Çoğumuz Ömer Muhtar ismini, ünlü aktör Anthony Quin'in başrolünü oynadığı 'Lion of The Desert' yani 'Çöl Aslanı' adlı film sayesinde tanıdık. Ben bu filmi ilk izlediğimde ilkokul çağında bir çocuktum. Filmin sonunda darağacına giden bu ihtiyara ancak merhamet nazarıyla baktığımı, film de olsa acıma hissiyatıyla yaklaştığımı hatırlıyorum.

******

Lise çağlarımda ise kendime örnek alacağım bir özgürlük savaşçısı arayışlarım, benim Che Guevara gibi bulanık bir isme yönelmeme neden olmuştu. Daha sonra babamın yönlendirmesiyle Cahar Dudayev, Şamil Basayev, Aslan Mashadav, Hattab, Ebu Hafs ve Dokka Umarov gibi birçok mücahit komutanın hayatlarını okuma ve okuduklarımı sindirme imkanım oldu.

Ömer Muhtar'la tanışmam da o yıllara tekabül ediyor. Bugün şehadetinin üzerinden 85. yıl geçen Ömer Muhtar'ı anmak ve yeniden anlamak gerekiyor.

******

Ömrünü, topraklarını vahşice gasp etmeye çalışan İtalyanlarla mücadeleye adayan bu ihtiyarın hayatını ve şahsiyetini gelecek nesillere misal olarak sunmak bir vecibedir. Çünkü yeni gelen nesiller örnekler görmek isterler ve onlara kendi kahramanlarınızı sunmazsanız, başkaları bu boşluğu kendi örnekleri ile doldurabiliyor.

Ömer Muhtar, 1862 yılında Libya'da Defne bölgesinin Batnan kasabasında dünyaya geldi. Babasının Hac farizasını yerine getirmek için çıktığı yolda vefat etmesiyle küçük yaşta yetim kalan muhtar, babasının arkadaşı tarafından himaye edildi ve kardeşiyle birlikte eğitim hayatına başladı.

******

Ömer Muhtar'ın ağır başlılığı ve saygın kişiliği, gençlik yıllarında kendisine önemli görevler verilmesini sağladı. Cağbub Üniversitesi'nin temsilcisi olarak Mısır ve Sudan'a gönderildi. Çeşitli heyetlere başkanlık yaptı.

Kabileler arasında anlaşmazlıkların çözümünde arabulucu olarak görev aldı. Böylece kabilelere ve yaşam tarzlarına iyice muttali oldu. Cağbub üniversitesinde ihtisasını tamamladıktan sonra Kasur zaviyesinin başına getirildi. Daha sonra güneydeki Ayn Kalak zaviyesine atandı.

Gayret ve çabaları ile bu bölgeye Fransız işgal güçlerinin girmelerini engelledi. Daha sonra tekrar Kasur zaviyesi imamlığına getirildi. Bu vazifesini İtalyan'ın Libya'ya saldırdığı 1911 yılına kadar sürdürdü.

SENUSİ HAREKETİ NEDİR?

Ömer Muhtar birçok Kuzey Afrikalı Müslüman gibi Senusi tarikatına mensuptu. 19.yy'da Kuzey Afrika'da teşekkül eden bu tasavvuf ekolu, kısa zamanda çok hızlı bir inkişaf göstermiş, içinde barındırdığı dinamizm ile sömürgeci güçlere karşı Afrika Müslümanlarının soluğunu daima diri ve taze tutmuştur. Bir tasavvuf ekolünden ziyade bir ıslahat hareketi olarak görülebilecek Senusi hareketi, tarikat ve tasavvufu asli güzelliğine döndürmeyi, onu bir miskinler ocağı olmaktan çıkarıp, hayatın her yönünü kucaklayan bir hizmet kurumuna dönüştürmeyi hedef almıştı.

İTALYA'NIN LİBYA'YI İŞGALİ

Batılı devletlerinin sömürge kurma yarışında geç kalan İtalya, Osmanlı'nın Libya'yı geri bıraktığını öne sürerek Trablusgarb'a çıkartma yaptı. İtalya askeri yetkililerinin hesabı işgalin 15 günde tamamlanacağı yönündeydi. Fakat bir avuç Osmanlı kuvveti ile dayanışma içindeki Libya halkı büyük bir direniş sergiledi. İtalyan askerleri kıyıdaki sahil kentlerinin çevresinde sıkışıp kaldı. Savaş çıkmaza girdi. Balkan harbinin başlaması ile İtalya ile uzlaşma yoluna giden Osmanlı kuvvetlerinin çekilmesi ile Libya halkı zalim İtalyan güçleri ile baş başa kaldı. Bu sırada umum Senusi mücahidinin başı Seyyid Ahmed eş Şerif es Senusi idi. İtalyanlar cephede uzun yıllar belini bükemedikleri Senusi Hareketi'ni makam ve parayla ikna etme yoluna gitti.

******

Bu sırada hareketin başı Seyyid Ahmed Türkiye'ye geçmiş, yerine Seyyid Muhammed İdris'i bırakmıştı. 1922'den itibaren Benito Mussolini liderliğinde Faşistlerin İtalya'da egemenliği ele geçirmesi Libya üzerindeki kara bulutların daha da artmasına sebep oldu. İdris Senusi ile yaptıkları tüm anlaşmaları fesheden İtalyanlar 1923 yılında ikinci işgallerine başladılar.

Senusi hareketinin lideri Emir İdris beklenen saldırı öncesi Libya'yı terk ederek Mısır'a yerleşti. Yerine kardeşi Muhammed Rıza ile amcazadesi Seyyid Seyfeddin'i vekil bıraktı.

Fakat onlar da, kendisi gibi, cihadın yükünü ve liderliğini yapabilecek şahsiyetler değillerdi. Ani İtalyan baskını ile bir an afallayan Mücahidler, kısa bir süre içinde bir büyük liderin etrafında toparlandılar. Daha önceki muharebelerde askeri dehası ile Osmanlı subaylarının dahi dikkatini çeken bu kahraman; Ömer Muhtar'dı.

Devamı yarın…