İnsanların kibirle yoğrulduğu bu diyarda,

Namussuzların mağduriyetine tanık olmak...

Bir yandan insaniyeti yaşamak,

Dürüst olduğun için dışlanmak,

Diğer yandan saflıkla suçlanmak…

Yaşatmazlar... Seni sana bırakmazlar.

Git derler. Beğenmiyorsan git…

Tek kelime konuşturmazlar.

Anlamazlar... Cenneti sana bırakmazlar.

Sorsan herkes İbrahim'dir.

Nemrutluk senin nasibindir...

Mancınığı kurarlar. Ateşini yakarlar.

Safını belli edecek, bir karınca dahi bulamazsın...

***

Kolaylaştıkça tadı kaçıyor hayatın... Oysa beklemelerin bir tadı vardı. Geç kalmaların, bilmemenin, yada sonradan öğrenmelerin… Ulaşamamanın bir anlamı vardı. Nerde o eski imkansızlıklar! Şimdi kolaylıklar içinde, Ağır tükenişlerimizi seyre dalın.

***

Belki yanlış olacak... Ama inandığı şeyleri dile getirmeyişin ortaya çıkardığı yanlış kadar büyük olmayacaktır eminim. Tarihin dehlizlerinden çıkartılan enteresan gerçekler de pek çekici gelmiyor... İlkesiz şahısların isimlendirdiği ilkeleri benimsetme ve savunma gayretleri... Ve diğer bir sürü saçmalık…

***

Birazda; Bir martının simit parçasını havada kapmasını, güllerin çiçek açıp solmasını, yağmurdan sonraki toprak kokusunu, gökkuşağını, insanların yalan söylemesini, serçelerin sabah cıvıltısını, kış mevsiminde uykuyu ve annesinin ardında paytak paytak yürüyen ördek yavrularını anlatın... Çünkü bunlar, onlardan daha gerçek.