Önceki gün kara bir gündü ülkemiz için. Acı haberlerden ilki komşu Gaziantep'ten geldi. Bir yolcu otobüsü, trafik kazasına karışan araçlardan birinden sızan yağ nedeniyle kayarak kazazedelere yardım edenlere çarptı. Ortalığın savaş alanına döndüğü kazada 16 kişinin can verdi, 21 kişi yaralandı. Ölenlerden 3'ü İtfaiye Personeli, 4'ü Sağlık Personeli ve 2'si Gazeteciydi.

**
Kara haberler sanki aralarında sözleşmiş gibi peşi sıra geldi. Yaşanan bu şoku atlatamadan diğer bir komşu il Mardin'den katliam gibi kaza görüntüleri izledik. Derik ilçesinde akaryakıt istasyonu yakınında meydana gelen birinci kazada freni boşalan TIR, önündeki 2 araca çarptıktan sonra takla attı.

**
2 çocuğun can verdiği ve yaralıların olduğu ilk kazaya yardım için toplanan kalabalığın arasına yine fireni patlayan başka bir TIR daldı. Can pazarının yaşandığı kazada aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişi hayatını kaybederken, 6'sı ağır 26 kişi yaralandı. Türkiye çok uzun süredir böylesine toplu ölümlerin yaşandığı trafik kazalarıyla sarsılmamıştı.

**
Yaşanan bu acı olaylar henüz çok taze. İhmaller, hatalar bu tazelik diliminde konuşulacak ve sonra da unutulacak. Mardin'de kazanın yaşandığı bölgedeki o yokuşta, normal binek araçlar da inip çıkmakta zorlanıyor. Yüklü TIR'ların o ağırlık altında frenlerinin patlamaması mucize olurdu.

**
Gaziantep'teki elim kazada ise yetkili birimlerin olay yerinde nasıl bir yol güvenliği tedbiri aldığını düşündüm. Yardıma koşan kalabalığın arasına savrulan otobüs, yolcuların aktardığı bilgiye göre kaza yapan araçlardan sızan yağ nedeniyle devrilmiş. Tedbir kaza alanının gerisinde, uyarı levhalarıyla, görevli personelle başlar sonuçta.

**
Diğer bir sonuç da her 2 kaza alanında insanların ilgili ilgisiz kaza alanına yığılması. Kazalarda yardım etmek isteyen veya kazayı seyretmek isteyen insanımız genellikle işleyen yolun ortasında duruyor. Trafiği tıkayarak yeni kazalara sebebiyet veriyor. Mantıken yardım için duran araç kaza alanından en az 100 metre ötede sağa park eder. Maalesef biz aracımızla kaza nerede yaşanmışsa orada kontağı kapatıyoruz.

**
Bir diğer konu da bölgenin kör talihi ileri görüşten yoksun Belediyecilik anlayışı. Yol yaparken, cadde açarken 5 sene sonrasını anca düşünebiliyoruz. Yol genişletme diye bir derdimiz, sıkıntımız yok. Keşke bir araştırma yapılsa. Bölge illerindeki 3 ve 4 şeritli yol oranları ölçülse. Yüzde 95'i 2 şeritli çıkar. Bunların tek şeridi de yine belediyeler tarafından işletilen park alanlarıdır.

**
1 hafta sonra yaşanan bu acıları unutup kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ölen öldüğüyle, sakat kalan acısıyla kalacak. Benzeri kazalar belki aynı gün yaşanmasa bile devam edecek.
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla.