Her kalemi, elimize alışta, ' Ayıptır, bu bize yakışmaz " deriz.

Gazetecilikte gazete yazarının bir ya da birkaç kişiyle şahsî meselesi varsa yargıya müracaat esastır, muhatap için de.

Bizim yayımcılık kriterlerine uymayan davranışlar içinde olmamız çirkindir.

Gelin görün, her horoz vaktinde öter, ötmesini bilmeli.

Yaşlılarımız sabah namazına horoz ötüşleriyle kalkardı.

Horozlar, sabahı müjdelerlerdi.

Günümüzde yumurtadan çıkıp biraz palazlananlar var.

Vakitli- vakitsiz öterler.

Tutturdular mı, ötme zamanını sevinirler, kendilerince.

Tutturmadılarsa etrafa sataşır, kuşluk vaktinde insanların neden sabah namazı kılmadığını sorgularlar.

Güneş doğduktan sonra namazın kılınmadığını bilmezler, bu yetme horozlar.

Onun için " Erken öten acemi horoz" uykuları haram eder.

Biri saat 24.00'te öter.

Öbürü saat 01.30'da.

Herkesin kafasına göre öttüğü ortamda, kişi ya seccadeden alnını kaldırmamalı ya da kümese dalıp kapıyı açık bırakarak tilkiye yol açmalı.

- Üürrüüüüü!

Gece vakti, derdi ne bu acemi horozların?

Onlar da bilmezler, aslında.

İbibikleri pembeleşmiş, kanat ve kuyruk tüyleri güçlenmiş.

Kanatlarını çırpınca kendilerini gökten süzülen kartallara benzetme hayallerine dalmışlar.

Bize yıllarca İngilizlerden aşırma masallar anlatırlar, ya:

- Ali Babanın bir çiftliği var

Çiftliğinde horozları var!..

Bu şarkıyla mı, büyümüş bu tıfıllar?

Kimi kuzu, inek, eşek taklidi sesler...

Bir de horoz sesi.

Horozların asaletli duruşu vardır, aslında.

Hind Horozu, dünyaca ünlü.

Adına her yerde dernekler açılır, sevenlerince.
Kavanoz dipli hayatta bu horozların para için kavga ettirilmesi, iç parçalayıcı.

Kangal köpeklerinin birbirine saldırılması gibi.

Boğa ve deve güreşleri gibi.

Bu hayvanları insan, neden birbirine düşman kılıyor?

Paranın, pulun esiri olmak, kalbi kötüleştirir, merhameti içinden atar, insanın.

Şeklen horoz, ruhen piliç olanların iddiası kabul edilirse, fennî yemin tufasına düşenler, vakitsiz öttü mü, örf gereği başından olur.

Genelde etli bulgura ana malzeme olan vakitsiz ören horozlar, hatasını anlar da geç olmuştur.

Kimi Hind Horozu başlıklı derneklerde usulsüz kumar ve bahis, konumuzun dışındadır.

Anlamadığımız birkaç kişi iken horoz kesilenler, tek kişi iken süt dökmüşe benzer hâl içinde.

"Nice horoz görmüşüz de yumurtlayan da varmış." diyen yaşlılar var, ara sıra.

Horozun tavuk misali yumurtlaması, genetik bozukluğa mı işarettir?

Bu bilinmezse merak konusudur, aslında.

Avucunda birkaç buğday danesini göstererek " Gel bili bili geh geh çilli horozum" diyene kanan bu acemi horozlar, horozluk raconuna ters davranalı, gerçek horozlar utanç manzaralarını hüzünle seyre dalmaz mı?

Horozluk, bir avuç yemle değiştirilir mi?

Horoz dediğin suyunu da yemini de kendisi bulur, kimsenin avucundaki yemi yemez.

Başkasının avucundaki yemle beslenen horozlardır, vakitsiz ötenler...

Ah piliç haline gelmiş, çiftlik horozları!..

Siz gerçek horoz görmediniz, hayatınızda.

Görmez misiniz, marketlerde tavuk adına satılan vakitsiz horozları.

Hepsi birilerinin ya ızgarasına ya mangalına malzeme olur!...