Bilemiyorum… Türkiye'nin genelinde mi bu şekilde yoksa Şanlıurfa'ya özgü bir durum mu? Evde veya iş yerinde tadilat veya tamiratlık bir iş olmasın diye dua eder olduk. Maalesef esnafımızın ve ustalarımızın bu anlamda bıraktığı intiba yerlerde.

**
Örneğin bizim gazetede elektrik işi için 7 ayrı usta gelip gitti. İlk konuştuğumuz usta "Şuan elimde iş var. Yarın gelip bakıyorum" dedi ve aradan 3 gün geçmesine rağmen gelen giden olmadı. Bunun üzerine farklı bir ustayı aradık ve o vatandaş da çeşitli bahanelerin ardından söz verdiği tarihten 2 gün sonra geldi.

**
Yaptırmak istediğimiz işi, İstanbul'dan gelen teknik servisten dinledikten sonra ertesi gün gelmek üzere ayrıldı. Ertesi gün gelmeyince 5-6 aramanın ardından kendisine ulaştık. Teknik servisin yanında her şeye "Tamam abi, olur abi" diyen vatandaş, "Ben dedikleri kadar yapamam. En fazla şu bölümünü yapabilirim" ifadeleri ile "Hesabınıza geliyorsa" diye tavır içine girdi.

**
Bu kez tavsiye üzerine, referans üzerine işin ehli bir usta arayışına girdik. Bir usta ile anlaştık. Adam geldi ve video görüşme yöntemiyle İstanbul'daki teknik ekipten yapılacak işin tarifini aldı. Bize fiyat verdi. İkrah noktasına geldiğimiz için pazarlık yapmadan kabul ettik ve hemen işe başlamasını söyledik.

**
Tek odada 2 günde bitireceğini söylediği işi aradan 3 gün geçmesine rağmen daha yarılayamamıştı. Sallana sallana, "Ben bir şuraya gideyim, dükkanda şunu unuttum, elemanım kaza geçirdi" gibi bahanelerin ardından işin ortasında "Size verdiğim fiyat bu işin hakkı değil. Bunun üstüne şu kadar daha isterim" diyerek ahlaksızlık ve arsızlıkta işi ileri götürdü.

**
Bunun üzerine; ilk günden itibaren tüm tadilat işlerindeki ustalara, çıraklara nezaketle yaklaşan; yemelerini içmelerini eksik etmeyen, nezaket ve tevazuyu elden bırakmayan tavrımızdan çıktık. Piyasada karşılaştıkları muamele ile yaklaştık. Bağırmaya, çağırmaya başladık.

**
İşi savsaklayana "Çık git" dedik. Bakışını beğenmediğimize "Sen yarın gelme" dedik. Bunları söylerken kentimizden utansak da, maalesef bu işte çalışanlar buna alışmışlar. Bu tavırların ardından işler yoluna girdi. Yarım saat çalışıp, 1 saat oturan ustalar; çarçabuk işlerini tamamlamanın derdine düştüler.

**
Elektrik işi bir örnekti. Boya, fayans, mobilya, parke gibi işlemlerde de bu sürecin aynısını yaşadık. Sonuç olarak gördük ki; siz insanlara ne kadar nezaketle yaklaşırsanız, iyi niyetiniz o kadar suiistimal ediliyor. Bağırmadan, hakaret işitmeden işlerini temiz ve düzgün yapmıyorlar.

**
Bu vesileyle bu tür tadilat işlerinizde mümkün mertebe yaptıracağınız işleri önden belirleyip, yazılı olarak karşı tarafa belirtmenizi tavsiye etmek istedim. Kullanılacak malzemeleri öncesinde araştırıp belirleyin. Hatta parasal beyanlarda anlaştığınız kişinin de imzasının bulunması, her iki tarafta da böyle bir metnin bulunması büyük fayda sağlayacaktır.

**
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…