birisinde yer almaktadır. Bazı hikmetler nedeniyle Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğu gizlenmiştir. En önemli hikmetlerinden birisi ise ramazan ayının son on günün ibadetle geçirilmesi içindir.

Kadir Gecesi, ramazanın 21, 23, 25, 27, 29'uncu gecelerinden birisindedir. Ancak âlimlerin bazılarının 27'inci geceyi kuvvetle ihtimal gördükleri için ülkemizde de 27'inci gece Kadir Gecesi olarak kutlanmaktadır.

Doğru bir tespit olduğu kanaatindeyim.

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni dolu dolu geçirmeyi, imanla, ihlâsla, samimiyetle kulluk edebilmeyi ve Bayramı huzur içinde geçirmeyi Aziz Milletimize ve İslâm Âlemine nasip eylesin. Selamla Kalın Selamette Kalın.